Bir insan translate Russian
19,163 parallel translation
Bir insan yanlış bir karar verirse ne olur?
Вдруг ты ошибся?
Elimde olan hayatlar oldu. Atan bir insan kalbi tuttum.
В моих руках были жизни других людей, эти руки держали сердца.
Bunu atlatana kadar kafayı yedim. Sürekli, onun gibi mutlu bir insanın neden bir gün ağzına silahı dayadığını merak ettim.
С ума сходил, не понимая, с чего такому счастливцу как он приспичило вышибать себе мозги.
Bir insanı bir iblisle karıştırdın mı hiç?
Ж : Вы когда-нибудь принимали человека за демона?
Arkansas son, Nerede, aşırı hava uyarısı ortasında, Bir insan avı Ouachita Ulusal Ormanı yakınında devam etmektedir.
Последняя из Арканзаса, где, в центре экстремальной погоды предупреждение охотничья хижина около Национального Леса Оуачита
I tahmin ı, bir insan aslında ne kadar berbat olmak unuttum Nasıl her şeyi acıyor. Tüm lanet zaman.
Мне кажется, я забыл, как дерьмово быть человеком, как больно все это чертово время.
Ve ı bir insan avı gerçek stefan kurtarma gitmek zorunda.
И я должен пойти спасать настоящего Стефана от преследования
Burada ı'm kıçımı bozma. Sevdiğiniz bir insanın şeker kabuğunu yakalamaya çalışıyor. Eğer, motel yuvalanmış sensin
Я тут задницу свою рву пытаясь поймать красивую обертку мужчины, которого ты любишь это ты там в отеле заныкался поедая крекеры, так что дай мне передохнуть, ок?
Nasıl bir insan ölümden zevk alır?
Что за человек... получает удовольствие от смерти?
Bir insanı açık eden minnettarlık eksiğidir.
- Неблагодарность говорит о многом.
Uzaktan bunlar sokaktaki normal bir insan gibi gözüküyorlar, değil mi?
Издалека они кажутся обычными прохожими, да?
İş birliği yapmayı reddederek senden üstün bir insanın emirlerine karşı gelmiş oluyorsun.
Отказываясь сотрудничать, ты не подчиняешься прямому приказу вышестоящего человека.
Benim korkunç bir insan olduğum ve değişmeyeceğimden başka?
кроме того, что я ужасный человек, не способный измениться?
Dinle, kötü şeyler yaşanabilir ama seni kötü bir insan yapmaz.
Послушай, могут происходить ужасные вещи, но это не делает тебя плохим человеком
Sen kötü bir insan değilsin Glen, öyle değil mi?
Ты же не плохой человек, Гленн, так ведь?
Bak, şunu bilmeni isterim ki o gerçekten harika bir insan.
Да.. я просто хочу, чтобы вы знали, что он действительно очень, очень хороший человек
Beni düşündüren şu ki bugün bir insanın canına kıydım ve hâlâ içimde bir yerlerde en ufak bir üzüntü bile hissetmedim.
Проблема в том, что я сегодня забрала человеческую жизнь, и до сих пор ни единой частичкой не чувствую сожаления об этом
Karşınızda gerçekçi bir insan yok.
Вы имеете дело не с разумным существом.
Bir insanı ikiye bölmeyi düşünüyorsanız deneme yapmanız gerekir.
Если вы планируете пилить человека напополам, то вам нужна практика.
Bir insan olarak, burada durup Tanrı'ya teşekkür edeceğim. Kocam, üç çocuğu hem annesiz hem de babasız bırakmaktan sorumlu olmadığı için.
Как человек, я буду ждать здесь и благодарить бога, что мой муж не виноват в том, что трое детей оказались круглыми сиротами.
Ameliyat yaptığınızda bir insanın nefes alıp almadığını kontrol ettiğinizde atan kalbini elinizde tuttuğunuzda o hayattan sorumlu olduğunuzda başka hiçbir şey görmez, hiçbir şey duymazsınız.
Вы... когда оперируешь, и контролируешь, дышит ли человек, когда держишь в руках его бьющееся сердце, отвечаешь за его жизнь, ты ничего не видишь, не слышишь и не чувствуешь.
Ben bir cerrahım, bir insanım.
Я хирург и живой человек.
Sihrin kuvvetine bakılırsa aramızda olmayıp bunu yapabilecek kadar kuvvetli tek bir insan var.
Учитывая этот магический выброс, могу представить только одного человека, который достаточно силен, чтобы сделать нечто подобное.
- Bir insanın yüzüne kaç salyangoz koyabileceğine dair bir dünya rekoru var.
- Существует мировой рекорд по количеству улиток на лице человека.
Toplumumuzun her bireyinin insan ırkının geleceğini güvenceye alma konusunda bir görevi var.
Каждый член сообщества обязан гарантировать будущее человеческой расы.
Bir şempanzenin temporal girusu insanınkinin üçte biri kadardır.
ВисОчная извилина шимпанзе в три раза меньше человеческой.
Kurtaramadığımız bir sürü insan var.
Мы многих не можем спасти.
Bu günlerde, tabii doğa iflas edince birçok yeni yöntem ortaya çıkıyor. İnsanın eski bir çağda yaşama özlemi duymasına neden oluyor.
Сейчас, если природа не помогает, есть много новых методов, которые вынуждают тосковать по старым.
Ama biz sadece tek bir hayat kurtarmıyoruz. İnsan ırkını kurtarıyoruz.
Но мы спасаем не просто одну жизнь, мы спасаем человеческую расу.
Böyle bir şey insanı ne hale sokar?
Кем станет человек после такого?
Öyle bir hava ki, insanın canını ağzından çekip alıyor.
Во рту все жизненные соки пересыхают.
Ne bileyim, galiba insanın Rayburn gibi bir soyadı olunca bir de böyle bir yerin varsa...
Не знаю, наверно, имея имя вроде "Рэйбёрн", живя в таком месте...
Eğer ilk insan hayatta kalmak için bir araya yapmam gerektiğinde konum. Karotis bir yarık.
Ты первый человек, которого я когда-либо встречала, и который выжил после рассечения сонной артерии.
I geri bu dört adamlar çağırmak gerekir. Başka bir vardiya için. I insan gücüne ihtiyacımız var.
Тебе нужно отозвать этих четырех ребят назад на другую смену мне нужны силы
Marty hammond yüklenir ve çocuklar dolu bir otobüse çarptı var. Oluyor bir devletlerarası insan avı var.
Марти Хэммонд напился и попал в аварию на автобусе, в котором была куча детей на него идет охота
.. insanı çileden çıkaran bir kadınsın!
Она приводит меня в ярость!
Bu ülkede çoğu insan için o bir kahraman.
Для многих жителей этой страны она герой.
Gemiyle insan zihni arasındaki sinirsel bir bağlantı doğal olarak tehlikelidir.
Прямая нейронная связь между кораблём и человеческим разумом по своей природе опасна.
Güne başlamak çok kötü bir yol olduğunun farkındayım ama duymuşsunuzdur, dört gün önce internette göründüğü andan itibaren üzerinde çalıştığımız bu video, FBI'ın uluslararası insan avındaki tek ve en iyi ipucu olma özelliğini hâlâ koruyor.
Я понимаю, что это ужасное начало дня, но этой видео, о котором, я уверен, вы слышали, мы удалили практически сразу, как только оно появилось онлайн 4 дня назад, ФБР с этим быстро справляется
Nick zorlanıyordu. Irak'tan tam olarak geri dönemeyen bir sürü insan var.
Нику было тяжело очень многие из нас так и не могут привыкнуть к другой жизни
İsmini duyunca insan daha... Önemli bir şey sanıyor, çünkü bugünün piyasasında çok önemli. Ne yazıyorsun acaba?
Ваше название делает его более... важным, потому что на современном рынке это важно что вы там пишете?
Yani gerçekte Adrian bir şey paylaşmıyordu ve gerçekte o kadar çok insan onu takip etmiyordu.
То есть Эдриан вообще ничего не постил И не так много людей на самом деле были на него подписаны это интересно... и это может звучать круто..
Patrice, dinle. İnsanın böyle bir haberi karısına vermesi çok zor oluyor. Ayrıca kızacağını biliyordum.
Патрис, послушай очень тяжело сообщать супруге такие новости, и я знаю, что ты расстроена и.. и я даже собирался тебе ничего не говорить, или что-нибудь соврать
Ava yaklaşık bir yıldır bu çeteyle takılıyormuş. Z-Kardeşliğinden bir sürü insan tanıdığını iddia etti. Onu bir tür emlak dolandırıcılığında kullandıklarını söyledi.
Ева зависала с этой бандой около года утверждала, что она знала многих в братстве, говорила, что они использовали ее в нескольких аферах с недвижимостью, но не называла имен или деталей, ничего о связи Дуайта с Циклоном
- Yani kasayı açmış olabilecek bir sürü insan var.
Итак, сейф могли открыть многие
Ve milyonlarca dolar değerindeki kayıp silahlar dışarıda bir yerde. Onları bulmak zorundayız yoksa çok daha fazla insan ölecek.
а там оружия на миллион долларов которое мы должны найти, пока не потеряли ещё кого-то
Çok genç yaşta anne oldum, şimdi de bu hata... Aman Tanrım bir sürü insanın hayatını mahvettim. Sadece bir sorum daha var, Bayan Darnell, lütfen.
Я стала матерью так рано, а сейчас эта ошибка... господи, я столько жизней разрушила у меня ещё один вопрос, мисс Дарнелл, пожалуйста
Hayır ama söylemem gerek Preminger Bursu hayatta insanın karşısına bir kez çıkacak fırsatlardan.
Нет. Нет, я лишь сказала, что грант Преминджера - шанс, выпадающий раз в жизни.
Babanın vaazları şehirlilere iyi geliyordu, lakin, insan kendini ekinle hasada adadı mı bir kere, duyduğun sadece mehtabın sesi oluyor.
Проповеди твоего отца хороши для горожан, но раз уж посвящаешь себя посеву и жатве, слышишь голос луны.
Bu iğne onlarca insanı uyanamayacakları bir lanetin etkisi altına soktu ve bu da...
Эта иголка наложила проклятие на десятки человек, и проснуться они не могут.
Bir çok insan hâlâ seni umursuyor.
Многим людям по непонятным причинам есть до тебя дело.
insan 293
insanları 60
insanın 25
insanlar 521
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanoğlu 51
insanlar bekliyor 18
insanları 60
insanın 25
insanlar 521
insanların 77
insanlık 30
insanlar var 17
insanlara 46
insanoğlu 51
insanlar bekliyor 18
insan değil 37
insanlar değişir 33
insanlar ölüyor 21
insan mı 32
insanlar mı 19
insanlar ölür 20
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir iki üç 38
insanlar değişir 33
insanlar ölüyor 21
insan mı 32
insanlar mı 19
insanlar ölür 20
bir isim 33
bir işim çıktı 20
bir iyilik yap 46
bir iki üç 38
bir işim var 34
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir işe yaramaz 50
bir itirazın mı var 16
bir ipucu 16
bir iki 72
bir ingiliz 36
bir ihtimal 36
bir iş buldum 29
bir içki ister misiniz 16
bir italyan 17
bir işe yaramaz 50
bir itirazın mı var 16