Değilse translate Russian
5,332 parallel translation
Gayet iyi biliyordum ki Jamie'yi bulmak için herhangi bir umudum olsaydı ilahî bir müdahale söz konusu değilse yardıma ihtiyacım olacaktı.
Я прекрасно понимала, что если у меня и была какая-то надежда найти Джейми, мне бы понадобилась помощь, если не божественное провидение.
Bir dulsun ya da şimdi değilse de yakında olacaksın.
Ты вдова, если не сейчас, то скоро ею станешь.
Hiç değilse kafalarının içinde.
Хотя бы в уме.
Ama hiç değilse deneyeceğiz amına koyayım!
Но я хочу, чтобы мы хотя бы попробовали, мать вашу!
Eğer Wimbledon'ı kazanmak için bu baskı yeterli değilse, şimdi ellerinde bir de ölü adam var.
- Мало ему было напряжения в финале Уимблдона, так теперь он ещё и человека убил.
- Eğer Caleb değilse, bilmiyorum.
Если это не Калеб, тогда я не знаю.
Bu bir iyileşme ya da çıkarma değilse, tek bir yara görmeyi beklerdim.
Если бы это были следы пластики, я бы увидел одиночные шрамы.
Eğer para ya da şeref için değilse bir şey kalıyor.
Ну, если дело не в деньгах и не в славе, остаётся только одно.
Ama şimdi uygun değilse...
- Но если я не вовремя...
Hiç değilse ismini öğrenebilir miyim?
У тебя хотя бы есть имя?
De Foix babam değilse kim o zaman?
Если де Фуа не мой отец, то кто тогда?
Arkadaşlarımın fikirleri benimkinden farklı değilse eğer istediğinizi yapmak için bir neden göremiyorum.
Если мои коллеги придерживаются того же мнения, что и я, то я не вижу оснований удовлетворить вашу просьбу.
Hele bahsettiğin kişi doğu yakası gettosunda oturan bir yahudi köylüsü değilse yeme de yanında yat.
А так же о еврее, который вышел не из гетто Нижнего Ист-Сайда. Два в одном.
ve bu da vücudu değilse, beyni olmalı.
И если не тело, значит, мозг.
- Senin için de sorun değilse, Harry.
Если Харри не против.
Ya amaç para sızdırma değilse? Olmadığını nereden biliyorsun?
А если это не шантаж?
- Değilse aptalın teki demektir.
Какой же он дурень, если они не будут!
Eğer bir nefret suçu değilse, Teğmen sivil gözetimi artık durdurumaz.
Если это не преступление на почве ненависти, то лейтенант больше не сможет тянуть с гражданстким контролем.
Doğru değilse endişeye gerek yok.
Хорошо, если неправда. Тогда не о чём волноваться.
Tabii kasıtlı değilse.
Если только это не было запланировано.
Tamam, bu CSI'dan bir bölüm değilse, ben varım, ama sadede gel ve bunun bizimle ne alakası var onu söyle.
Будь это серией "Места преступления", я бы заинтересовался. Но давай ближе к делу. Как это относится к нам?
- Bak, burası benim değilse, söyle.
Послушай, если я лезу не в своё дело, только скажи, и я отстану.
O da lanet olası bir aptal değilse tabii.
Хуже всего быть дураком.
- Başka bir hile daha değilse.
- Если это не очередной трюк.
- Tabii hedef ortağımın götü değilse, bir iyilik yap da gözetlemeye devam et.
- Не думаю, что цель - зад моей напарницы, сделай одолжение и продолжай искать.
Ama değilse dahil olmak istiyorum.
Но если нет, то я в игре.
Eğer değilse, onu burda bırakalım.
Если нет, то мы его оставляем.
- Hiç değilse yaşarsın.
Хотя бы будешь жить.
Çocukların eşlerine, onları yemeğe yetiştireceğime dair söz vermiştim. Eğer yetiştirirsem hiç değilse sözümün eri olacağım.
Я обещал женам мальчиков, что привезу их домой к ужину, и я, уж поверьте мне, человек слова.
- Ya ikisi de değilse?
А если ни тот, ни другой?
Bomba vaktinden dikilmiş değilse.
Нет, если бы бомбу установили заранее.
If ı bu adam milyonlarca değilse, ölecek, binlerce öldürdü.
Если этот человек умрёт, тысячи, если не миллионы погибнут.
Eğer bir aldatmaca değilse çapa ben olurum.
Если только это не уловка. Я буду якорем.
Çok büyük bir tesadüf değilse Starling Havacılık'ın güvenlik kameraları az önce kapandı.
Если только это не огромное-преогромное совпадение, что камеры видеонаблюдения на площадке авиации Старлинг Сити только что отключились.
Arrow yeterli değilse...
Оливер...
Ama Simmons kara madde patlaması gecesi Central Şehri'nde değilse nasıl bir meta insan olabilir ki?
Но если Симмонса не было в Сентрал Сити в день злосчастного взрыва, тогда... Как он может быть мета-человеком?
Hayatta değilse değişir tabii. O durumda her şey yolunda.
Разве что она мертва - тогда всё пучком.
Veliaht Prens hiç değilse annenin hatırı için...
Принц... Просто сходите, ради матери.
Peki ya "firestorm" bir kelime değilse?
Что если огненный шторм - это не слово?
Tabii adın Tony değilse.
Если только ты не.. Тони.
Eğer bizim kamyonet sürücüsü bir sırığın üzerinde değilse, şüpheliler listesinden çıkarıyorum.
Значит, если только водитель не был на ходулях, у нас нет подозреваемых.
Ya değilse?
Что, если это была не случайность?
Eğer istediğin bu değilse senaryoyu değiştimen gerek.
Если ты этого не хочешь, тогда тебе придется изменить сценарий.
Peki ya cinayet değilse?
А если не убили?
Eğer G.I. Joe değilse bu gelen...
Да это же "Бросок Кобры".
Leland burada değilse.
Но если Лиланд не здесь, тогда...
Ya kadın değilse?
Что, если это не она?
Ya bu rastgele bir şey değilse?
Что, если выбор не случаен?
- Medyum değilse yoktur.
Нет, если она не экстрасенс.
Angela, eğer ona tanıklık konusunda konuşursan ve kendisi de masum değilse davanı patlatabilir.
- Анжела, если ты к нему обратишься, а он в этом замешан, он может испортить тебе все дело.
Eğer benim sorumluluğum değilse, kimin sorumluluğu?
Если я не виноват, то кто же?
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102