English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Değil mi ya

Değil mi ya translate Russian

1,349 parallel translation
Bu kadarı yeterli değil mi ya?
Разве этого мало?
Siz işinize, keyfinize bakın artık, herkesin bir işi, bir keyfi var, değil mi ya? Bana gelince, ben gidip dua edeceğim.
Вы - по своим делам или желаньям, - у всех свои желанья и дела, - я - по своим ; точней - бедняк отпетый, пойду молиться.
Bir şeyi bir kere okuduktan ya da duyduktan sonra hatırlaman gayet normal değil mi?
В этот раз тебя не отвергли.
- İnsanlar saldırıya uğruyor değil mi?
- Итак, на людей нападали, да?
Baban film yapımcısı ya da onun gibi bir şey, değil mi?
Так твой отец, типа, кинопродюсер, так?
Şerif departmanından aldığımız cinsel saldırıya karışmış kodaman olduğuna ait kasetteki gecenin tarihi değil mi?
18 марта. На записи, которую мы получили из департамента шерифа, какое число было, когда заместитель доложил о "большой рыбе", замешанной в сексуальном нападении?
Ya da değil mi?
Или не здорово?
Yani savaş petrol ya da kitle imha silahları yüzünden değil mi?
Так война по твоему не из-за нефти?
Her halükârda onların San Diego'ya gitmesini engelleriz değil mi?
- В любом случае, мы не дадим им попасть в Сан Диего, да?
Peki ya sonra ne olacak biliyorsun, değil mi?
Ты знаешь, что последует за этим? Ты знаешь?
Bu toplantıya gitmek istediğimi biliyordun, değil mi?
Ты ведь знаешь что я сначала хотел сходить на беседу, да?
Tabii ya, tam moduma girmişim, değil mi?
О, ну, Я сегодня удачлива, так ведь?
- Ona güvenemeyiz. - Ya o ya da biz, değil mi?
- Нельзя доверять ему.
"Şu yakışıklı yabancı", ya da işte "Çalılarını mahveden şu herif" Hank Moody, değil mi?
"запавший на мой кустик Хэнк Муди".
Doğru ya, Michael'laydı değil mi?
А, точно, с Майклом? Ну да.
Yani tahmini olarak bir şeyler söyleyeceksin. Ya da yeni bir hamle olarak komşunun oğlunu kolundan tutup buraya kendi oğlunmuş gibi getireceksin, değil mi?
Думаю, ты собирался дать мне какие-то приблизительные размеры или привести соседского мальчишку будто он твой сын.
Yani madenciler bulduklarını dışarıya taşımak zorundaydılar, değil mi? - Evet.
Ведь шахтеры как-то выходили отсюда.
Peki ya senin eşin her gece bir yılan misali belini büküyor, göbek atıyor bu haram değil mi? !
А позволять своей жене крутить своим телом, как змея, каждый вечер, это ли не харам?
Şey, Miami yakınlarında bir yerde kıyıya ineceğiz değil mi?
Я так понял, что мы высадимся где-то возле Майами, да?
Baba'ya kazık atmaya çalışmıyorsun değil mi?
Ты не шутишь с папочкой, правда?
- Dinimiz. Doğru ya, Tanrı ve diğer şeyler değil mi?
Ясно, Бог и все такое?
Bay Fujimoto, Sosuke ve Ponyo'ya kötü bir şey yapmayacaksınız, değil mi?
вы не собираетесь причинить им вред?
Frederick ile ben evlenip Fransa'ya taşınacağız, biliyorsun değil mi?
мы с Фредериком решили пожениться и переехать во Францию?
Baska bir deyisle, ne yaptigim ya da kiminle düzüstügüm umurunda degil, öyle mi?
Другими словами, тебе плевать, что я делаю и кого я трахаю?
O zaman, Y2K'ya * yakın oluyor değil mi?
Это скорей всего было в 2000, возможно.
- Hadi ya, el öpmem gerekecek, değil mi?
- Ѕл € дь, надо будет кольцо целовать, да?
Benim şansım yüzünden, ölüleri yiyen lanet bir böcek olarak tekrar dünyaya gelirim ya da, zar zor nefes alabilen aptal, akraba evliliği, köpeklerden birine benzerim, değil mi?
С моим везением, я перерожусь в какого ни будь старого, грязного жука который пол дня будет жрать дерьмо и сдохнет или собакой с врожденным дефектом которая может только дышать.
Aşağıya inmeliyiz, değil mi?
Нам нужно идти вниз, так ведь?
Doğum gününde İsa'ya kadeh kaldırmak bence çok uygun, sence de öyle değil mi?
Нужно же поднять тост в день рождения Иисуса.
Hey, yaptığın şu tavır var ya, onu her zaman yapmıyorsun değil mi?
Эй, эта моркой сленг, на котором ты разговариваешь ты ведь не будешь говорить так всё время? А?
Arayabilirdi. Ya da herhangi bir şey. Ama bizi umursamadı, değil mi?
Мог бы позвонить... или еще что, но... не вот так же кинуть нас, а?
Ya biz yanlış değil mi?
Что, если мы не ошиблись?
Neyle karşı karşıya olduğumuzu biliyorsun, değil mi?
Ты же все помнишь, да? Идем.
- Ya, değil mi?
- Спасибо!
Dinle ya yarın gerçekten bize daha fazlasını vermek isterse? Kabul ederiz, öyle değil mi?
Слышишь, а если завтра, к примеру, она даст больше, чем предложила, мы ведь вернем долг, разве нет?
- Kaliforniya'ya geliyorsun, değil mi?
- Значит ты едешь в Калифорнию?
Ve muhtemelen iyi bir arabası ya da evi olmadığı için peşinden koşmazdın, öyle değil mi?
И не подходит она тебе - у нее не тот дом, и не та машина. Уяснил?
Gene mi ya? Kıyak, değil mi?
О, нет, опять!
Komik değil mi? Daha bu sabah çözdük her şeyi. Öyle ya da böyle Wisconsin'de hepimizin yakınları var.
Забавно, но только сегодня мы выяснили, что так или иначе, у каждого из нас есть родственники в Висконсине.
Sadece Vista'ya çevirdik. Normalde doldurmak için başka bir şey kullanıyordun değil mi?
То есть мы только что переключились на Висту, поэтому я уверен ты раньше занимался заполнением - r форм, я прав?
Tanrıya inanıyorsun değil mi?
Эй, ты же веришь в Бога, не так ли?
Edo'ya anlatmayacaksın, değil mi?
Ты ведь не собираешься говорить об этом Эдо?
Hawai'ye gidişimizi ya da hepimizin arka bahçedeki çadırda uyuduğumuzu hatırlamıyorsun değil mi?
Неужели ты не помнишь Гавайи? Или как мы спали в палатке на заднем дворе?
Ya da iş arkadaşlarınızın maaşını düşürürken kendinizinkini artırmazdınız, değil mi?
Вы, наверное, не будете увольнять ваших коллег, чтобы увеличить стоимость своих акций, не так ли?
Vicdanlı olmak biraz pahalıya patlayabiliyor öyle değil mi?
не так ли?
Tabii ya, fok kürkün var, değil mi?
О, конечно. Ведь у тебя есть тюленья шкура, не так ли?
Yayınla ya da yok ol, değil mi?
Она главный редактор журнала.
Tanrıya şükür. Herkes için, değil mi?
Какое облегчение для всех нас, да?
- Doğru ya. - Değil mi?
Точно.
Size çok pahalıya patladığı için buna vaktinizi ayırmadan önce size gerçekten yardım edebileceğimden emin olmak istiyorsunuz. Değil mi? Bana göz kırpma testi yapın.
Ставки достаточно высоки, и прежде чем вы инвестируете свое время на это, вы хотите быть уверены, что я действительно могу помочь вам.
- Peki ya John Jones? Sizin bu ekibinizden haberi vardı değil mi?
Он что, прижучил ваш полевой суд Линча, да?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]