English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ D ] / Değil mi hayatım

Değil mi hayatım translate Russian

299 parallel translation
Kimse Melanie'yi samimiyetsizlikle suçlayamaz. Öyle değil mi hayatım?
Никто не упрекнёт Мелани в неискренности.
Aslını sorarsanız, şu tarafa doğru giden bir kadın gördük, değil mi hayatım?
Кстати, какая-то женщина пошла вон туда. Так, милая? Да.
Henri seni getirir, değil mi hayatım?
Анри за тобой заедет, правда?
Barışınca barışırız. Değil mi hayatım?
Когда мы миримся, мы миримся, да, дорогая?
Pekala, sana söylediğim herşeyim anladın, değil mi hayatım?
Ты поняла всё, что я сказал, дорогая?
Senin için bir sorun yok, değil mi hayatım?
У тебя все будет хорошо, дорогая?
Değil mi hayatım?
Он будет только рад, не так ли, дорогой?
Oh harika harika gidiyor değil mi hayatım.
- Ничего интересного, кушай спокойно.
Piknik tüpü almakla akıllılık etmişiz, değil mi hayatım?
Повезло, что у нас есть походный примус, а, дорогая?
Değil mi hayatım?
Правда, дорогая?
Jim bir beyefendi olmayacak kadar iyi dans ediyor, değil mi hayatım?
Джим слишком хороший танцор, чтобы быть ещё и джентльменом, правда, дорогой?
- Yaptığımız buydu. Değil mi hayatım?
Ну да, мы работали целый день.
"Hayatım, yüzük harika değil mi?"
"Милый, разве моё кольцо не прекрасно?"
Beni bununla tüm hayatım boyunca tehdit edeceksin, değil mi?
Всю жизнь будешь мне об этом напоминать?
Anlıyorsun değil mi, hayatım?
Теперь Вы понимаете, дорогая, не так ли?
Hayatımızı riske attığımızın farkındasın değil mi, Sarışın?
Блондин... Ты понимаешь что мы, возможно, рискуем нашими жизнями?
Hayatım, yukarıda gökyüzünde uçan o yazılar bizim değil mi?
Дорогой, разве это не мьI заказали эту вьIвеску? Разве нет,
- Bizim değil mi, hayatım?
- Дорогой? - Нет, это вертолет.
Merhaba hayatım. Rahatsız etmiyoruz, değil mi?
Здравствуй, дорогая моя.
değil mi? Evet, hayatım.
- Да, дорогой.
Anlıyorsun değil mi hayatım?
Ты же понимаешь, дорогой.
Onlardan rahat bir hayatımız var, değil mi?
Типа, у нас жизнь лучше, да?
Değil mi, hayatım?
Не так ли, дорогой?
Hayatımı daha üzücü yapmaya çalışıyorsun, değil mi?
Ты мне жизнь будешь портить?
Hayatım, muhteşem olmuş! Değil mi?
О, дорогие, он чудесен, разве нет?
O küçük bir aşağılık, değil mi, hayatım?
Ты такой маленький зануда, дорогой.
Hayatımız da bir rüya değil mi?
А наша-то жизнь не сон?
Şu an hayatım tehlikede değil, değil mi?
Но теперь все нормально да?
Değil mi, hayatım?
Не так ли, лапочка?
Hayatımın geri kalan kısmını burada geçirmeyi hak etmiyorum, değil mi?
Я не заслуживаю того, чтобы провести здесь остаток жизни?
Yunan mitolojisinde onu taşıyanın yenilmez olacağı söylenir. İş hayatımız için son derece faydalı, değil mi Başmüfettiş?
Согласно греческой мифологии, тот, кто ее носил, становился непобедимым, что весьма необходимо в нашей работе.
Öyle değil mi, hayatım?
Верно, дорогой?
Ben hayatımı adalet peşinde koşmaya adadım oysa ki adalet size bir şey ifade etmiyor, öyle değil mi?
Я посвятил свою жизнь поискам справедливости, но для вас справедливость ничего не значит, так?
Sinsi piç, sizce de öyle değil mi? Tam öylesine uzanıp, kendime acıyacağım anda bir kez daha birleştirici hayat kuramını anlatmakta ısrar etti.
И когда все, что мне хотелось, это полежать и пожалеть себя... он в очередной раз настойчиво втирал мне свою общую теорию жизни.
Bunun hayatını kurtaracağını bilsem seve seve yapardım ama emin olmam gerek. Bana sağ olduğunu söyleyemiyorsunuz, değil mi?
Если бы речь шла о спасении его жизни, я понимаю, но вы не можете уверенно сказать, что он жив, так ведь?
Ama yarın hayatımın geri kalanının hârika olacak ilk günü, değil mi?
Но завтра же последний день остатка твоей жизни, так?
Kapındaki şu sevimli fareye bak hayatım. Güzel değil mi?
Смотри, какой милый кролик на двери!
- Hayatımı mahvetmeye çalışıyorsun değil mi?
Как дела? Ты пытаешься разрушить мою жизнь, все вы, не так ли?
Yani bu hayatımız planladığımız gibi gitmiyor diye birbirimizi arabalardan atmamızı haklı çıkaracak bir sebep değil değil mi?
Универсальное оправдание, чтобы выкидывать друг друга из машин? И разрушать личную жизнь?
Tanrım benim hayatım zaten yeterince berbat değil mi?
Боже мой! Неужели жизнь может быть еще хуже!
Hiç "hayatımın aşkı" dediğiniz biri olmadı, değil mi?
Вы никогда не встречали любовь всей вашей жизни?
ben hayatımın... biliyorsun, bu 3. koridor değil mi?
Я хочу, чтобы моя жизнь была... Да где же эта третья секция?
Hayatın tadını çıkartmak lazım, değil mi?
не так ли?
Bu antika değil mi hayatım?
Это, случайно, не антикварная вещица?
Bu bir kadının hayatındaki en önemli adım, öyle değil mi?
Это ведь самый важный шаг в жизни женщины, верно?
Mutlaka iyi bir manzara ister, öyle değil mi, hayatım?
... ей всегда нужно иметь хороший вид... неправда ли, мой ягненочек?
Tüm hayatım boyunca, sözlerin ve bakışlarınla beni yönettin. Ve senin beklentilerini karşılamaya çalıştım, öyle değil mi?
Всю мою жизнь ты говорил мне взглядом, словами, что это то, что ты от меня ждешь и я оправдал все твои ожидания, разве не так?
Bak Jean, kızımızın hayatında neler olduğunu öğreneceğiz, değil mi?
Слушай, Джин, мы должны узнать, что творится в жизни нашей дочери, разве нет?
Fırsat bulsan, hayatımı elimden alırdın değil mi?
Если бы у вас была возможность, вы бы лишили меня жизни, верно?
Teal'c'in hayatını kendi adamlarımızdan birinin hayatından daha değerli gördüğünüzü söylemiyorsunuz, değil mi?
Вы же не будет мне говорить, что жизнь Тилка более ценна, чем жизни наших собственных людей?
Hayatımız epey ilginçleşti, değil mi?
Странно жизнь складывается, правда?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]