Nasıl bir şey translate Russian
3,738 parallel translation
Bu nasıl bir şey bilmiyorsun.
Тебе не понять, каково это.
Sensiz yaşayamam ve bunun nasıl bir şey olacağını düşünmek bile istemiyorum. Son birkaç gündür kardeşin olmadığımı söylediğinden beri gerçekten öleceğimi sandım!
Я не представляю жизни без тебя, даже думать не хочу, какой она будет, но когда ты сказал мне, что я больше не твоя сестра, я правда думала, что умру.
Büyük Mary'n cadıların yanmasını izlemek nasıl bir şey biliyor mu?
Знает ли твоя великая Мария, какого это наблюдать за тем, как сжигают ведьм?
Bunu nasıl bir şey olduğunu biliyorum.
Я знаю, каково это.
Nasıl bir şey yapmazsın bir şey söylemezsin?
Как ты мог бездействовать? Ничего не говорить?
Öfkenin nasıl bir şey olduğunu bilmiyorlar.
Они не знают, каково это. Этот гнев.
- Bu nasıl bir şey lan?
— Ну что за нахуй?
Son derece kusurlu bir manyak olduğumu kabul ediyorum ve bu kusurlardan biri de ölümün nasıl bir şey olduğunu çözmekten deli gibi korkuyor olmam.
Я смирился с тем фактом, что я пиздец какой несовершенный, и один из моих недостатков в том, что я до усрачки боюсь узнать, какая из себя смерть.
Kendi çocuğun olmasının nasıl bir şey olduğunu hiç bilmemeni istemem.
Я не прощу себе, если ты так никогда и не узнаешь, каково это - иметь своих детей.
Baban bu okulda ki herkesin hayata bir sandalyeden bakmanın nasıl bir şey olduğunu anlamasını sağladı ve beni sandalyeye rağmen istediğim her şeyi yapabileceğime ikna etti.
Твой папа заставил всех в школе понять каково это - видеть мир из этого кресла, и помог мне увидеть, кем я могу быть несмотря на это.
Ama insanlara yardım etmeye çalışırken onların kulak asmayıp karşı gelmeleri nasıl bir şey bilemezsin.
Но вы не представляете, каково это - пытаться помочь тем, кто только и делает, что плюётся в ответ на помощь.
Bunun nasıl bir şey olduğunu bilemezsiniz.
Вы не представляете, что это такое.
Kalpsiz olmak nasıl bir şey?
Каково это?
Burada olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuştum.
Я забыла, какой здесь бывает жизнь.
Gerçekten iki Tanrı'nın savaşa girmesinin nasıl bir şey olduğunu görmek ister misin?
Ты действительно хочешь узнать, что будет когда два Бога ступят на тропу войны?
Böyle çaresiz hissetmenin Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Ты не знаешь, каково это, чувствовать себя беспомощной.
Hayal edin sonsuza kadar birleşmenin nasıl bir şey olacağını.
Представьте себе... чего бы мы могли достичь вместе.
Hayır ama ülkene hizmet etmenin nasıl bir şey olduğunu bilirim.
Да, не должен, но я знаю, что это такое - служить своей стране.
Ölümün nasıl bir şey olduğunu biliyorum Ric.
Я знаю, как работает смерть, Рик.
Bu kadar kolay incinir olmanın nasıl bir şey olduğunu unutmuşum.
Я забыл как чувствовать себя уязвимым
Nasıl bir şey?
И как там?
- Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorlar.
Кто бы мог подумать.
Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorsun.
Ты понятия не имеешь, каково это.
Bu nasıl bir şey?
Каково это?
Seçimleri hakkında endişelenmenin nasıl bir şey olduğunu biliyorum.
Я знаю, что такое беспокойство об их интересах, их будущем.
Kullanılmak nasıl bir şey biliyorum.
Я знаю, каково это, когда тебя используют.
İtfaiyeci olmak nasıl bir şey anlatsana.
Расскажи мне каково работать пожарным.
Birinin seninle öyle dalga geçmesi nasıl bir şey biliyor musun?
Ты представляешь, как это ужасно, когда люди опускают тебя, как ты это сделал?
O zaman onlara doğru şeyi yapmayı öğretmeye çalışmanın nasıl bir şey olduğunu bilirsiniz.
- Тогда вы знаете, как это, когда пытаешься научить их поступать правильно.
Böyle bir şeyin elinden alınmasının nasıl bir şey olduğunu bilemezsin. Önemini yitirmenin nasıl bir duygu olduğunu.
Ты понятия не имеешь, на что это похоже, когда что-то подобное так отнимают... чувствуешь, как... чувствуешь, как будто ты больше не имеешь значения.
Nasıl beter bir lanet planlıyor olursan ol, hiçbir şey değişmeyecek.
Какое бы проклятие ты не планировала, оно ничего не изменит.
Bu nasıl bir şey biliyor musun?
Ты хоть представляешь, на что это похоже?
Ben de bu yollardan geçtim, nasıl olduğunu bilirim. - Bana anlatmak istediğin bir şey varsa...
Слушай, я уже это проходил, я знаю, каково это, если тебе хочется что-то рассказать мне...
Tek ihtiyacımız olan şey karmaşık bir lazer ve nasıl yapılacağını hiç bilmiyorum.
Нужен только навороченный лазер, только я не знаю, как его сделать.
Nasıl biri böyle bir şey yapar?
Что за человек может так поступить?
Öyle demek istemediğini biliyorum ama bir şey söylediğimizde insanların onu nasıl algılayacağına karar veremiyoruz.
Да знаю, но никогда не знаешь, как обернётся сказанное когда-то.
İnsanlar nasıl böyle bir şey söyler?
Как люди вообще могут такое говорить?
Nasıl böyle bir şey yaparsın?
! Как ты могла такое допустить?
Böyle bir şey nasıl olabilir ki?
Разве это возможно?
Ama o iş bana tek bir şey öğrettiyse, o da ne yaptığın kadar nasıl yaptığın da önemlidir.
И если эта работа хоть чему-то меня научила, то важнее не то, как вы решаете проблемы, а что вы делаете.
Eğer böyle bir şey yapsaydın başın nasıl bir belaya girerdi biliyor musun? - Ya da böyle?
Ты хоть знаешь, в каком дерьме ты окажешься когда сделаешь так.
Nasıl bir şey Tommy?
– Ага, что?
Nasıl böyle bir şey söylersin?
– А что насчёт отца?
Bu kadar ufak bir şey bize nasıl bir savunma sağlayabilir ki?
Как такая маленькая вещь может спасти нас от этого?
Sence nasıl bir şey? Ölüm mü?
Я просто примкнул к победителям
Hiç alakan olmayan bir şey için kendinin suçlamandan mı bahsediyorsun? - Nasıl hissediyorsun?
Ты о том, как обвиняла себя в том, что никак бы не смогла изменить?
Bu kızlar nasıl oluyorsa yazın bir anda aptal birinci sınıftan göğüs dekolteli, kısa şortlu sürekli kıkırdayan Kesha kopyalarına dönüşüyorlardı. Ve tek eğlendikleri şey ise son sınıf erkekleriyle takılmak oluyordu.
Каким-то магическим образом эти девушки трансформировались за лето из туповатых девятиклассниц в кучку манерных, деградирующих, чересчур оголенных хихикающих клонов Кеши, для которых единственная радость тусоваться с выпускниками.
Tek ihtiyacımız olan şey, Jeffrey ile kurban arasında DNA'sının ona nasıl geçmiş olabileceği hakkında bir ipucu bulabilmek.
Все, что нам надо - это намек на пересечение Джеффри и жертвы, где его ДНК могла попасть на нее.
B-ben nasıl olduysa kemerimi sandalyenin üzerinden bağlamışım, yani buraya sıkıştım gibi bir şey.
Я каким-то образом просунул пояс в перекладину стула, так что я тут немного застрял.
Nasıl yapılacağını bildiğimiz bir şey varsa, o doğaçlama yapmaktır.
Если мы что и знаем, так это как импровизировать.
Nasıl olur böyle bir şey?
Как такое вообще могло случиться?
nasıl bir şeydi 29
nasıl biri 157
nasıl bir iş 21
nasıl bir adam 21
nasıl bir duygu 46
nasıl birisi 19
nasıl bir yer 19
nasıl biriydi 103
nasıl bir his 21
bir şey değil 1063
nasıl biri 157
nasıl bir iş 21
nasıl bir adam 21
nasıl bir duygu 46
nasıl birisi 19
nasıl bir yer 19
nasıl biriydi 103
nasıl bir his 21
bir şey değil 1063
bir şey yok 987
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209
bir şey olmaz 235
bir şey sorabilir miyim 139
bir şeyler içelim mi 27
bir şey mi oldu 310
bir şeyler içelim 56
bir şeyler var 19
bir şey söyle 257
bir şey söyleyebilir miyim 105
bir şey 209