English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Elbette öyle

Elbette öyle translate Russian

557 parallel translation
Elbette öyle.
Ну разумеется.
Elbette öyle.
Думаю да.
Elbette öyle!
Конечно, так и есть.
Elbette öyle.
Да, разумеется.
Elbette öyle Charlie.
Конечно же нет, Чарли.
Elbette öyle. O zaman bende kendi ofisimi açarım.
Пoэтoмy я oткpoю coбcтвeннoe бюpo.
Elbette öyledir. Öyle olmayan bir şeyi babam bana anlatmazdı.
Oн нe cтaнeт гoвopить тoгo, чeгo нeт.
- Elbette öyle.
Конечно, добрый.
Elbette öyle ama bu bir sır kalmalı.
Конечно, конечно, но это в своем роде тайна.
Elbette öyle. Birbirimize yardım etmeliyiz.
Лучше быть сообща.
-... okumam gerektiğini düşünüyorsun. - Hayır, elbette öyle değil.
- вызвать его на дуэль, устроить драку.
- Evet, elbette öyle... 1 kilometreden anlaşılıyor değil mi?
- О, да, конечно, это по нему за километр видно, да?
Bir hergele yüzünden ilişkimizi bitireceğimi düşünme sakın. Hayır. Elbette öyle düşünmüyorum.
Ну вoт, "чтo мы будем делать?" Уж не хочешь ли ты, чтoбы наши oтнoшения пpекpатились из-за какoгo-тo негодяя?
Elbette öyle olacağım.
Кoнечнo, будy.
Elbette öyle. Elbette.
Конечно, конечно погнута.
- Elbette, elbette öyle.
Ну конечно, конечно.
Elbette öyle ama bu haldeyken onu evden uzaklaştırmanın kızımın hoşuna gideceğinden şüpheliyim.
Разумеется, но это так далеко от дома, да и она ещё так мала... Я очень сомневаюсь, что ей по душе такая идея.
Elbette öyle düşünürsün. Sen Carol harika diye düşünüyorsun.
Ну конечно.Ты ведь уверен, что и Кэрол тоже бесподобна.
Elbette öyle.
Конечно, неправ! Ну а толку-то?
Elbette öyle.
Я потратила на это 3 года.
Elbette öyle tatlım.
Разумеется, дорогая.
- Elbette öyle.
- Ну конечно.
Evet elbette öyle.
Да, конечно.
Elbette öyle! İFTİRA
Саботаж
Elbette öyle.
- Конечно, из-за этого.
Elbette öyle.
Да, конечно.
- Öyle mi? Elbette.
- Ты бы сделал это?
Elbette, ama insanlar bu kitabı alıyorlar, öyle değil mi?
Конечно, но книги же покупают.
Elbette bay Ridgely, madem öyle istiyorsunuz.
Конечто, мистер Риджли, если вы настаиваете.
Evet, elbette. Öyle olmalı.
Ах ну да, наверное.
( a ) Evet öyle ve ( b ) elbette hazırlayabilirsin.
( a ) Да, официальный, и ( б ) налейте чего-нибудь.
Elbette, öyle. Birileri bu tarz işleri yapmalı. Ama senin durumunda..
Разумеется..... кто-то должен этим заниматься, но в твоём случае, теперь, когда я лучше тебя знаю,...
Elbette ciddiydim. Madem öyle söyledim.
Ну, конечно, серьёзно, раз я это сказал.
Elbette, öyle görünüyor.
Да, похоже на то.
Elbette, doktor öyle söyledi.
Да, конечно, сделала.
Elbette biliyorlar. Onlar yanılmazlar, öyle değil mi?
Хэком, они наверняка уже знают.
Elbette, öyle olmalı.
Правильно. Умная девочка.
Öyle mi? Elbette onu bulabilirseniz. Geçen sefer buna kalkıştığınızda, sizi tayin etmek zorunda kaldılar.
Да, но неизвестно, пришёл бы он или нет.
- Elbette, kafası çok meşgul. - Öyle mi?
- Ќу, у него есть над чем подумать.
Bütün dünya dumana boğulmuş durumda ve bu durumu dört arabamı trafiğe çıkarmayarak düzeltecekler, öyle mi? Evet, elbette!
Весь мир задыхается от смога, а они собираются поправить положение, не пустив мои четыре машины на дорогу?
Ve elbette, karım olarak,... eski arkadaşlarından pek çoğunu uygunsuz bulacaktı, öyle değil mi?
И, естественно, после свадьбы ей пришлось бы расстаться с некоторыми знакомыми. Назовём их неподходящими.
- Elbette öyle ama- -
- Хорошо... разумеется, но...
Elbette, şirket, bayağı iyiydi... ya da ben öyle umuyorum.
- Хотя компания была ничего. - Надеюсь.
Hem saf, hem güzel! " demedi. Elbette, birçok insanın artık öyle konuşmadığını biliyorum ama kimse yerel su kaynaklarına güvenmiyor!
Конечно, я подозреваю, что большинство людей так больше не говорят, но никто не доверяет их местному водоснабжению, никто.
Evet, elbette. Herkese olabilir. Mesela ailem de öyle.
Мои родители тоже так считают.
Öyle olduğunu anlaması için ne isterse vereceğim,... elbette yeni Kai olması dışında.
Я предложу ему что угодно, кроме как стать новым Каем, конечно.
Elbette şimdi öyle değil.
- И не подумаю. - Сейчас нет, но она была прозрачной.
Elbette ki öyle.
Ну конечно, безопасности.
Kendimi tuttuğumu sanıyor. Öyle değil elbette.
- Он же думает, что я затворница, а это не так.
- Elbette öyle dersin.
- Ну, конечно, ты скажешь именно так.
Öyle değil mi, Buzz? Elbette.
Правда, Базз?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]