Öyle degil mi translate Russian
10,299 parallel translation
Bunun olmasını istemediniz, öyle değil mi?
вы не хотели, чтобы это произошло?
- Bu sizin aracınız, öyle değil mi?
это ваш автомобиль, так?
Amma da talihli bir rastlantı, sizce öyle değil mi?
Это очень удачное совпадение, не думаете?
Uğruna ilişkini kaybetmeye değmez, öyle değil mi?
Не стоит того, чобы терять отношения ради этого, да?
Programa döneceğini söyleme sakın bana. - Biz kazandık, öyle değil mi?
не говори, что он вернулся на шоу мы же победили, да?
Öyle söyledi ama doğru değil, değil mi?
Он сказал, но это неправда, верно?
- Adı Marvin değil, Avery Cook. Bir yıldan fazla süredir birlikteyiz. Yani bu soygun işinde sen, Avery ve oğlun hepiniz birlikteydiniz, öyle mi?
Его имя Авери Кук и мы с ним состоим в отношениях около года итак, это ограбление... вы, Авери, ваш сын вы вместе это сделали верно?
Ama öyle olmayacak değil mi tatlım?
Но это не для тебя, да, милая?
Sence de öyle değil mi?
Не видишь?
Biliyorum, öyle değil mi?
Круто, правда?
Rick dede öyle dediği için havalı değil mi yani şimdi?
Оу, теперь ты слишком крут для этого, просто потому, что дедушка Рик такой?
O bir beyefendi, öyle değil mi?
Он ведь джентльмен?
Zümrüt gözlerimin rengini ortaya çıkartır, sence de öyle değil mi?
Изумруд чтобы действительно радовать мои глаза, ты так не думаешь?
Biri bana bunu söyleyebilirdi öyle değil mi?
Кто-нибудь мог мне сказать, не думаешь?
Ama insanı dahi yapan ünvan değildir öyle değil mi?
Но буквы после имени не гений придумал.
Bu Karanlık öyle değil mi?
Это же Тьма, верно?
Sen kardeşine ne yaparsan sorun değil ama ben yaptığım zaman sorun öyle mi?
Ты можешь делать со своей сестрой всё, что хочешь, но я не могу поступить так же?
Sence de öyle değil mi?
Ты не согласна?
Sorun şu ki, sana karşı artmakta olan saygım çocukça kıskançlığımın gölgesinde kalıyor yani sanırım kaçınılmaz olana ulaştık. Sence de öyle değil mi, aşkım?
К сожалению, мое растущее уважение к тебе затмила моя несколько незрелая ревность, так что я полагаю, мы достигли неизбежного, что скажешь, любовь моя?
Bir anlığına iyi hissetmek isteyen tiplerden değilsin, öyle değil mi?
Ты не из тех, кого устроит мгновенное облегчение.
Yararlı olacaktır, öyle değil mi?
Разве нет?
Yararlı olacaktır, öyle değil mi?
Ты его знал. Когда-то.
Ayrıca yemek yulaf lapası değil çorba. Öyle mi?
Это суп, а не каша.
Çok romantik, öyle değil mi?
Романтично, не так ли?
Devam etmesini sağlamıştır öyle değil mi? Hayatta tutmuştur onu.
Возможно, благодаря этому она ещё жива?
Ama Bay Dipple bunu doktor destekli intiharda geçmişteki ilerlemeleri alt etmek için kullanmak istiyor, öyle değil mi? Bunu destekleyemem.
Мистер Дипл хочет использовать это дело, чтобы снизить популярность законопроекта о суициде при содействии врачей.
Üniversiteyi Abby Campbell ile birlikte okudunuz, öyle değil mi?
Вы ходили в колледж вместе с Эбби Кемпбелл, не так ли?
Öyle değil mi?
Вы так не думаете?
Bence zamanı geldi, öyle değil mi?
И думаю, он настал, не так ли?
Donya, sanki yakın arkadaşlarmış gibi o adamla konuşurken oldukça rahat görünüyordu, öyle değil mi?
Дония и правда была спокойна в компании того человека. Похоже, они были друзьями, да?
- Öyle bir şey yok değil mi?
– Нет.
Biliyorsun FBI hala onu arıyor, öyle değil mi?
Ты знаешь, что ФБР всё ещё разыскивает её?
Yani tahminimce sizler de wesensiniz, öyle değil mi?
Значит, получается, что вы тоже Существа.
Biz de öyle düşünüyorduk. Değil mi?
Я тоже в этом совершенно уверен.
Madem arkadaşız, bundan sonra ne zaman istersek takılabiliriz, öyle değil mi?
Знаешь, теперь мы друзья, мы должны тусоваться когда только захотим.
Öyle değil mi ama?
Правда, она молодец?
Masum bir hatadır eminim. Öyle değil mi Bayan Florrick?
Невинная ошибка, я уверен, не так ли, миссис Флоррик?
Benzer şekilde, sana bakan, seni seven annen,... fotoğrafları çekmek için de senin adına onay verdi, öyle değil mi?
Подобно этому, ваша мама, которая нянчила вас, любила вас, дала согласие от вашего имени на фотографирование, не так ли?
- Sanırım Eli'nin tarafında bu iyi bir iş, sence de öyle değil mi?
- Думаю, это довольно хорошая работа Илая, вам не кажется?
Onlar umurunda değildi, öyle değil mi? Evet, haklısın.
Да, верно, мне наплевать.
Evet fakat sen artık bir zombi değilsin, öyle değil mi?
Да, но ведь ты больше не зомби, не так ли?
Bunda yanlış bir şey yok, öyle değil mi?
И в этом нет ничего страшного, не так ли?
- Korkunç, öyle değil mi?
Это ужасно, да? Да.
- Carol, yastık getirirsen bunun adına ceza diyemezdik, öyle değil mi?
- Кэрол, если ты принесёшь мне подушку, это уже не будет наказание по всей строгости, правда?
Tam olarak böyle mi oldu? Öyle değil.
Так всё было?
Bazıları öyle değildir ama değil mi?
Некоторые из них действительно плохо получается, разве они не?
Öyle demek istememiştir değil mi?
Он же не серьёзно?
Hiç öyle olmadın da zaten, değil mi?
Ты никогда не виноват!
Öyle mi? Ama silahlar çözüm değil.
Да, но оружие никогда не решает проблем.
İlişki hayatın için de geçerli, öyle değil mi?
- Это относится и к личной жизни тоже, - не думаешь?
Karşıya saygı duyduğunuzda daha heyecanlı hale getiriyor, sizce de öyle değil mi?
Это намного более увлекательно, когда уважаешь противоположную сторону, как вам кажется?
öyle değil mi 4374
öyle değil miydi 23
öyle değil 521
öyle değilmi 21
öyle değildi 30
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil miyim 77
öyle değil miydi 23
öyle değil 521
öyle değilmi 21
öyle değildi 30
değil mi 44479
degil mi 350
değil mi dostum 28
değil mi canım 39
değil miyim 77
değil mi anne 66
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24
değil misin 154
değil mi efendim 66
değil mi çocuklar 56
değil mi ya 25
değil misiniz 34
değil mi evlat 40
değil mi hayatım 33
değil mi jack 21
değil miyiz 24