English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ E ] / Evet burada

Evet burada translate Russian

3,009 parallel translation
Evet burada yapacak çok iş var.
Здесь очень много работы.
- Evet burada ama...
- Есть, но...
Evet burada olmaktan çok mutluyum.
И очень рад быть здесь.
Evet, erkek arkadaşımın burada olamaması çok berbat bir şey ama üçümüz hayatımızın en iyi gecesini geçireceğiz.
Да, это отстой что мой парень не может быть здесь, но у трех из нас намечается ночь всей нашей жизни.
Ultraviyole ışık almazsanız burada çok mutlu olursunuz! Evet, evet!
Вы здесь будете счастливы, только не включайте ультрафиолет.
Evet, yapmayın beyler. Onun burada geçmişi var.
Да всё ясно, парни, она вросла сюда корнями.
- Evet, burada olmak berbat.
Слушай, находиться здесь ужасно.
- Evet, burada çok güzel görünüyor.
Она очень красивая здесь.
Evet, ikisi de burada...
Да, они оба у меня...
Evet, çok değil, ama burada yaşıyorsanız, bu tek yerden.
Ну, так себе, но если ты живешь здесь, это единственный магазин.
Evet, aynen öyle ama parlak porselenden azıcık daha önemli bir şey var burada.
Да, именно так, но для более важной цели, чем сияющий сервиз.
Evet, tam burada.
Да, они у меня здесь.
- Evet, özellikle de burada.
Вперёд!
- Evet, burada. Çok lezzetliler.
Обожаю эту штуку.
Evet, Transit Otorite Kurulu'nda bir kadro boşaldı,... ki burada transitler üzerinde yetkilerin olacak.
Да, появилось вакантное место в Совете Управления городского транспорта, где вы будете управлять... транспортом.
Evet ama ben burada kalacağım.
Да. Я собираюсь остаться здесь.
" Evet, bilirsin, şurada, burada.
Да, иногда.
Evet, burada böylelerinden pek kalmadı.
Да, этого не слишком много в кантри.
Evet, öyle yazıyor burada.
Да, там так написано.
Evet. Gördün mü... Sorun da burada işte.
Ага, в том-то и проблема.
Evet, itşe burada.
О, вот оно.
Evet, ve neden burada olduğunu da biliyorum sanırım.
Да, и я думаю, что знаю, почему он был здесь.
- Evet. Burada yazıyor.
Это прямо здесь
- Evet. Kahve yapan hızmalı çocuk burada. Bağış toplayan kadın.
У нас есть : бариста с кольцом в носу... сборщик средств... и 75 центов.
- Evet ama sevdiğim herkes burada bizim yanımızda sayılır.
Да, но... в значительной степени Мне нравится что я застрял здесь с вами,
Evet, burada Osiris tarafından alınmış en az on ev görüyorum.
Я вижу по меньшей мере дюжину домов, купленных "Корпорацией Озирис".
Evet ama burada doktora en yakın şey sensin.
Да, но... лучше такой врач, чем никакого.
Sayın Yargıç,... burada gerçek bir hasar söz konusu değil, çünkü Bay Steinman ya da şimdiki deyimle Bay O'Dell zarar görecek bir İrlanda mirası yok, benim fikrime göre. Evet.
Ваша честь, не было нанесено никакого реального ущерба, так как мистер Стайнман... или как он себя теперь называет, мистер О'Делл.... не имеет ирландского происхождения, которому можно нанести ущерб, по моему мнению.
Evet, evet, bir toplantısı için burada, silahlı şiddet ittifakını azaltmak için.
Да, он пришел на собрание союза по снижению уровня вооруженного насилия.
- Evet, ben de burada olduğuma şaşırdım.
Нда, я и сам от себя такого не ожидал.
Burada, evet.
- Да, пришёл?
Evet, evet. Burada olmalı.
Да, да, должен быть.
Evet, burada.
Да, она здесь.
Evet, evet, burada. bekle biraz.
Да, да, он тут.
Evet, torunlarıma daha yakın olmak için. Ama sonra oğlum burada işe girdi.
Мой сын с внуками переехали сюда.
Evet ama o burada değil.
Да, вот только здесь его нет.
Evet, tabii burada kalabilirsin.
Да, конечно, ты можешь остаться.
- Evet, onlar da burada olacaklar.
Да, придут.
- Evet, kızlar burada.
- Да, со мной.
- Eva burada mı? - Şanslıysak, evet.
Да, если повезет.
Evet ama burada da benzer bir yardım programı başlatabiliriz.
Да, но тут мы можем использовать такой же подход.
Evet, ama bu piyano her zaman burada durmuyor mu zaten?
Да, но пианино то тут всегда стояло, не так ли?
Evet ama Don burada değil ve ben de alabora olmak istemiyorum.
Я знаю, что должна, но Дон уехал, и я не хочу, чтобы меня выкинули с шахматной доски.
Evet, evet, onu burada bıraksak iyi olacak.
Да, хм, мы могли бы просто оставить это тут.
- Evet bu arkadaşım bir adamın mutfağını yenilerken yaralandı. Adamın uçağı var. Burada buluruz düşündük.
Моего приятеля попросили переделать кухню, и кинули, а заказчик владеет самолетом, и, мы думаем, он держит его здесь.
- Burada mı? - Evet.
Здесь?
Evet ama Gibbs ve diğerleri hâlâ burada olurlardı ve belki de tüm bu olanları durdurabilirlerdi.
Да, но Гиббс и другие они были бы здесь. и, возможно, они смогли бы остановить это.
Evet, bize burada bir şeyler vercekler.
О, да, сейчас они нам что-то дадут.
Burada-burada bir miktar Östrojen var, evet.
There's- - there's a bit of estrogen here. ( Laughs )
- Sen bizim misafirimizsin ve kadınlarımızla burada olduğunu bilirsem gözüm arkada kalmaz. - Evet, tabii. - Bavulum!
Вы наш гость и мне будет спокойнее думать, что вы тут, с нашими дамами.
İyi haber şu ki, Philly'den gelen arkadaşın .. Bill ya da Diane'ı öldürmek için burada değilmiş. Evet ama kötü haber ise..
Что же, хорошие новости - твой друг из Филадельфии приезжал не для того что бы убить Билла и Диану.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]