Burada değil translate Russian
8,544 parallel translation
- Hayır, üzgünüm. Burada değil.
Простите, её нет.
Şirketin kayıtlarına göre, Kayıp bilim adamlarının hiçbiri burada değil.
Согласно записям компании, пропавших учёных здесь нет.
Costa burada değil.
Косты здесь нет.
Ama Catherine burada değil.
Но Кэтрин же здесь нет.
- Justin... Burada değil.
Джастин.. его там нет.
Peki. Ama burada değil.
Ладно, но не здесь.
- Hayır, burada değil.
Нет, не знаю.
Tamam, ailenin papazı burada değil. Yani töreni yapabilecek vaize ihtiyacımız var.
Семейный пастор не сможет приехать, поэтому нам нужен священник, готовый провести церемонию.
Patterson neden burada değil?
Почему Паттерсон не здесь?
Ailem burada değil.
Здесь со мной нет семьи.
Burada değil ve hiçbir mesajıma cevap vermiyor.
Её ещё нет, и она не отвечает на сообщения.
Yürüttüğüm dijital kamera burada değil.
Я помню, как украли фотоаппарат, которого тут нет.
Tuck'ı arıyorsanız burada değil.
Если ищете Така, его тут нет.
Eli burada değil.
Илая здесь нет.
Doktor burada değil.
Врача тут нет.
Kitaplık getirilmemiş. Niyetleri var mı bilmiyorum ama kitaplık burada değil.
Книжной тумбы здесь нет, и я не знаю, собираются ли представить её суду, сейчас её нет.
Tabii ki bulamazsın, burada değil ki?
Не могу его найти Конечно не можете, его здесь нет
Bu yüzden burada değil misin?
Разве вы не из-за этого здесь?
Lane burada değil.
Лэйна нет.
Görünüşe göre burada bu aralar çok kaza oluryor değil mi dedektif.
Не слишком ли много случайностей происходит в последнее время, детектив?
Ah, Ford amca burada ki herşeyin öldüğünü söylemiştin, değil mi?
Ты же говорил, что внизу все умерли, дядя Форд?
- Gail, burada sigara içmedin değil mi?
Гейл, ты же не курила, правда?
Kardeşi burada olduğuna göre tanrı artık tek güç değil.
Теперь, когда сестричка вернулась, Бог не на коне.
Burada en uzun o yaşadı değil mi?
Он тут дольше всех жил, правда?
Elektrikli ocağımı çıkardım çünkü kafeterya yemeğinden bıktım, ama yeni vaka sayesinde burada çok kalmayacağım değil mi?
Я распаковала плитку, потому что меня достала еда в кафетерии, но я ведь не задержусь здесь надолго из-за этого нового дела, да?
Burada olduğunu biliyorlar, değil mi?
Они же знают, что ты тоже здесь?
Burada, işteki performansım, başka türlü bir performans değil.
Здесь на работе, а не о какой-то другой производительности.
Jane burada değil.
Джейн здесь нет.
Bak, ben bir polis değilim, ve burada kimin için çalıştığın... umurumda bile değil.
Слушайте, я не коп, и мне все равно, что вы тут проворачиваете, но мне нужно найти Джека Фуллера.
Burada ne yaptığın umurumuzda değil.
Нам всё равно, что ты тут делаешь.
Burada, değil mi?
Он здесь, не так ли?
Burada profesyonel bir ilişkimiz olmasını istediğini biliyorum ama benim duygularım sana hissettiklerim profesyonellik falan değil. Hem de hiç değil.
Ты хочешь держать все в профессиональных рамках, но мои чувства... мои чувства совсем не профессиональные.
Tesadüfen Josh'ın yaşadığı yer ama burada olma sebebim o değil
Это происходит там, где живет Джош Но не по этой причине я здесь
Telaşlı bir şekilde attığım için üzgünüm ahbap ama burada risk oldukça büyük ve ben de kendimde değilim. Sorun değil.
Извини, дружище, что я так психанул, просто понимаешь, ставки очень высокие, и я просто сам не свой.
Hala burada olman iyiye alamet değil.
Вы все еще здесь, а это нехорошо.
Her yıl burada oluyorsunuz değil mi?
Вы ведь здесь каждый год?
Tesadüfen Josh'un yaşadığı yer ama burada olma sebebim o değil
Это происходит там, где живет Джош Но не по этой причине я здесь
- Burada olmam umurlarında değil.
Им наплевать на то, что я тут торчу.
Burada vücut parçasından değil dişten bahseiyoruz.
Мы не говорим о частях тела. Это всего лишь зуб.
Sorun değil, burada çalışıyorum. Müşterilere yardım etmek benim işim.
Это моя... работа - помогать покупателям.
Fakat açıkça görülüyor ki bu doğru değil çünkü bir gemimiz ortadan yok oldu o yüzden bilirsiniz, burada kesin bir şeyler olmalı.
Но это не так, ведь патруль пропал, а значит там что-то есть.
Üstümü hala burada değiştirebilirim değil mi?
Это еще ладно для меня изменить здесь?
Burada daha önce söylediğimle ilgisi yoktu değil mi?
Ведь дело не в том, что я здесь сказала раньше?
Burada dolaylı olarak değil çok açık bir şekilde anayasanın ihlali söz konusuydu.
Это не какой-то незначительный иск, произошло грубое конституционное правонарушение.
Bunu yapmalarının nedeni de, "Eğer kurban burada öldürüldüyse belki bu çatlaklardan içeri kan sızmıştır" diye düşünmeleri, değil mi?
И они это сделали, потому что думали : "Если жертву убили здесь, возможно её кровь впиталась в эти трещины", верно?
Bence burada olay şey değil...
Думаю, что происходящее здесь не является...
Hiç önemli değil. Eşyalarını orada burada bırakan bende hata.
без вещей убежала.
Ayrica burada asagida yasamak senin icin kolay degil.
И жить здесь не просто.
Sanırım burada kimsem yok Başarılarınızın farkında değil, Bay Murray.
Я думаю, о ваших достижениях известно каждому.
Burada olmanızın esas sebebi bu değil mi?
Вы за этим здесь, не так ли?
Burada olmamızın sebebi bu değil mi?
Поэтому мы и здесь, не так ли?
burada değilim 34
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
burada değil mi 45
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
burada değiller 85
burada değildim 23
burada değildi 20
burada değil mi 45
değil mi 44479
degil mi 350
değil 1746
değilim 815
değildi 207
değilsin 303
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66
değilmiş 21
değildir 62
değilmi 114
değiliz 102
değilse 32
değilsiniz 26
değil mi canım 39
değil mi dostum 28
değil mi anne 66