English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ F ] / Fazlası var

Fazlası var translate Russian

1,711 parallel translation
Hayır, bunlar sorunlar, sevgili kızım, senin düşündüğünden fazlası var.
Нет, но это вещи, моя милая дочь, -... тебе неподвластные. - Но я учусь, Святой Отец!
- Hızlıdan da fazlası var.
Он быстро передвигается. - Слишком быстро.
Bundan daha fazlası var.
Это куда больше.
Onun geldiği yerde daha fazlası var.
Там есть ещё кое-кто, кроме него.
Ama sanırım bundan fazlası var.
А вдруг это не всё?
- Fazlası var.
- Даже более того.
- Fazlası var.
— Это еще не всё.
- Söz konusu olan halk sağlığı. Hikayenin daha fazlası varsa, bunu bilmeye hakları var.
Если за этой историей стоит что-то большее, думаю, люди имеют право знать.
Bence bundan fazlası var.
Думаю, здесь нечто большее.
- Burada gözle görülmeyenden fazlası var.
Здесь всё сложнее, чем кажется.
EKG'si normal birine amiloid tedavisi uygulamak yok yere kalp ameliyatı yapmak gibidir çünkü adamın 4.5 kilo fazlası var.
Лечить амилоидоз при нормальной ЭКГ все равно, что делать операцию парню на сердце, из-за того, что у него 10 килограмм избыточного веса.
Elimde o kızın kanından çok daha fazlası var.
На моих руках гораздо больше, чем её кровь!
Pompa arızasından daha fazlası var gibi.
Похоже, дело не только в насосе.
Çantanda çok daha fazlası var.
Ты получишь больше, чем на тебе сейчас.
Ama sanırım bundan biraz daha fazlası var.
Но... думаю, тут нечто большее.
Burada konuştuğumuzdan daha fazlası var.
Здесь... здесь больше, чем мы договаривались.
Bundan daha fazlası var.
Нет, больше этого.
Bundan daha fazlası var gibiydi.
Кажется это самый весомый аргумент.
Sana karşı dürüst olmak istiyorum, bildiğinden fazlası var.
Я хочу быть честной с тобой больше, чем ты думаешь.
Ama tahmin ederim ki bundan daha fazlası vardı. 557 00 : 34 : 37,196 - - 00 : 34 : 39,623 O öldü. Bunun ne önemi var ki?
но я предполагаю, что это было гораздо больше, чем это.
Solly ile sizin aranızda açıkça bir fotografcı görevinden daha fazlası var.
Очевидно, вас с Солли связывал не только фоторепортаж.
Sende, onun sende gördüğünden daha fazlası var.
Вы гораздо значительнее, чем он позволяет вам быть.
Herşeyi doğrulayan meclisteki kahve burunlu adamdan daha fazlası var.
Больше, чем просто какой-то латиноамериканец, выбранный из-за "политики равных возможностей", который лебезит, когда он направляется в зал заседаний Совета.
Daha fazlası var gibi görünüyor.
Погоди! Похоже, их было больше.
Evet ama sanki biraz daha fazlası var gibi.
Да, но... мне кажется здесь нечто большее.
- Kitaplarda gördüklerimden fazlası var.
В книгах описано больше, чем я сама видела.
Bu çekte, bölümü kurmak için gereken paradan çok daha fazlası var.
Этот чек значит гораздо больше, чем то, сколько ресурсов нам нужно, чтобы профинансировать отделение.
Daha fazlası var.
Кое-что еще.
- Hayır, fazlası var.
Нет, больше чем это.
Yetişkinin ilişkisini sürdürmesi için daha fazlasına ihtiyaç var.
- А ты - нет? Для создания взрослых отношений нужно нечто большее.
- Korkarım, serumdan daha fazlasına ihtiyacın var dostum.
Боюсь, одной капельницы будет мало, дружище.
İkisinde de fazlasıyla aşırılık var.
Оба убийства совершены с чрезмерной жестокостью.
- Fazlası da var.
Это не все.
Kızımız olamayacak. Fakat, anısını yaşatmaktan daha fazlasını yapmak için bir yol var.
Мы так и не станем для неё родителями, но есть способ сохранить о ней больше, чем просто воспоминание.
Biz ilk müdahale ekibiyiz, bizden daha fazlasına ihtiyacı var.
Мы первая помощь. Ему нужно нечто большее чем мы.
Bunu durdurmak istiyorsak fazlasına ihtiyacım var.
Если мы хотим остановить это, то мне нужно больше.
Çünkü, şarkının sözleri "Alsam Jessie'nin kızı" idi ama sen defalarca "Olsam Jessie'nin kızı" dedin. Yani bu şarkının benim için farklı bir anlamı var ki Tanrı seni korusun, bana fazlasıyla uyuyordu böylesi.
Я считаю, что это была неплохая интерпретация, потому что во всем известном тексте поется
Ama görünüşe göre çok daha fazlasına ihtiyacı var.
Но, похоже, ему требуется очень много этих веществ.
Fazlasıyla boş zamanım var.
У меня много свободного времени.
Her neyse, bu patlayıcıların patlaması için yoldaki birkaç çukurdan daha fazlasına ihtiyaç var.
Всё равно, пара-тройка выбоин на дороге не взорвет эти бахалки.
Bundan daha fazlasına ihtiyacımız var.
Нам безусловно нужно больше доказательств, чем есть.
Daha fazlasına ihtiyacımız var.
Нам необходимо больше.
Fazlası var.
И это еще не все.
Ah, beraber eğlendik Nate ama benim ilgimi devam ettirebilmen için fiziksel güçten daha fazlasına ihtiyacın var.
О, мы веселились, Нейт, но мне нужно что-то больше, чем просто выносливость, что бы оставаться заинтересованной.
Hem geceyi geçirmemize fazlasıyla yetecek yakacak da var.
И дров здесь хватит на всю ночь.
İlk taslak için fena değil ama bence fazlasına ihtiyacın var.
Неплохо, для первого варианта, но думаю, тебе нужно больше.
Lemon tatlım, anne ve bir eş olmanın hiçbir kötü tarafı yok ama tatlım içinde yanan bir ateş var, aynı benim gibi hayattan hep daha fazlasını isteyeceksin ve istediğini alman için kendine izin vermelisin.
Лемон, сладкая, нет ничего плохого в том, чтобы быть женой и матерью, но ты, детка, внутри тебя горит огонь, как и во мне. И ты захочешь большего, и ты должна позволить себе это.
Daha fazlasına ihtiyacımız var. İstediğin ne kadarsa ister yüz kişi olsun ister bin kişi olsun tekrar toplayıp sana vereceğim.
Нужно больше сколько угодно
Yeteri kadar çerçeven var, fazlasına ihtiyacın yok artık.
У тебя уже достаточно рам, больше тебе не нужно
Amman, Beyrut, Londra, Aden... Bundan daha fazlasına ihtiyacım var.
Амман, Бейрут, Лондон, Аден- - все это мимолетно, а мне нужно больше.
Bundan fazlasına ihtiyacımız var.
Нам нужно ещё вот этого.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]