Gitmeyeceğim translate Russian
1,216 parallel translation
Arama sonuçlanmadan gitmeyeceğim.
до тех пор пока всё не закончится.
"Onu almadan Fransa'dan gitmeyeceğim."
"Из Франции я без нее не уеду".
Ama Texas'a da gitmeyeceğim.
Я не еду в Техас.
- Gitmeyeceğim, Alex.
- Я не уйду, Алекс.
Oraya bir daha gitmeyeceğim.
Он там, куда я никогда не зайду больше.
Durun! Ve elbesesiz hiç bir yere gitmeyeceğim.
А уж без одежды я точно никуда не пойду.
- Folsom'a gitmeyeceğim.
- Меня отправляют в Фолсом?
Bugün işe gitmeyeceğim.
Сегодня я не пойду на работу.
Bu çantalar bir daha asla gitmeyeceğim o korkunç şehrin haritasıdır.
Коллажи в этих чемоданах - карта страны. Ужасной страны, в которую я больше никогда не вернусь.
- Sanırım gitmeyeceğim.
Я думаю, что туда не пойду.
Üniversiteye gitmeyeceğim.
Я не пойду в колледж.
Annem gelene kadar gitmeyeceğim.
Я никуда не пойду, пока она не придет.
Annem gelene kadar gitmeyeceğim.
Никуда не пойду.
Gitmeyeceğim.
- А я и не буду.
Bugün okula gitmeyeceğim.
Сегодня я в школу не иду.
Gitmeyeceğim.
Я не могу.
Belki çok daha deliyimdir çünkü söyleyeceklerim var ve söylemeden de gitmeyeceğim.
- Возможно, ещё более сумасшедший, потому что мне есть, что сказать, и я не уеду, пока я не скажу это.
Bu yüzden sıradaki projemize bakmayı kabul etmeden buradan gitmeyeceğim.
Вот почему я не уеду, пока вы по крайней мере не согласитесь взглянуть на наш следующий проект.
Etrafta yağmacıların olduğu bir yere gitmeyeceğim.
Больше никогда не буду ошиваться вблизи их территории.
- Hayatını annesiyle paylaşması ana kuzusu olduğunu göstermez. - Onunla konsere gitmeyeceğim.
То, что он делится всем с матерью, не делает его маменьким сынком, Лорелай.
Okul civarlarında dolaşmayacağım alışveriş merkezlerine gitmeyeceğim.
Не ездить возле школ, ни тусоваться в торговых центрах.
Ama şunu bilmeni istiyorum. Senin iznin ve onayın olmadan asla gitmeyeceğim.
Но я хочу, чтобы ты знал, я ни за что не поеду без твоего благословения и одобрения.
Hayır. Bir grup bira bağımlısı damızlıktan oluşan o hetero partisine gitmeyeceğim.
Не-а, не собираюсь на эту гетеро-тусовку с пивохлёбами.
Sana gitmeyeceğim diyorum.
"Говорю тебе, я не ухожу"
Sana söylüyorum Gitmeyeceğim diyorum
" Говорю тебе, я не ухожу.
Hiçbir yere gitmeyeceğim
Я никуда не уйду... "
Gitmeyeceğim.
Я не хочу туда идти.
Doktor Michaelson'a bir kere gittim, ama bir daha gitmeyeceğim.
Я 6ыла у доктора Майклсон, но не думаю, что пойду ещё раз.
- Gelme sebebimi elde edene kadar gitmeyeceğim.
- Я не уйду пока не получу то зачем пришел
Ben gitmeyeceğim.
Я не пойду.
Buradan çekip gitmeyeceğim, Catch. Ve Barbara Novak'ı kendine aşık ettirdiğini kabul etmeyeceğim.
что ты влюбил в себя Барбару Новак.
Beni de çağırdılar ama gitmeyeceğim.
Они вызывают меня, но я не пойду!
- Gitmeyeceğim.
- я не пойду.
SÜRGÜN e gitmeyeceğim.
Я не хочу бежать в Штаты, словно изгнанник.
Hayır, gitmeyeceğim!
Нет!
Ben gitmeyeceğim.
Не пойду.
- Haftaya da bir tane var. - Partisine gitmeyeceğim.
Значит, округлю до часа, так легче считать...
Bu eksik etekle biraz işim var ve bitirmeden de gitmeyeceğim!
- Эй, эй, остынь. У меня имеется дело к этой юбке, и я не уйду, пока его не закончу.
Tedaviye gitmeyeceğim. Sen de bunu kabul etmek zorundasın.
И тебе просто придётся смириться с этим.
Bunlardan hangisinin daha olanaksız olduğunu sorsaydınız, yanıtım Harvard'a gitmeyeceğim olmazdı.
Я занималась сексом, но я не поступила в Гарвард. Ладно. И я скажу вам, если вам интересно какое из этих двух событий я считала менее вероятным, это точно было не "непоступление" в Гарвард.
- Birkaç parti var, ama bu hafta sonu partiye gitmeyeceğim.
Да, очень часто, но в эту субботу я не иду на вечеринку,
Asla onunla gitmeyeceğim.
Я никогда не пойду к ней!
Onunla gitmeyeceğim.
Я с ней не пойду.
- O halde bir sorunumuz olmaz, ancak emin olmadan önce bu işi öylece bırakıp gitmeyeceğim.
Тогда у нас не будет проблем. Но я не собираюсь уходить, пока я не узнаю все наверняка.
Ama ben oraya gitmeyeceğim
Вряд ли я туда пойду.
Gitmeyeceğim dedim.
Ничего.
Costa Rica'ya tek başıma gitmeyeceğim.
Я не собираюсь лететь в Коста-Рику один.
Onun o eziklerle dolu partisine gitmeyeceğim.
Я не пойду на их паршивую вечеринку. Почему?
Hiçbir yere gitmeyeceğim.
Я с тобой.
Sanırım Cotillion'a gitmeyeceğim.
Тогда... я полагаю, что я не собираюсь идти в бал.
Asla gitmeyeceğim.
Я никогда не покину тебя.
gitmemi mi istiyorsun 48
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmek 43
gitme 1049
gitmedim 39
gitmelisin 203
gitmem lazım 361
gitmek istiyorum 180
gitmem gerek 808
gitmek istemiyorum 210
gitmem gerekiyor 305
gitmedi 39
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102
gitmek ister misin 53
gitmen gerekiyor 24
gitmem 53
gitmeni istemiyorum 71
gitmeliyim 1495
gitmek istiyorsun 19
gitmek mi 131
gitme zamanı geldi 35
gitmeden önce 102
gitmek ister misin 53