Hatırlayamadım translate Russian
481 parallel translation
Hatırlayamadım.
Не могу припомнить, при каких обстоятельствах.
Neye benziyordu? " Hatırlayamadım.
Я подумал : " А она красивая или нет?
Hayır, maalesef hatırlayamadım.
Боюсь, что нет.
Hatırladın mı? Hatırlayamadım.
Ты был так взволнован, но скоро заснул.
Hatırlayamadım.
Боюсь, что я не помню его.
Numarasını hatırlayamadım rehberden bakıp söylesin diye karımı aradım.
Не мог вспомнить телефон его загородного дома и позвонил жене, чтобы она нашла номер в блокноте.
Bu Heine'den, değil mi? Ben hatırlayamadım.
Это Гейне?
Kelimeyi hatırlayamadım.
Забыл слово.
- Hatırlayamadım.
Ну как же!
Ama uyandığım sırada ne kadar denesem de hatırlayamadım.
Но при пробуждении, я не могу вспомнить их.
Adını hatırlayamadım.
Его имени я не помню.
Renzo, şu anda gözlerinin rengini hatırlayamadım.
Ренцо! Я сейчас не помню цвета его глаз.
Neydi, soyadını hatırlayamadım.
Не помню его фамилию.
Hatırlayamadım.
Неважно.
Adınızı hatırlayamadım.
Я не помню, как вас зовут.
Hatırlayamadım...
Простите, прошлой зимой мы не встречались у Эмиля Яннингса?
Yüzünü hatırlıyorum ama ismini hatırlayamadım.
Я помню твоё лицо, но не припоминаю имени.
Hayır, hatırlayamadım.
Нет, я его не помню.
Hatırlayamadım.
С такими же старыми деньгами? - Не могу припомнить.
Eski kasaba yolu neredeydi hatırlayamadım.
И забыл, где была старая городская дорога.
Satın almaya gittiğimde hangi markayı içtiğini hatırlayamadım.
В магазине я никак не мог вспомнить, какое шампанское любит Натан.
Ne olduğunu hatırlayamadım da.
Я никак не мог вспомнить.
Çünkü o beni mahvetti, hiç bir şeyi hatırlayamadım.
На столько сильно ударило, что я сознание потерял.
Üzgünüm, hatırlayamadım.
Так трудно сказать.
Briand'ı hatırlayamadım, aklımda sadece mısır gevreği kaldı. Kellogg Mısır Gevrekleri.
Я не могла вспомнить Браянда... только название хлопьев...
Seni tanıştırırdım ama adını hatırlayamadım.
Я бы тебя познакомил, но не помню имени.
Bak, aptal güvenlik kartı yüzünden son sayıyı hatırlayamadım.
Слушай я не помню последнее число кода... Ну да к системе охраны...
Hatırlayamadım.
Не могу вспомнить.
Ve çıktığında hiçbir şey hatırlayamadım.
И когда он выходил, я ничего не помнил.
İlk anda hatırlayamadım.
Да, дай сообразить!
Tek satır söyleyecektim. Onu da hatırlayamadım.
€ должен был сделать что-то, не мог вспомнить что.
Bu adı hatırlayamadım.
Это имя мне не знакомо.
Mademoiselle Grey'in tırnağı bir yere takılıncaya kadar da hatırlayamadım.
Я вспомнил только когда мадемуазель Грей сломала ноготь.
- Adını hatırlayamadım gitti.
- Не могу вспомнить название.
Espriyi bir türlü hatırlayamadım.
Я не помню, что я хотел сказать.
Asla hatırlayamadım.
Я никогда не мог вспомнить.
Her şeyi hatırlayamadım.
Я не мог все запомнить.
Hatırlayamadım.
Ничего не вспоминается.
Ama sözleri hatırlayamadım, ya sen?
Я что-то слова забыл. Не напомнишь? Нет?
Ve adlarını bile hatırlayamadığım üç tane daha.
И ещё трое, чьих имён я не знаю.
- Melodisini hatırlayamadım da ondan.
Потому что у меня совесть чиста.
Kendi el işinizi hatırlayamadınız mı?
Не узнали собственную работу?
Sanırım üzerimde üniformam olmadığı için beni hatırlayamadın.
Думаю, Вы не узнали меня без формы.
Viyana'ya göre daha mı rahatım? O şaşaalı salonlarınızda, sevmediğim sıkıcı insanlarla neşeyle dedikodu yaptığım, şampanyaya boğulduğum hatırlayamadığım Strauss'ların valslerinde sendelediğim Viyana'ya.
Естественнее, чем в Вене, где в твоих богатых покоях... я сплетничаю с тупицами, заливаюсь шампанским, спотыкаюсь в вальсах всяких там Штрауссов?
- Beni hatırlayamadın mı, Valerie?
- Ты правда не узнаешь меня, Валери?
Kesin tarihleri hatırlayamadığım için kusura bakmayın. Bu kart hepsinin yerine geçsin.
Простите, что я забыл точные даты но надеюсь, моя открытка придет вовремя.
Bana numarayı hatırlayamadığını... evde yazacağını söyledi ve ben de aptal gibi inandım.
Она сказала, что не помнит номера... и обещала принести, и я ей поверила, как дура.
Şey, "Eski 97'nin Enkazı" nı hatırlayamadığımız için kusura bakma.
Извини, что мы не смогли вспомнить "Крушение старого 97-го".
* Hatırlayamadığım bir zamanda,
Были дни - не помню,
Hatırlayamadığım yarı dolu günler.
Половину этих дней я и вспомнить не могу.
Ve bu adını hatırlayamadığım koç, bizimkinin, 50 yardı kimse elini bile süremeden koştuğunu görünce şöyle demiş :
И когда этот Как-Его-Там увидел его пробежку в 50 ярдов длиной - да такую, что никто и пальцем его не коснулся, он крикнул :
hatırlamıyorum 685
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18
hatıra 18
hatırlıyorum 715
hatırla 239
hatırladın 20
hatırladın mı 1207
hatırlıyor musun 713
hatırladım 301
hatırladın mı beni 20
hatırlatma 18