English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Oradakiler

Oradakiler translate Russian

230 parallel translation
Oradakiler kapayın çenenizi!
Почему Вы об этом не заявили?
Burada insanlar açlıktan kırılırken, oradakiler rahat.
Тут от нее многие умирают. А это могилы американцев.
Siz oradakiler, bizler dostuz!
Эй, вы, наверху! Мы друзья!
Oradakiler benim arkadaşlarım.
Там со мной мои друзья.
Siz oradakiler.
Эй, наверху.
Çok iyiydi. Siz oradakiler :
Не мне, не мне, вы себе аплодируйте.
Siz oradakiler, sizi duymadık. Sizi hiç duyamıyoruz.
Вы болтаете.
Fedya, oradakiler ne?
Федюньчик, а там чтo такoе?
Hey, siz, oradakiler!
Эй, вы!
- Oradakiler başka birimden. - Taktik birim!
Да там другая группа - тактическая!
Kumlar zaman içerisinde oradakiler gibi çamur taşlarına dönüştü.
И илы в конечном счете и сформировали глинистые сланцы окаменелости.
Kocaman gülücük, şimdi, oradakiler hadi.
Улыбочку, улыбочку, давайте!
Oradakiler de iyi mi? Buradakiler gibi?
Тамошние такие же вкусные?
Selam, oradakiler.
Привет.
Merhaba, oradakiler?
Эй, там.
Oradakiler de ne?
Что это там такое?
Oradakiler düzenli. Ama burada...!
А здесь?
Kusura bakma ama oradakiler daha iyi.
- Ћучше иди. - ƒа, амерун!
Siz oradakiler, yıldız sizsiniz.
Ну, выходите на поклон. Теперь вы звезды.
- Oradakiler 38'lik mermi mi?
- Те 38 "зарядов" были у тебя там? - Да.
Endişelenme. Oradakiler iki altılık.
Готово. 2 на 6.
Oradakiler, canlanın.
Эй вы там пошевеливайтесь.
Selam oradakiler.
Чтож, всем привет.
Bu çok zayıf, oradakiler tombuldu.
Эти рыбы тонкие, а те другие полные.
Oradakiler daha güzel görünüyorlar.
Они красивее.
Oradakiler, oturun artık.
Все за работу.
Hey oradakiler, Dinozor ve Lastik Köpek, | sizlere bir şey göstermek istiyorum.
Эй, Ящерица и Пружинка, я вам что-то покажу.
Oradakiler de bir süreliğine mutlu olacak.
И ее пребывание там наверняка продлится.
Siz oradakiler, duvara yapışın.
Вы туда, к стене.
Sakinleşin, oradakiler! Herkesin ve her birimizin içinde, incecik bir kişi var!
В каждом из нас живет худой человек.
Hey, hey, hey! Oradakiler!
Эй, ты!
Oradakiler ne diyor peki?
А слышишь, что вот эти говорят?
Oradakiler bize yardım edemez.
Мы-то здесь. Никто внизу не может нам помочь.
Oradakiler, iyi misiniz?
Ребята, вы как, целы?
Oradakiler, Abydos'a gittiğimizde Ra'nın yanında olan muhafızlara benziyorlar.
Они похожи на парней, которые были с Ра на Абидосе.
Oradakiler sıradan insanlar değildi.
Там были не какие-нибудь обычные люди.
- Merhaba oradakiler!
- Вот это да!
- Merhaba... oradakiler!
- Вот это да.
Acaba oradakiler dışarıdan meteorolojik hizmet alıyorlar mı?
Когда составляют прогноз, они сверяются с метеостанциями?
Oradakiler daha çocuk.
У ребят крыша поехала.
Hey oradakiler! Arkadaşlar!
Эй, друзья, на лодке!
Oradakiler, alo.
Эй, там.
Onlara dedim ki "Hey siz oradakiler, hiç iyi değilim." Onlar da hemen odadan çıktılar.
Я говорю им : "Ребята, вы идите, я себя что-то неважно чувствую".
- Sevgilim, nedir oradakiler?
Рубашки - свадебный залог.
Siz, oradakiler!
Эй, вы!
Oradakiler acı çekiyor.
Потому что те люди страдают.
Demek oradakiler böyle konuşuyor. Sanırım gitsek iyi olacak.
Я думаю нам лучше идти.
Oradakiler, şunun sesini biraz kısın!
Нельзя ли потише!
Kale herşeyi inkar edecek, oradakiler sadece masabaşı işi yaparlar.
Служащие Замка будут все отрицать.
- Siz oradakiler!
Эй, вы!
Siz oradakiler!
Эй, вы!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]