English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ O ] / Orada değil

Orada değil translate Russian

1,710 parallel translation
Orada değildin bile. - Bu o değil!
Это не он.
Dövüş için orada değil.
Он там не для того, чтоб смотреть на бой.
Virginia veya nerede arıyorsanız orada değil işte.
Он не в Вирджинии, или где вы там его ищите.
Orada değil.
Не там.
Hayır, hayır, hayır. 6 : 30'da orada değil miydin?
Ты не была там в 6 : 30? Где же ты была?
Ölüm orada değil.
Смерти там нет.
- Cam artık orada değil.
Кэм там больше нет.
Ne demek orada değil?
Что значит "его здесь нет"?
Lrrr, ben buradayım, orada değil!
Лррр, я здесь, а не там!
- Orada değil, değil mi? - Hayır, burada.
- Его там нет, не так ли?
Orada değil Burada birçok seçenek.
У нас не так много вариантов.
Orada değil, hayatım.
Ствола там нет, милый.
Plak şirketi orada değil mi?
Эм, а её лейбл разве не там?
Ama Jong-Geum orada değil.
- Ваше Высочество... Вы говорите о сильных семьях?
- Ne orada değil?
- Что пропало?
Orada değil.
Её нет.
Orada olursam buna engel olurum. - O zaman deli sayılmam, değil mi?
И если я буду там, мы сможем предотвратить это и вот доказательство того, что я не псих, так?
Ama orada doğdun, değil mi?
Но ты там родился, да?
Eğer orada yıldızlar olsaydı, onları görürdük, değil mi?
Если бы там были звезды, мы б смогли их увидеть, не так ли?
O, orada, değil mi?
Он находится там, не так ли?
O kulübe ait vestiyer koçanını bulduğumuz zaman orada ne olduğunu sen zaten biliyordun, değil mi?
Когда мы нашли тот номерок из гардероба, вы уже знали, что происходит, да?
Demek istediğim, orada bozulmuş bir tren olmalı değil mi?
В смысле, это же полный сход с рельсов, верно?
Seni orada bıraktığım için üzgünüm. Problem değil.
Мне действительно жаль, что я оставил тебя там.
Belki de öyle bir şey değil, bu bir anlamda hile... Belki de şeylerin sadece nominal değerlerini almalıyız, Ve belki de aslında orada ne varsa olan da o dur... evren etrafında ne hayalet ne de karanlık madde var.
Это обман в том смысле, что может быть, это и не так, может быть, нам просто надо принимать вещи, какие они есть на самом деле и знать что там нет темной материи, нет призрака Вселенной.
Yani bakın. Bu güneş atmosferi, bulut değil. Orada bulutlar yok.
Это атмосфера Солнца, а не облака.
Numarası orada, değil mi?
Это трюк, не так ли?
Kevin Mason orada mı değil mi?
Так Кевин Мейсон там или нет?
Adamı değil. Orada kimse yoktu.
Я не убивал этого парня, его там не было.
Umut varsa orada olmalı, değil mi?
Если что и осталось, то оно должно быть там, не думаешь?
Biliyorum, birisinin ormanlığa kadar sürüklenip orada doğranması kadar değil ama yine de korkutucu sayılır.
И я понимаю, что это не то же самое, как если бы кого-то утащили в лес и там порубили на куски, но, а, всё равно, как-то страшновато, понимаешь?
Biraz önce orada değil miydik?
Разве мы не были только что там?
Belki oralı değilsin, ana orada yaşadın, değil mi?
Может, не оттуда Но вы там жили, верно?
Cihazın orada olması gerekiyordu, değil mi?
Устройство должно было быть там, не так ли?
Serena's beni orada beklemiyor değil mi?
Серена должна была ждать меня здесь... где она?
Değil mi? Orada her şey olabilir.
А там всякое может случиться.
Orada, değil mi?
- Она там, да?
Ve besbelli, senin orada kalman da onlar için hiç kolay değil.
И абсолютно очевидно, что ваше появление в их доме было нелегким и для них.
Kızım devlet okuluna gidiyor, ve ben gönüllülük yapıyorum, ama iyi bir insan olduğumdan değil yapmam gerekiyor, çünkü orada çalışan kimse yok.
Дочь учится в государственной школе. И я иду не потому, что хороший человек, а потому, что приходится. Потому что там никто не работает.
Sorun burada olmak değil orada olamamak.
Это не так много быть здесь Как будто этого нет.
Yani, orada havyar var, değil mi?
Я имею ввиду, у них же есть икра, так?
Simon orada hayatımı kurtardı. Üstelik sadece benimkini değil.
Саймон спас мне жизнь, и не только мне.
Orada yaptığın şeyin akıllıca olduğunu düşünüyorsun, değil mi?
Ты думаешь, то, что сделал там, было разумно?
Orada hiçbir şey güvenli değil.
Здесь везде опасно.
Ofisimin altını üstüne getirdim ama hala bir şey yok. - Yok.. orada da değil.
Я весь кабинет перевернул и не нашел.
Orada iyi iş çıkardınız, değil mi?
Хорошо поработал.
Orada sadece yabancı dilleri ve kutsal kitapları öğrenmeyeceksiniz. Aynı zamanda tenis, kılıç, müzik ve dans eğitimi de alacaksınız. Eğlenceli olur, değil mi?
И вы будете изучать не только языки и священное писание,... но ещё и учиться играть в теннис, фехтовать,... танцевать и музицировать.
Orada. Şişeyi gördün, değil mi?
Посмотри возле той банки.
- Orada bir yerde saklanabiliriz. Bilmesi şart değil.
- Будем действовать незаметно, она даже не узнает.
Bence orada Hilburn'ün değil de Mercer'ın olacağını sanmış.
Чтож, я думаю она полагала Мерсер будет там, Не Хилбёрн.
Masaj ve âlem için orada olacağız sivrisinekler için değil.
"М" значит Мона и массаж, а не москиты.
Ne başka bilmiyorum işleri, orada vardır ama sen bana bir bulmalıyız o üreten değil bir Ben ateş olduğunu göstermektedir daha az para için.
Я не знаю. какие еще есть здесь вакансии, Но ты должен мне найти одну, не связанную с продюссированием шоу, из которого я была уволена, за меньшие деньги.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]