Sen nasıl translate Russian
4,556 parallel translation
Sen nasıl...
Как ты...
- Sen nasıl göremedin?
Почему ты не увидела?
Sen nasıl bir eskortsun?
What kind of escort are you?
Sen nasıl geçtin geleneksel tıbba?
А что заставило тебя отказаться от работы в больнице?
Sen nasıl opiate görmek Onun kas dokusunda toplanmış?
Видите скопление наркотика в мышечной ткание.
Sen nasıl...
Как ты... Акио!
- Sen nasıl dayanıyorsun?
Как ты держишься?
Ama sen nasıl...
Но как ты...
Sen nasıl biliyorsun?
Так как ты узнал?
O zaman sen nasıl...
Тогда, как ты...
Sen nasıl istersen.
Как скажешь.
- Sen nasıl birisini arıyorsun ki?
- И кого же ты ищешь?
Sen nasıl kaçtın? - Şüpheli fos çıktı.
Подозреваемый не подошел.
Bu hoşuma gitti, hoşuma gitti ve bunun devam etmesi için sen nasıl rahat edeceksen öyle olacak.
Но мне всё нравится. Мне всё нравится, и я хочу продолжать в любом темпе, который устроит тебя.
Sen nasıl aşıyorsun bunu?
Как ты с этим справляешься?
Eğer bu bir rüyaysa, sen nasıl buradasın?
Если это сон, откуда в нём ты?
S-Sen içeri nasıl girdin?
Как ты сюда пробралась?
Sen menünün nasıl kullanıldığını izah etmek istediğini söyledin ben de cümlenin saçmalığını temel alan bir espri yaptım.
Вы сказали, что хотите объяснить, как меню работает, что привело к комичной ситуации, в которой я это воспринял буквально.
- Sen beni nasıl görüyorsun?
- А ты меня? - Как...
Nasıl evli kalıyorsun sen.
Как вы до сих пор женаты?
- Sen daha nasıl oynanacağını öğrenemeden oyundan çıktın.
Ты вышел из игры, даже не научившись играть. Херня.
Sen mi gideceksin benim yerime? Nasıl...
Каким образом?
Sen sadece eve girdiğinde bu bütünlük hakkında nasıl düşüneceğini bilmiyorsun.
Просто, когда входишь в этот дом нет чувства цельности.
Bu bilgiyi nasıl aldığını sen hangi kelimeyle açıklardın?
И какое же ты слово используешь, чтобы описать, откуда информация?
DNA'dan nasıl kurtulacağımızı sen bul.
Ты... узнай, как избавиться от следов ДНК.
Sen... Sen ne zaman... nasıl...
Когда.. когда.. как ты...
Sen canavarların nasıl kovalanacağını biliyorsun.
Ты знаешь, как преследовать монстра.
- Öldüğünü başka nasıl bilebilirdin ki? Sen sahiplenmeden önce bu sokaklar benimdi.
как ты стал на них притязать.
Abine nasıl böyle davranırsın sen?
Это так ты разговариваешь со старшим братом?
- Sen buraya nasıl girdin?
- Как вы сюда пробрались?
Sen Jordi'ye haberi nasıl vereceğinin bir yolunu bul sadece.
Просто разберись с тем, как ты сообщишь о новостях Джорди.
Nasıl... Sen yap.
- Сама отвези.
dedektifin dediklerinden anladığım Isabel Greene nin nerede ve nasıl vurulduğudur tam 8 yıl önce ve sen yine o adamlarla birlikteyken alınmışsın.
Как я понимаю, детективы нашли тебя в том же районе, где ты ранил Изабель Грин, восемь лет назад, в компании нескольких членов банд.
Sen anneni nasıl çağırıyorsun?
- А вы как называете свою маму? Мамой?
Örnek aldığı şarkıcının sen olduğunu nasıl söylemeyi düşünüyorsun?
ставшая её кумиром - это ты?
Bu arada, sen bunu nasıl buldun?
Как ты это нашла, кстати?
Nasıl oluyor anlamıyorum, kokuyu bir sen alıyorsun.
Интересно как, если ты один их чувствуешь?
Nasıl bir şey olduğunu biliyordun ve sen de "yap" dedin.
ты знал, какого это и сказал сделать это.
Sence ben güzel miyim? Sen... Nasıl yani?
Он дал им возможность свободного выбора, но все, что они делают - падение, снова и снова...
Bunun başka türlü nasıl olabileceğini sen söyle.
Ты мне скажи, как это ещё могло произойти.
Nasıl berbat bir dünyadır ki o öldü ve sen yaşıyorsun.
Почему в этом чокнутом мире ему пришлось умереть, а вот ты – выжил?
Sen sürekli çalışıp ihtisas yaparsan bebeğimize nasıl vakit ayıracağız?
С твоей работой и учебой, откуда у нас будет время на ребенка? Откуда?
-... sen ve Jinora'nın arası nasıl?
Как у тебя дела с Джинорой?
- Nasıl bir manyaksın sen?
- Ты больная что ли?
İçerikte yer alan düz metinde gerçek kimlik bilgilerim yer alacaktır. Bununla beraber konuyla ilgimi ne şekilde ve nasıl açıklayacağına sen karar vereceksin.
Нешифрованный текст в основной части будет содержать моё настоящее имя для официального опубликования, хотя решение – как осветить и освещать ли вообще мою роль во всём этом – остаётся за Вами.
Derinlerde bir yerde nasıl bir canavarla karşı karşıya olduğunu sen de biliyorsun.
Где-то в глубине души даже ты знаешь, с каким чудовищем живешь.
Sen konuştuğunda Düş Yengeci olmadığını nasıl anlayacağım?
Когда ты говоришь, откуда мне знать, что это не гипнокраб?
Her şeyiyle mahvolmuş hayatımızdaki onca saçma şeye rağmen sen herkesten fazla umursardın. Nasıl oldu da birden vazgeçtin?
Ты знаешь, среди всего этого безумия которое испортило наши жизни ты заботился обо всех больше чем кто-либо так почему ты прекратил?
Değerli şeyleri nasıl saklayacağını bilen tek kişi sen değilsin.
Ты не единственная, кто знает, как спрятать нечто ценное.
Sen söyle dedektif. Bu nasıl benim suçum oluyor?
Скажешь ещё раз, что я в этом виноват?
Madem öyle sen davayla ilgili bu kadar ayrıntıyı nasıl biliyorsun?
И откуда вы так много знаете об этом деле?
sen nasılsın 397
sen nasıl istersen 91
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
sen nasıl istersen 91
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl yardımcı olabilirim 221