English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ S ] / Senin için de

Senin için de translate Russian

3,528 parallel translation
Bak, bu davanın da özelliklerine bakarsak Rosemont'un herkes kadar senin için de dikkat dağıtıcı olmasını istemiyorum.
Нет. Послушайте, учитывая специфику дела, мы не хотим, чтобы Розмонт помешал вам или еще кому-нибудь.
Hayır, eğer senin için de uygunsa bunu izlemek istiyorum.
Эм, нет, я хотел просто понаблюдать за развитием, если ты не против.
Şimdi senin için de aynısını yapacağım.
И теперь я показываю это вам.
Senin için de aynı şeyi söyleyebiliriz bence.
То же самое я могу сказать и о тебе.
- Senin için de geçerli, Mullet.
Тебя это тоже касается, Малет.
Birlikte çalışabileceğimiz, senin için de önemli olabilecek bir şeyi yapabilme fırsatını yakalayabileceğimiz o günü.
Дня, когда мы поработаем вместе, когда у нас наконец будет что-то, достойное тебя.
Tabi ki anlıyorum bu senin için de zor çünkü burada büyüdün.
И, разумеется, я понимаю, что тебе тоже нелегко, поскольку ты здесь вырос.
Senin için de iyi mi?
– Тебе радостно?
Senin için de orada bir yer var.
В вулайши ( рай ) для тебя есть место.
Hallederim. Senin için de iyi olur.
И тебе это будет полезно.
Aynı şeyi senin için de söyleyebilirim.
Могу сказать тоже самое.
Sen de hastanenin yatırımcılarından olduğundan senin için de önemli olmalı.
Ты попечитель этой больницы, так что, я думаю, для тебя это тоже важно.
Eğer bizimle olsaydın senin için de aynı şeyi yapacaktık.
Мы бы поступили так с тобой, если бы могли.
Senin için de biraz pasta ayırırım tamam mı?
Я может и тебе оставлю кусочек, а?
Ve senin için de üzülürdüm ama üzülmüyorum. Çünkü hemen dairemden defolup gitmeni istiyorum. Çünkü arkadaşlarımla olmak istiyorum.
И я бы вас пожалела, но не буду, потому что хочу, чтобы вы убрались к черту из моей квартиры, чтобы я смогла побыть со своими друзьями.
Eğer bu evi satmak senin için bu kadar önemliyse o zaman ben de gönüllüyüm çünkü bu ev sensiz hiçbir işe yaramaz.
И если для тебя так важно продать этот дом, тогда я пойду на это. Потому что жить в этом доме без тебя я просто не смогу.
Senin harika bir fikrin vardı biz de oğlumuz Max öğrenmek için daha iyi bir yeri hak ediyor diye bu okul işini başlatıyoruz ve de Max gibi olan diğer çocuklar için.
У тебя появилась великолепная идея, и мы откроем эту школу, потому что наш сын Макс заслуживает право учиться в такой школе, как и другие дети вроде Макса.
Senin de benimle gelmemek için hiçbir sebebin yok.
И ты можешь отправиться со мной.
Ben de aynı şeyi senin için söyleyecektim.
Могу сказать то же самое.
- Belki de senin için en iyisi...
- Для вас, может, это и еда...
Temsilcilerime, SadTech ve fikri mülkiyetleri için sana teklif yapmalarını söyledim. Senin özel hizmetlerin de dahil.
Я попросил представителей подготовить тебе предложение по поводу СадТеха и всю интеллектуальную собственность, включая твои услуги.
Belki senin için olmayacak, belki şimdi de yok.
А может и нет.
Senin için de birazcık var.
Это всего-ничего для тебя.
Bu köpekbalıklarıyla baş edebilmek için senin de bir köpekbalığına ihtiyacın var.
Тебе нужно напустить на этих акул такую же акулу.
Temsilcilerime, SadTech ve fikri mülkiyetleri için sana teklif yapmalarını söyledim. Senin özel hizmetlerin de dahil.
Я попросил своих представителей составить предложение для СадТеха и всей интеллектуальной собственности, включая твои эксклюзивные услуги.
Bu senin için ve Bash için de geçerli.
Это правда Баша и твоя.
Renee, bunun senin için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz ve de bunu yapacağız.
Рене, мы понимаем, как это для вас важно, и мы собираемся это сделать.
İyi adam sen olurdun senin garip eşin de kursta tanıştığı biri için seni terk etmiş olurdu.
Ты останешься хорошим парнем, а твоя чокнутая жена бросает тебя с каким-то мужиком, которого встретила на собрании.
Yani bu senin için olduğu kadar Monroe'yla benim için de önemli.
Для нас с Монро это так же важно, как и для тебя.
Senin için savaşıyorum. Sen de benim gibi olmayasın diye savaşıyorum.
Я сражаюсь за тебя, чтобы ты не стала такой, как я.
Ama yapmak zorundasın, çünkü bu iş için mekanın 70'ler gibi görünmesi gerek, tabii senin de öyle.
Тебе придется, ведь, чтобы все получилось, это место нужно замаскировать под семидесятые. И тебя тоже.
Belki de senin için o kadar eğlenceli olmayacak.
Ну, для вас не так уж и забавно.
Onu durdurmak senin kaderindi. Kader de sana bunun için bir araç verdi.
Тебе было суждено ее остановить и судьба наделила тебя оружием.
Şimdi öldüğü için de senin almanı istiyor.
И теперь, перед смертью, он хочет передать его тебе.
- Ben de senin için bir şey aldım.
- У меня тоже есть кое-что.
Sen de bir hapishane kavgasında hepsini kaybetseydin aynı şeyi ben de senin için yapardım.
Я бы сделал то же самое для тебя, если бы ты потеряла свои зубы в тюремной драке.
Eve sözleşmeyle birlikte dönmek zorunda olduğun için onunla gözünü kırpmadan birlikte olman gerektiğini fark ettim. Ben de elim boş döndüm, ama senin kazanmak için her şeyi yapabileceğini anlamıştım.
Я понял, что ты, должно быть, спала с ним, не моргнув и глазом, потому что ты вернулась домой с акциями, а я с пустыми руками, но с новым уважением к твоему желанию сделать все для победы.
- Bir çıkış yolu bulacağım. Hem senin için, hem de kendim için.
Я найду выход... для тебя и для меня.
Bir çıkış yolu bulacağım. Hem senin için, hem de kendim için.
Я найду выход... для тебя и для меня.
Senin evin için de arama izni çıkarttıracağım.
Я только что получил ордер на обыск вашей квартиры.
Senin ondan korumak içi değil onun peşindekilerden de korumak için.
Не только чтобы защитить тебя от него, но и от тех, кто на него охотится.
Eğer senin de onu desteklemen anlamına gelecekse O'nun için bu davayı alabilirsin. Ki bu elinde.
Я подумала, что если ты можешь взять ниже своего уровня... это означало бы, что ты тоже ее поддерживаешь.
June Wilson sana 5 milyon dolar sözü verdi. Ben de senin için o parayı alacağım.
Джун Уилсон должна тебе 5 миллионов, и я достану их.
- Bir tane kendim için bir tane de senin için.
- Хорошо. - Одну от меня... Другую от тебя.
Evet, bence bu senin hatan Ve seni dinlediğim için benim de.
Да, я думаю, это твоя вина... и моя, потому что я послушал тебя.
Dr. Oppenheimer senin içten patlama grubunu dağıttı Frank ama besbelli ki sen de ordu için bir şeyler yapmaya çalışıyorsun. - Alek...
Фрэнк, доктор Оппенгеймер распустил вашу группу, работавшую по имплозивному типу, но, очевидно, вы как-то договорились с армией.
Aileni de seviyorsun ve düşünceleri senin için önemli.
Ты любишь и своих родителей тоже. И для тебя важно то, что они подумают.
İstediğin buysa, ben de senin için bunu istiyorum.
И если это то, чего ты хочешь, тогда и я этого хочу для тебя.
Biz de onu sana geri vermek için buradayız aynen yıllar önce senin yaptığın gibi.
Мы пришли, чтобы вернуть его тебе, как ты и просила много лет назад.
Bana bir kelime söyle de onu senin için bir cümle de kullanayım.
Скажи мне любое слово и я поставлю его в предложение для тебя.
Belki de onun için öylesine bir ilişki senin için daha anlamlıydı.
- Э... может для вас обычная интрижка с ним значила немного больше.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]