Senin için geldim translate Russian
255 parallel translation
- Senin için geldim.
Я не могу уйти.
Senin için geldim.
Я пришла за вами.
Senin için geldim.
И я пришла за тобой.
Senin için geldim.
Я пришел к тебе.
"Clarisse, senin için geldim."
Кларисса. Я пришёл за тобой.
Senin için geldim.
Я пришел за тобой.
O zamandan senin için geldim, Sarah.
Я сюда прибыл через время ради тебя, Сара.
Senin için geldim.
Я приехала за тобой.
Buraya senin için geldim Tereza. Sen neler diyorsun?
Я, правда, вернулся ради тебя, Тереза.
Senin için geldim July.
Я приехал за тобой, Джулай.
Senin için geldim.
Я пришла за тобой.
Helen... Senin için geldim.
Х елен я пришел за тобой.
Senin için geldim.
Я пришел за вами.
Sen Ken Masters, değil mi? Senin için geldim. Benim için mi geldin?
приветствую, мистер Мастерс я прилетел за тобой прошу прощение, но... кто ты, черт подери?
- Senin için geldim, Satai Delenn. Ruhunu kurtarmaya geldim.
- Я пришёл к вам, Сатай Деленн чтобы спасти вашу душу.
- Buraya senin için geldim.
- Я здесь, с тобой.
Senin için geldim.İyimisin?
Я пришёл за тобой. Ты цела?
Ben buraya senin için geldim.
Но от тебя больше ничего не осталось.
Jimmie Shannon? Senin için geldim.
Джимми Шеннон, я за тобой.
- Senin için geldim. - Gidelim, hadi.
- Я пришел за тобой.
Senin için geldim.
Я за тобой.
Dediğim gibi senin için geldim.
Я же сказал, что я за тобой.
Bu okula seninle tanışmak için geldim, hatta bu dünyaya bile senin için geldim
Я пришел туда, чтобы встретить тебя, и цель моей жизни – это ты
Senin için geldim.
Я пришёл сюда за тобой.
Jackie, senin için geldim.
Джеки, я здесь ради тебя.
Senin için geldim.
Я приехал сюда ради тебя.
Hayır. Buraya senin için geldim.
Нет, я пришёл из за тебя.
Tabii ki senin için geldim.
Конечно, приехал. Донна...
Senin için geldim.
Я пришёл за тобой.
Şimdi senin için bıraktığım ilaçları nasıl kullanacağını anladığından emin olmak için geldim.
Я пришел убдиться, что вы понимаете, как использовать лекарства, которые я вам оставил.
Senin için geldim.
За тобой пришел.
Şerefsiz! Emine, ben buraya senin için, çocuklarımız için geldim.
Эмине, я пришёл сюда ради тебя, ради наших детей.
Ama ben buraya senin iyiliğin için geldim Ebenezer.
Но я явился... ради тебя, Эбенизер.
Benimle evlenmelisin. Senin kim olduğunu öğrenmek için geldim.
Ты зовешь меня замуж, а я даже не знаю твоего имени.
- Senin için geri geldim.
- Ну, я вернулся ради тебя.
Hayır, şey için konuşmaya geldim... senin şu kanalizasyon gibi ağzın için.. Ne boktan bahsediyorsun sen?
Нет, это про твои ругательства.
Seni görmeye geldim çünkü senin için endişeleniyorum.
Кика, я заехала за тобой, потому что ты меня беспокоишь. Ты так напряжена в последнее время!
Ne kadar derine inebiliyorsun? Bak, senin hakkında bir şeyler öğrenmek için geldim buraya.
Послушай, я пришёл, чтобы просто узнать о тебе побольше.
Her neyse buraya senin düşüncelerini öğrenmek için değil kendi düşüncelerimi söylemek için geldim.
Так или иначе. Я пришел не затем, чтобы пополнить коллекцию твоими мыслями. Я пришел чтобы поделиться своими.
Seni seviyorum Maxine. Senin için geri geldim Maxine.
Я отдал Малковича за тебя, зачем мне Малкович без тебя.
Buraya senin için gelmedim. Buraya kendim için geldim.
Я пришла сюда не ради тебя, я пришла ради себя.
Buraya sana bir şey... söylemek için geldim. Senin söylediğin önemli bir şey. "Konuşmalıyız ve yaşamalıyız" demiştin.
Я хотел прийти и сказать что-то важное насчет того, что ты мне говорила, что мы должны говорить правду и жить по правде.
Tamam mı? Sadece senin nasıl olduğunu görmek için geldim.
Только... хотел зайти, проведать.
Hayır, Erin, uh.. Aslında, Senin için bir şey yapabilir miyim diye bakmaya geldim.
По правде говоря, я пришел сюда в надежде помочь тебе.
Senin için geri geldim
- Бадди? ! - Я вернулся за тобой.
Sırf senin için, nişanımı bozup, buraya çalışmaya geldim.
Я разорвал помолвку из-за тебя. Я пришел сюда работать из-за тебя.
- Buraya Rooks için geldim, senin için değil.
- Мне нужен Рукс, не ты.
- Senin için geri geldim.
- Я вернулся за тобой.
Senin sandığının aksine, bu akşam evine sadece özür dilemek için geldim.
Вопреки тому, что ты думаешь, я пришла к тебе сегодня только чтобы извиниться.
Buraya geldim ve senin için dua ettim.
Я приходила сюда и молилась за тебя.
Burada ne yapıyorsun? Senin için geldim.
Что ты здесь делаешь?
senin için çıldırıyorum 35
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için deliriyorum 16
senin için ne yapabilirim 292
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22
senin için 556
senin için endişeleniyorum 79
senin için deliriyorum 16
senin için ne yapabilirim 292
senin için korkuyorum 18
senin için endişelendim 53
senin için de 32
senin için mi 51
senin için üzgünüm 22