English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Russian / [ Ö ] / Öyle şeyler

Öyle şeyler translate Russian

1,074 parallel translation
İşte sadece... kulak misafiri olduğum sohbetler, haberler, öyle şeyler.
Да просто... из нечаянно услышанных разговоров, из новостей, отовсюду.
Evet Dougal, öyle şeyler falan.
Да, Дугал, и все такое.
Bana her piyano çalışın öyle şeyler anlatıyor ki.
Каждый раз, когда я тебя слушаю твоя игра столь полно выражает невыразимое.
Bir daha da öyle şeyler yapma.
И не делай этого больше
Çok şükür ben hiç öyle şeyler düşünmem... tüm o cinsel dünya falan.
Боже, как хорошо, что я никогда не задумывалась о таких вещах, обо всех этих сексуальных делах.
- Olur öyle şeyler.
- Бывает.
Eee, son zamanlarda oluyor öyle şeyler.
Недавно тут было что-то подобное.
Mimarin öyle şeyler yapar mı? .
Мимарин не сделала бы ничего подобного.
- Bazen öyle şeyler yapıyorsun.
- Ну, очень на то похоже.
Öyle şeyler söyleme bana.
Не говори мне такое.
Kaldır o silahı, tamam mı? Ben sana öyle şeyler yapıyor muyum?
Сколько ты в этом народу замочил?
- O kızın yerinde olsaydım, partide olsaydım ve bir herif bana gelip öyle şeyler söyleseydi, birlikte olduğum adamın, onun kafa derisini yüzmesini isterdim.
Если бы я была той девушкой с вечеринки и какой-то парень подошёл и оскорбил меня.. ... я бы хотела, чтобы мой спутник оторвал ему голову. Да?
Hayır, öyle şeyler benim ilgimi çekmez açıkçası.
Нет. Признаться, такие вещи меня совсем не интересуют.
Artık öyle şeyler yapmıyorum.
Так вот, я этим больше не увлекаюсь.
Ve karın hakkında öyle şeyler söylememeliydim.
Не стоило мне так говорить о твоей жене.
- Öyle şeyler yiyemem ben.
- Я не могу это есть.
Çoğunlukla takıIırım. Öyle şeyler.
Ну, в основном я тусуюсь... и занимаюсь всякой фигней.
Öyle şeyler olmayacak.
- Этого не случится.
Roz, hepimiz öyle şeyler yaşadık. Yapma.
Роз, Роз, мы все через это проходили.
Bana öyle şeyler yaptırıyor ki fahişe olsa yüzü kızarır.
Он заставляет меня делать такое... Даже шлюха постеснялась бы.
Burası güzel bir hastane canım. Öyle şeyler olmaz burada.
- Это хорошая больница, милый, здесь такого не случится.
Hayır, öyle şeyler değil!
- Нет, другое.
İyi insanlar öyle şeyler yapmazlar.
- Почему? - Тут такие хорошие люди.
Elimizde öyle şeyler yok.
Да тут его и не бывает.
ne zaman kyeong tae yanimizda olsa öyle yada böyle bazi seyler hep daha kötüye gidiyor.
щРН РШ Б МЕИ СЯНЛМХКЯЪ!
neler düsünüyorsun sen öyle? Ha Seon, özür dilerim. amcan bir hata yapti. bir daha asla öyle seyler düsünmeyecegim.
щРХ ЛЕПГЮБЖШ НАЕЫЮКХ ОПХИРХ ОНПЮМЭЬЕ. х ЦДЕ НМХ?
O lanet şeyler de neydi öyle?
Что это за хуйня там была?
Biz arkadaşız öyle değil mi? Güzel bir şeyler söyleyemez misin?
Мог бы сказать что-нибудь приятное.
Üstüme bir şeyler giyip, öyle geleyim ben.
Я только надену что - нибудь.
Evet, öyle bir şeyler.
- Немножко.
bu tür şeyler olur. öyle mi?
Да, я и раньше видел такое, это происходит в результате такого удара.
Bir erkekle bir şeyler yapmanın nasıl olduğunu bildiğim zamanlardan öyle uzağım ki.
Время уходит. Я уже забыла, что значит иметь мужчину с руками.
Yani televizyon haberlerinin ve eğlence programlarının farklı şeyler olduğu önermesinden yola çıkarak kendi konumunuzu tanımlıyorsunuz, öyle mi? - Evet.
Вы утверждаете, что ситуация с новостями и телеразвлечениями две совершенно разные вещи?
Bunlar mahkemelerin uygulaması gereken şeyler, öyle mi?
Действительно ли все эти вещи должны быть предписаны судом?
Kendi benliğimi öyle kaplıyor ki, memelerden kalçalardan başka birşey kalmıyor. Tek düşünebildiğim becermek, emmek, basmak gibi şeyler oluyor.
И не осталось ничего, кроме тебя, сисек, задницы, траха, минета.
Öyle bağırarak beni bir şeyler çevirmekle suçlaman paranoyaklık.
Когда ты орешь, что я что-то задумала, это параноя.
Suslu konusmalarini kendine sakla Hillary Rodham Clinton! Cunku oyle seyler olmayacak.
Ненавижу разговорное дерьмо Хиллири Роднам Клинтом,... потому что этого не должно происходить.
Kimsenin Dr Wolfdan bir şeyler çaldığımı düşünmesini istemiyorum, çünkü öyle değil, ama yine de güzel bir his.
Только не думайте что я умаляю заслугу доктора Вульфа вовсе нет. Но это клёво.
Aşk sana saçma şeyler yaptırır. Aynen öyle bayım.
Любовь толкает нас на такие поступки
Evet öyle, lânet şeyler serttir.
Ничего, поболят и перестанут!
Öyle olsa bile aptalca şeyler yapmaktan hoşlanırım.
- Ты патентовал "Покачивающуюся походку".
Bu tür şeyler öyle çok sık yaşanmaz. Yaşandığı zaman da uzun sürmez.
Судьба нечасто дарит такие подарки, и быстро их отбирает.
Öyle bir şeyler.
Что-то вроде того.
- Öyle mi? - Evet. Bugünlerde yaşadığı depresyon ile ilgili bazı şeyler öğrenmek istiyorum.
- Да, нужно, наконец, выяснить, почему у него высокая кислотность.
Ilse bize öyle harika şeyler anlattı ki... ve...
Ильза говорила о Вас столько хорошего.
Burada pille çalışan bir şeyler olmalı. - Bir kız öyle bir şeyi nereye koyar?
- Где же она хранила свою игрушку?
Yani bilmem gereken şeyler var öyle mi?
И там есть кое-что, что я тоже хочу знать. Так что я?
Öyle olsun. Hayatının çoğunu bilgisayar karşısında geçirdiğinde golf ve kızlar gibi şeyler oldukça önem kazanıyor.
Вы знаете, когда большую часть жизни проводишь за компьютером, гольф и девушки доставляют особое удовольствие.
Fakat bu demek değildir ki dün olan şeyler hergün olacaklar. Öyle değil.
Но это не значит, что вчерашние неприятности, повторятся сегодня.
Onu öyle bir doyurmalıyız ki acayip şeyler yemeye kalkışmasın.
Нам придется кормить его до отвала, чтобы он больше ничего не смог съесть.
- Sen öyle san, ben bir şeyler bulurum.
- Кроме самих себя

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]