Buna izin vermem traducir español
296 traducción paralela
30 yıldan beri oradalar. Buna izin vermem.
Llevan viviendo allí treinta años.
Son günlerde çok garip davranmaya başladın güzel bayan. Buna izin vermem.
Últimamente actúas de forma muy rara, señorita... y no voy a tolerarlo.
Buna izin vermem Antonio.
No lo permitiré, Antonio.
Buna izin vermem.
No dejaré que eso suceda.
- Ben buna izin vermem.
- Jim, no apoyaré esto.
Olmaz. Buna izin vermem.
No le dejaré.
Buna izin vermem.
No lo permitiré.
Buna izin vermem.
No los dejaré.
Buna izin vermem.
No les dejaré.
Buna izin vermem.
¡ No, eso no pasará!
Buna izin vermem.
¡ No lo permitiré!
Buna izin vermem!
¡ No os voy a dejar!
Seni seviyorum ve buna izin vermem.
¡ Te amo y no permitiré que te vayas!
Hayır, buna izin vermem! Vermem!
¡ No, no quiero!
- Buna izin vermem mümkün değil...
- No puedo permitirle...
O hastanede ve akıl sağlığı yetersiz bir durumdayken buna izin vermem.
Menos ahora que está incapacitado en el hospital.
- Buna izin vermem.
- No se hable más.
Buna izin vermem. Günümü mahvetmene izin vermem!
No lo permitiré, no vas a arruinar mi día!
Buna izin vermem.
No te puedo dejar hacer eso.
Evimde buna izin vermem!
¡ No las toleraré bajo mi techo!
Hayır, hayır. Buna izin vermem.
No, no, no, eso no está permitido.
Buna izin vermem ben!
- ¡ No permitiré que quede así!
Seni seviyorum ve buna izin vermem.
Os quiero y no lo permitiré.
Buna izin vermem.
Te lo prohibo.
Buna izin vermem.
Eso no se lo consiento.
Ben ailemin kalanını kaybedeceğim. Buna izin vermem.
Y yo perderé lo que me queda de familia.
Bay Forrester'ın adını Santa Cruz olayında geçirmeye kalkarsanız... buna izin vermem.
Si intenta implicar al Sr. Forrester en el crimen de Santa Cruz... Lo rechazaré.
Siz yenilirseniz, ben yenilmişim demektir ki, buna izin vermem.
Si son derrotados entonces yo soy derrotado y eso no puede ser.
Buna izin vermem!
¡ No te dejaré! - No te dejaré.
Buna izin vermem.
No te dejaré.
Canını yakamaz, buna izin vermem.
Ya no puede hacerte daño. No se lo permitiré.
Burada buna izin vermem.
Aquí, no.
Buna izin vermem.
No si puedo evitarlo.
Ben buna izin vermem.
Yo no lo dejo.
Çünkü buna izin vermem.
Porque yo no voy a permitir así sea.
- Buna izin vermem.
- No lo permitiré.
Buna izin vermem!
¡ No lo permitiré!
Buna izin vermem.
No dejaré que lo hagas.
Sana söylüyorum, buna izin vermem.
Te digo que no lo consentiré.
Ben buna izin vermem. Baban da.
No lo permitiré y tu papá tampoco.
Bu şehir yanmaz çünkü ben buna izin vermem.
Esta ciudad no arde porque yo no lo permito.
Mehkememde maskaralık yapıyorsun, ve ben buna izin vermem.
Se está burlando de mí, y no lo voy a permitir.
Yapamazsın bunu! Buna izin vermem.
Sabes que no lo permitiré.
- Buna asla izin vermem. Kapıyı kim kilitledi?
- Demasiado tarde.
Buna izin vermem.
¡ No te lo permito!
Buna asla izin vermem.
No, por Dios.
- Buna asla izin vermem.
- Te lo prohíbo.
Böyle bir şey mümkün değil. - Şahsen ben buna izin vermem.
- ¿ Cómo?
Buna asla izin vermem!
- ¡ Por supuesto! - ¡ Te lo prohíbo terminantemente!
- Sana dişlerini geçiremeyecek.. İzin vermem buna..
- ¿ No te estará hincando el diente?
Buna asla izin vermem.
No te dejaré.
buna izin veremem 161
buna izin vermeyeceğim 69
buna izin veremeyiz 46
izin vermem 29
vermem 64
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna izin vermeyeceğim 69
buna izin veremeyiz 46
izin vermem 29
vermem 64
buna bayıldım 84
buna sevindim 125
buna inanamıyorum 1067
buna bak 71
buna ihtiyacım var 46
buna gerek yok 406
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna rağmen 175
buna ihtiyacın yok 25
buna ne dersin 495
buna değer 39
buna dayanamam 103
buna göre 57
buna ihtiyacım yok 72
buna bayılıyorum 48
buna ne demeli 38
buna rağmen 175
buna ihtiyacın yok 25