English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → español / [ Ç ] / Çok yakışıklıydı

Çok yakışıklıydı traducir español

169 traducción paralela
Kihachi gençliğinde çok yakışıklıydı.
Kihaci de joven era buen mozo
- Gerçekten çok yakışıklıydı.
Realmente es muy guapo. - ¿ Quién?
O da çok yakışıklıydı ve dans ettiğimizde...
Y era tan guapo... y cuando bailamos...
Evet. Çok yakışıklıydı.
Sí, era muy guapo.
Çok yakışıklıydın!
¡ Qué guapo estabas!
Çok yakışıklıydın.
Amor mío, eras demasiado guapo.
- Çok yakışıklıydı!
Era muy guapo.
Çok yakışıklıydı ve kendisi de bunun farkındaydı.
Un hombre apuesto, y él lo sabía.
Yazık. Çok yakışıklıydı.
Es una pena, era muy agradable.
O zamanlar çok yakışıklıydınız.
Sabía que usted era muy apuesto.
Başarılı bir oyuncu değildi ama çok yakışıklıydı.
No lo hacía muy bien. Pero estaba guapísimo.
Çok yakışıklıydın.
¡ Qué guapo eras!
Çok yakışıklıydı.
Era apuesto.
Çok kötü biriydin. Ama çok yakışıklıydın.
Eras muy malo, pero muy guapo.
Andy gerçekten çok yakışıklıydı, değil mi?
Andy era muy guapo, ieh?
Çok yakışıklıydı.
Ni siquiera es tan guapo.
Çok yakışıklıydı.
Él era muy buenmozo.
Futbolcuydu ve onu sahada koşarken izlerken... kalbimin duracağını sandım, çünkü çok yakışıklıydı!
Era futbolista. Yo le miraba mientras corría por el campo. Pensaba que se me iba a parar el corazón porque era un adonis.
Çok yakışıklıydı.
Era apuesto
Çok yakışıklıydı.
Lo era. Muy apuesto.
O zamanlar çok yakışıklıydın.
Eras tan guapo.
Çok yakışıklıydı, Bing Crosby.
Es la belleza, Bing Crosby.
Çok yakışıklıydı.
- ¿ Cloutier? - Tan bonito en sus calzones.
Yahudi Scott Baio gibi göz çok yakışıklıydı.
Era guapísimo. Como un Scott Baio judío.
Fred. Ah, çok yakışıklıydı.
Fred era muy guapo.
Yunanlıydı ve çok yakışıklıydı.
Era griego y muy guapo.
Hatırladığım kadarıya biri çok yakışıklıydı. Adı neydi ki?
De los dos, uno era muy guapo.
Çok yakışıklıydı.
Era tan buen mozo.
Çok yakışıklıydı. Çok yakışıklı.
Y era tan guapo, tan guapo.
İşte Guglielmo dedem, çok yakışıklıydı.
Acá está el abuelo Guglielmo, era tan lindo.
Çok yakışıklıydı.
Muy guapo.
Böyle göründüğüne bakma, 25 yıl önce... Tanrım, gerçekten çok yakışıklıydı.
Ahora no lo parece, pero hace 25 años... ay, Dios mío, era algo muy especial.
Aksi gibi adam da çok yakışıklıydı.
¡ Y qué bueno estaba el tío!
Liseden erkek arkadaşımdı ve futbol takımının kaptanıydı, çok yakışıklıydı.
Él era mi novio de la secundaria, capitán del equipo de fútbol, muy guapo.
- Dean nasıl? O çok yakışıklıydı.
Dios, era guapisimo.
Çok yakışıklıydı. Camın karşısında oturmuş, bana gülümsüyordu.
Y el estaba tan guapo alli sentado contra la ventana, mirandome.
Çok yakışıklıydı.
Era muy apuesto.
Çok yakışıklıydın.
Fue grandioso.
Linda seni Charlie Rose'da gördüğünden beri benim peşimde, o gün çok yakışıklıydın ve seni tanıdığımı bir şekilde öğrenmiş.
Te vio en "Charlie Rose", donde estuviste muy fino, y se enteró de que yo te conocía.
Bence çok yakışıklıydın.
Bastante apuesto, diría yo.
Çok umut vadediyordu, çok yakışıklıydı.
Pero la fachada era todo lo que había.
- Çok genç ve yakışıklıydı.
- Era joven y guapo.
Çok da yakışıklıydım.
Yo me veía bien.
Çok yakışıklı bir adamdı, bir Casanova'ydı, gerçekten.
Era un hombre muy guapo, un Casanova, de hecho.
Ve o... çok yakışıklıydı.
El era...
Çok yakışıklıydı.
Era atractivo.
Bence onlar çok yakışıklıydı. Kapa çeneni.
Me gustaban esos jóvenes.
Üzülme. Garson çok yakışıklıydı. Çok iyi anlaştık.
No, no lo sientas mi mesero me dió un trago magnífico y nos gustamos luego salimos y hablamos como dos horas y luego, al final de la noche, me dió una unica rosa roja fue la noche de San Valentín mas romántica que tuve
- Zoe'nin eski sevgilisi çok daha yakışıklıydı.
- El ex de Zoe era mucho más apuesto. - Qué bueno.
Çok çekiciydi, çok da yakışıklıydı.
ÉI era tan encantador, tan apuesto.
- Çok da yakışıklıydı.
- Y era muy atractivo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]