English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → francés / [ B ] / Bir daha vur

Bir daha vur traducir francés

119 traducción paralela
Sıkıyorsa bir daha vur bakalım. Hele bir denesene.
Frappez-le encore si vous osez!
Bu gelen "bir daha vur" Beaumont değil mi?
Ça serait-il pas "Beaumont-fais-moi-mal"?
Bir daha vur ona!
Frappe-le encore!
Bir daha. Bir daha vur.
Encore Essaye encore.
Haydi durma, bir daha vur.
C'est ça, recommencez!
Bir daha vur. Vur hadi, vur.
Frappe-moi!
Bir daha vur!
Encore.
"Bir daha vur, İke, ve biraz da koku sür." deseydi?
"Colle-m'en une autre, Ike et fous-y un peu de pêche!"?
Bir daha vur!
Recommencez!
- Bir daha vur.
- Cogne-le encore.
Bir daha vur.
Frappes moi encore.
- Bir daha vur ona.
- Cogne-le!
Bir daha vur bana.
Frappe-moi à nouveau.
Bir daha vur, Andrew!
Tire encore, Andrew!
Hadi bir daha vur! Hayır vurmak istemiyorum.
Tu ne veux pas essayer de nouveau?
Bir daha vur bebeğim.
Recommence Bébé.
- Bir daha vur! - Vur onu!
- Tire-lui encore dessus, vas-y!
O zaman bir daha vur.
Alors frappe-le encore.
- Ban bir daha vur.
- Encore un, s'il vous plaît.
Hadi, bir daha vur.
Frappe-moi encore.
-... ve al birini vur ötekine. - Başka bir tane daha var.
Et l'un est pire que l'autre!
Polissen, bir kere daha vur.
Si c'est la police, frappez encore une fois.
Bir daha sorun çıkarırsam, vur kafama.
Quand je vous parlerai mal, tapez-moi sur la tête.
Bir daha, silahını bırakman için seni ikna etmeye çalışırsa vur gitsin.
S'il essaie à nouveau de prendre ton fusil, donne-le-lui.
Eğer bir sorun çıkaracak olursa, kafasına bi daha vur, ama yavaş.
En cas de problème, tape 2 fois, doucement.
Bir daha denerse öbür herifi vur.
S'il recommence, descends-le.
Bir kere daha vur, belki geri gelir.
Tape de nouveau, ça reviendra!
Bu işi ucuza getirmek istiyorsan bir daha ki sefere sincap vur.
Faites passer le veau, s'il vous plaît.
- Hadi, bir daha! - Şimdi sen vur.
Allez, on recommence!
Bir daha sefere vur emri verdiğinde dekoratörünü öldürtebilirsin.
Pour un prochain contrat, mets ton décorateur sur la liste.
Beni şimdi vur. Çünkü hiç kimse bir daha bana Thodore demeyecek
Alors descends moi maintenant, comme ça personne... ne m'appelera jamais plus...
Bir daha eski günleri yad edersem beni vur.
Si je me mets à regretter le bon vieux temps, tue-moi.
Dur kılıcım, daha günahkar bir zamanını bekle. Sarhoş olup sızdığı ya da öfkeden kudurduğu bir anı haram döşeklerinde zevke daldığı küfür ettiği, kumar oynadığı su götürmez bir günahı işlediği zamanı bekle vur o zaman yere, çamura düşsün kafası!
Arrête, mon épée, et attends une occasion plus horrible, quand il sera ivre ou endormi ou fou de colère ou dans l'incestueux plaisir de son lit, ou au jeu ou dans une action pour laquelle il n'y a pas de salut.
- Bir kere daha vur!
- Encore une fois.
Binbaşı, Daniel bir daha birilerine yardım etme dürtüsüne kapılırsa, onu vur.
Commandant, si l, envie reprend Daniel d, aider quelqu, un, tuez-le.
Bir kere daha vur benim için.
Vas-y, frappe-m'en une autre.
Vur ona bir daha... bir daha!
Encore une fois... Encore...
Tempo, dostum. Bir beyaz çocuğun daha önce hiç vurmadığı gibi vur.
Tu vas battre Ie rythme comme aucun blanc l'a jamais fait.
Subay Sun... bir dahaki sefere... daha kararlı ol... daha çabuk... vur
Officier Sun... la prochaine fois... Soyez plus incisive... Tirez... plus vite.
Bir iğne daha vur.
- Donnez-lui une autre dose.
Bir dahakine daha sıkı vur.
La prochaine fois, cogne plus fort!
Bana bir kez daha vur.
- Tu l'as dit!
Hazır gitmişken defteri kafasına vur ve bir daha ortalarda bırakmamasını söyle.
Donne-lui un coup sur la tête. Qu'elle ne recommence pas.
Bir daha komutayı Süperman'a bırakırsam, bana çok sert vur.
La prochaine fois que je laisse Superman prendre une décision, assomme-moi.
Parmağın da tetikteyken, vur işte! Tabutuna bir çentik daha!
Et la seule chose qu'on n'a pas, c'est ton doigt sur la gâchette, alors vas-y!
Bir daha yaparlarsa sen de vur, tamam mı?
La prochaine fois, tu dois réagir. Frappe-les.
İyi atış William! Bir kere daha vur.
Bien visé William, tirez-en une autre.
Bir üye daha kaybedemeyiz. Vur onu!
Nous ne pouvons pas perdre un autre membre, tuez-le!
Bir daha öyle bir şey yaparsam, vur beni.
Eh bien, si je refais quelque chose comme ça, tuez-moi.
Evet, vur kaç ama bilmiyorum, daha başka bir şeyler çıkacak gibi geliyor. - Ne gibi?
Oui, une personne renversée avec délit de fuite, mais j'ai l'impression qu'il y a autre chose.
Pekala. Carlos'u bir daha gördüğünde onu vur.
OK, bien, la prochaine fois que tu vois Carlos, tue-le.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]