Biraz zaman alabilir tradutor Francês
382 parallel translation
Bölgeyi terk etmeden önce işleri düzene koymak için biraz zaman alabilir miyim?
J'ai besoin d'un répit le temps de préparer mes bagages.
Onu bulmak biraz zaman alabilir.
Ça prendra un peu de temps.
Hissedeceksin, biraz zaman alabilir.
Ça peut prendre quelque temps avant d'agir. Vous verrez.
- Biraz zaman alabilir.
- Mais rentrez chez vous.
Biraz zaman alabilir.
Ça risque d'être long.
Ama açıklama biraz zaman alabilir.
Il faut que je t'explique.
Sizi uyarayım, biraz zaman alabilir.
Et je vous préviens, cela peut prendre du temps.
Bu biraz zaman alabilir.
J'en ai pour un moment.
Bu vesayet işleri biraz zaman alabilir.
Ça peut prendre du temps, cette histoire de garde.
Bu biraz zaman alabilir.
Cela risque de prendre du temps.
Biraz zaman alabilir.
Peut-être pour encore longtemps.
Devrelerim geri döndürülemez bir şekilde Hayat, Evren ve Her şeyle ilgili evrensel sorunun yanıtını bulmak üzere çalışmaya başladı, ama programın bitmesi biraz zaman alabilir.
Mes circuits sont désormais irrévocablement dévolus au calcul de la Réponse à la Question Ultime de l'Univers, de la Vie et du Reste...
Biraz zaman alabilir ama ben buradan çıkacağım.
Nous devrons passer par des territoires divisés.
Isınmam biraz zaman alabilir, ama bir kere başladım mı inekler tarladan eve dönene kadar toprağını sürüp bitirebilirim.
une fois lancée, je peux labourer toute la journée.
Planınızı incelemem biraz zaman alabilir ama hiç acelem yok.
Ça me prendra peut-être du temps d'étudier votre plan, mais je ne suis pas pressé.
Bu biraz zaman alabilir.
Cela pourrait être dans longtemps.
Beelki gelmeleri biraz zaman alabilir.
Il faudra peut-être attendre longtemps.
Çoğaltmam biraz zaman alabilir.
- Faire des copies va prendre du temps.
Normale dönmek biraz zaman alabilir ama... dönecek.
Même si ça prendra du temps, tout redeviendra normal.
Biraz zaman alabilir belki ama kendini ifade edecek ve kabul ettireceksin.
Même si ça prend du temps, tu trouveras tout seul.
- Şey, bak, Jerry geri ödemesi biraz zaman alabilir. Belki birkaç yıl.
Je mettrai un certain temps à te rembourser.
Bu göz damlasï ise yarar ama bu biraz zaman alabilir.
Mets-lui ces gouttes. Ça prendra du temps.
- Biraz zaman alabilir.
- Ça risque de prendre du temps.
Dayanıklılık ve uyum biraz zaman alabilir... ama bir saat içinde yürüyebilirsin.
L'endurance et la coordination prendront peut-être du temps, mais vous devriez marcher d'ici une heure.
Bunu anlatması biraz zaman alabilir.
Il va falloir du temps pour tout expliquer.
Mürettebatın bizi birlikte görmesi fikrine alışmam biraz zaman alabilir.
Il me faudra du temps pour me faire à l'idée que l'équipage nous voit ensemble.
Bir alt polimer taraması yapabilirim ama biraz zaman alabilir.
Je peux faire un scan subpolymérique, mais c'est long.
Buna alışmak biraz zaman alabilir.
Vous devriez vous y habituer.
Geniş bir alan, biraz zaman alabilir.
Vu l'espace, ça peut prendre longtemps.
Biraz zaman alabilir fakat öyle bir şey varsa bulurum.
S'il existe, je le trouverai.
Hafıza kaybını tersine çevirmek için sana ilaç verdik, fakat etkisini göstermesi biraz zaman alabilir.
Nous vous avons administré un traitement qui inversera le processus, mais il n'agit pas toujours très rapidement.
Ama anlaşılır bir kalıp oluşturmak biraz zaman alabilir.
Mais ça prendra du temps de décoder les fragments.
O biraz zaman alabilir, ama kağıtların için bir araştırma emredeceğim. İyi.
Ça peut prendre un peu de temps... mais je donnerai l'ordre de rechercher tes papiers.
Biraz zaman alabilir.
Ça risque de prendre un moment.
Bu, biraz zaman alabilir. Kalacak bir yer ayarlayabilirseniz- -
Ce sera long, j'aurai besoin d'un lieu où séjourner.
Bu biraz zaman alabilir.
Cela peut prendre du temps.
Bu biraz zaman alabilir.
Il se peut que ça prenne du temps.
Biraz zaman alabilir.
- Ça peut prendre du temps.
Biraz zaman alabilir.
- Ça prendra du temps.
Bu konu biraz zaman alabilir.
- J'espère que vous avez du temps.
Biraz zaman alabilir.
Ça peut prendre un moment.
Benim için buna alışmak biraz zaman alabilir.
J'aurai du mal à m'y faire.
Hala bir cevap gelmedi. Biraz zaman alabilir.
- Toujours aucune réponse.
Ayakta kalmayı tercih ederim. Biraz zaman alabilir.
- Vous seriez plus à l'aise.
Biraz zamanını alabilir.
Il lui faudra du temps.
Biraz zamanını alabilir miyim? Genç bayanla da konuşmam lazım. Buyur Doktor.
Puis-je vous parler, ainsi qu'à la dame?
- Biraz zaman alabilir. - Ne diyorsun sen?
- Ça prend du temps.
Bu biraz zaman da alabilir.
Sinon, cela pourrait durer un peu plus.
Biraz zamanımı alabilir, fakat elimden geleni yaparım.
Ça risque d'être long, mais je peux essayer.
Biraz zamanınızı alabilir miyim?
- Vous auriez un moment?
Biraz zamanınızı alabilir miyiz?
Vous auriez un moment?
biraz zaman ver 21
biraz zaman alacak 42
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
alabilir miyim 251
alabilirsiniz 33
alabilirsin 108
alabilirim 17
biraz 988
birazcık 224
biraz zaman alacak 42
biraz zaman tanı 23
biraz zamana ihtiyacım var 20
alabilir miyim 251
alabilirsiniz 33
alabilirsin 108
alabilirim 17
biraz 988
birazcık 224
birazdan 150
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz dinlen 152
biraz daha var 16
biraz yorgunum 69
birazdan geliyorum 76
biraz ister misin 172
biraz uyu 104
biraz daha 472
biraz daha iyiyim 16
biraz sonra 59
biraz dinlen 152
biraz daha var 16