Английские фразы | Русские фразы | Турецкие фразы
Translate.vc / турецкий → португальский / [ Y ] / Yarın paris

Yarın paris перевод на португальский

89 параллельный перевод
Yarın Paris'e gitmem gerek.
Tenho de ir a Paris amanhã.
Yarın Paris'e dönersem ertesi sabah.
Se voltar a Paris amanhã, no dia seguinte.
Yarın Paris'te olmayı umuyorlarmış.
Esperam chrgar a Paris amanhã.
Yarın Paris vapurunda olacaksın.
Amanhã, estarás no paquete para Paris.
Bak, yarın Paris'teki son günüm.
- É minha últimanoite em Paris.
Yarın Paris'te konserim var.
Impossível, tenho um concerto amanhã em Paris.
Çok şükür ki yarın Paris'e gidiyorum. Tek söyleyeceğim bu.
Ainda bem que vamos amanhã para Paris.
Yarın Paris'e dönüyoruz.
Voltamos amanhã para Paris.
Sözün özü, yarın Paris'e gidiyorum, son kararım.
Amanhã vou para Paris e ponto final.
- Yarın Paris`i baştan sona gezeceğim.
Amanhã... Vou sair de Paris.
Toplantı tarihi belirlendi. Yarın Paris'e gidiyorum.
Vou para Paris amanhã.
Yarın Paris'e gidiyorum ve bu kez uzun süre kalacağım.
Parto amanhã para Paris e ficarei por lá muito tempo.
- Yarın Paris'e gidiyorum.
- Vou a Paris amanhã.
Yarın Paris'e giden hızlı trende onunla buluşacağım.
Encontro-me com ele amanhã no TGV para Paris.
Yarın Paris'te olacağım, bilirsin, büyük şov için.
Amanhã vou estar em Paris, tu sabes, para o grande espectáculo.
- Yarın Paris savaşacak, ben değil.
- Páris lutará amanhã, não eu.
Yarın Paris'te olacağız.
Amanhã estaremos em Paris.
Yarın Paris'e gidiyorum.
- Amanhã vou a Paris.
Yarın Paris'te olacaksınız.
Amanhã estarão em Paris.
Yarın Paris'te olmalıyız.
Esperam-os em Paris amanhã.
Yarın dedemin vasiyetini hazırlayan avukatı görmek için Paris'e gidiyorum.
Vou a Paris para falar com o advogado que fez o testamento do meu avô.
Yarın sabah 8.15 treniyle Paris'e gidiyor.
Ele vai para Paris... no comboio das 8 : 15 h.
Paris'e gelmek için dünyanın yarısını dolaştık, şimdi şu olana bak.
Viemos nos de Paris para isto!
Aslına bakarsanız, Louis Bernard, Paris'li büyük alıcı bizi yarın pazaryerine götürecekti.
O Louis Bernard, o comprador de Paris, ia levar-nos.
Paris'ten yarın öğleden sonra döneceğim.
Voltarei de Paris amanhã a tarde.
Yarın sabah 11'de Paris'ten verdiğim haberleri kaçırma.
Escute minha transmissão, amanhã de manhã, 11 : 00, de Paris.
"İmparatorluk Majestesi Kayzer emrediyor ki... " Londra-Paris hava yarışını bir Alman subayı... kazansın.
" Sua Majestade imperial, o Kaiser, ordena que um oficial alemão ganhe a corrida aérea Londres-Paris.
Paris'teki Fransız Direnişinin lideri Albay Rol tarafından şehrin yarısını ele geçirdiğimizi size söylemek için gönderildim. Şimdi sizden istiyoruz ki...
E agora queríamos que vocês...
Korkarım öyle. Hemen Paris'e gitmelisiniz... ... yarın.
Devem iniciar a caminhada para Paris amanhã.
Yarın öğleden sonra Paris'e gidiyoruz.
Amanhã, partimos para Paris.
Benny Lambert'ı Paris'te yarın göreceğim.
Estou com o Benny Lambert em Paris, ámanhã.
Yarın Lamarque'ın cenazesi yüzünden kimse Paris'ten ayrılamaz.
Amanhã à noite podemos sair de Paris por causa do funeral do Lamarque.
Ayrıca, Paris'te çoktan yarın olmuştu.
Afinal, já era amanhã em Paris.
Fakat sadece kısa bir süreliğine, çünkü yarın Cesee ve ben Paris'e gidip, gerçek bir Picasso alma şansını yakaladık ve ben, pinti kocamı, parasını ödemeye razı ettim.
Mas só por um pouco, pois amanhã o Cese e eu vamos para Paris, onde tenho a oportunidade de comprar um quadro de Picasso e fazer com que o meu marido sovina pague.
Yarın sabah Paris'e gidiyorum.
Vou para Paris amanhã de manhã.
Zaten okuldaki çocukların hiçbiri beni sevmediği için, bir kenarda oturup 98 Degrees'i dinleyeceğim. Tristin ile Paris'in beniz üzmek için birbirleriyle yarışmasını izleyeceğim.
Como nenhum lá da escola gosta de mim, ficarei sentada ao fundo a ouvir os 98 Degrees, a ver o Tristin e a Paris discutirem sobre quem me aborrecerá primeiro.
Evet, eminim. Yarın hazır olmazsam, Paris beni kuleye kapatır.
Se amanhã não estiver preparada, a Paris enfia-me na Torre.
Tabii, söylerim, ama... Yılın yarısını Paris'te geçiriyor ve... Paris'te mi?
Sim, eu digo-lhe, mas ele não volta antes do final do mês, vive a metade do ano em Paris e...
- Seninle yarın konuşurum, Paris.
- Amanhã falo contigo. - Espera. Agora temos de nos acalmar.
Yarın sabah Paris'e gidebiliriz. Yılın bu zamanı çok güzel olur.
Você termina seu livro e podemos ir para Paris de manhã.
Yarın gece Paris'te bir toplantım var.
Tenho um encontro em Paris amanha à noite.
Yarın 10 : 30 uçağıyla Paris'e dönüyorsunuz.
Voltar para Paris amanhã no voo das 10 : 30.
Ben yarın bir toplantı için Parise gideceğim
- Amanhã parto para Paris, para uma reunião...
Gerekli bilgiler bir diskte. Ortağım diskle beraber Nuage Air'ın 212 no'lu uçağında olacak. Yarın akşamki Roma-Paris uçağı.
A informação que precisa está num disco que o meu sócio trará a bordo do voo da Nuage Air Flight 212, amanhã á noite no voo de Roma para Paris.
- Önümüzdeki yıl bu zamanlarda Paris'te şarap evleri açıyor olacağız! - Yarın derhal göndereceğim.
Trato disso amanhã.
Yarın öğleden sonra, birlikte Paris'e uçup, Kettering için hesap açacağız.
Amanhã à tarde, vamos a Paris abrir uma conta para o Kettering.
Yılın yarısını Paris'te geçirirler şimdi dava için buraya dönüyorlar.
- Vivem em Paris metade do ano, por isso, estão a caminho de casa para o julgamento.
Paris'ten bir yıl uzak kaldın ve tüm mesafeleri unutmuşsun. En fazla yarım saat.
Juras?
Bugün karsı koridordaki daireye yarın bir bakmışsın Philippe adında kruvasan ustası ile Paris'te.
Hoje, um apartamento do outro lado do corredor, amanhã, Paris e um Pasteleiro de Croissant chamado Philippe.
... Paris'e giden gece yarısı trenlerinin ve vapurların ve Kalküta çarşılarının kokusunu alırsın, ve...
Podíamos simplesmente cheirar o odor dos comboios da meia-noite para Paris, e dos barcos a vapor e dos bazares de Calcutá, e...
Fransızlar belli Amerikan şaraplarını Paris'teki bu yarışma için seçti. Barrett.
É Barrett.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]