English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ H ] / Hayır canım

Hayır canım Çeviri İngilizce

3,714 parallel translation
Hayır canım, gurur duyan ifadem bu.
Nope, this is my proud face.
Hayır canım.
No, no.
Hayır canım, değilim.
No, dear, I'm not.
Hayır canım.
No, honey.
Hayır canım, seni yılbaşı içkisiyle görmek hoşuma gitti.
No, it's nice to see you enjoying a holiday beverage.
Ama cinayet işlenmedi hatırladığım kadarıyla, hayır.
But no murders that I can recollect, no.
Çünkü o genç ve bir takım şeyler var Hayır onu alabilir.
Because he's the youngest, and there are things you got that he didn't, and now we've even. No, she can have it.
Hayır, biliyordu ve hata da değildi. Ama merak etme, senin suçun olmadığını görebiliyorum Bay Molesley. O yüzden bunu unutalım, olur mu?
No, it wasn't honest and it wasn't a mistake, but don't worry about it, I can tell it wasn't your fault, so we'll forget about it, shall we?
Hayır, ben meclis üyesi Milton'a gidiyorum ve siz kıçınızı tekrar pantolonunuza sokabilirsiniz beyefendi.
No, I'm gonna get Councilman Milton, and you can put your butt back in your pants, sir.
Hayır. Ona yardım edemem.
No, I can't help him.
- Arkadaşlarımı ekemem. - Hayır.
It's just that I can't ditch my friends.
Hayır, yardım edeceğim senin gibi bir arkadaşım var.
No, so I can help out a friend who's a lot like you.
Hayır, aslına bakarsan, istersen tüm gün oturabilirsin. Çünkü hiç bayan arkadaşım kalmadı.
No, actually, you can keep that seat all day,'cause I am all out of lady friends.
Hayır, ben halledebilirim sanırım. Teşekkürler, Memur Fleming.
I think I can manage, thank you, DC Fleming.
Hayır, canım. Annen değil o.
Oh, no, honey, that's not your mommy.
Hayır, demek istediğim başa çıkabilirim, tamam mı?
No, I mean, I-I can handle it, okay?
Hayır Bry, olmaz. Annem geliyor, hatırladın mı?
No, Bry, we can't.
Hayır, ona artık yardım edemeyiz.
No, I can still help her.
- Hayır, onu yine sizinle bırakmayacağım.
- Mom, come on. - With you again. You can have a seat in the waiting room.
- Hayır, değil. Tabii canım.
Oh, touche.
Hayır, canım istedi.
No, just a whim.
Eğer atkuyruğum olmayacaksa, hiç saçım olmasın daha iyi. Hayır!
If I can't have my high pony, I don't want any hair at all.
Hayır, kısa süreliğine ayrıldım ama hemen geri dönüyorum.
No, I left briefly. I can be back very soon.
Hayır, işte o kısım canımı yakıyor.
No, that pan... does hurt.
Hayır Julia tutuyor ama içemem çünkü hamileyim.
Yes, Julia, I am, but I can't because I'm pregnant.
Hayır, bir sorun olduğunda anlarım.
No, I can tell something's wrong.
- Tanıdığımı söyleyemem, hayır.
I can't say that I do, no.
# bu skeç çok komik # # bana güvenin # # kadınlar komiktir hepimiz katılıyoruz # # Carrol Burnett, Lucille Ball... # # hayır, bunu yapmayacağım # # çünkü değimez # #'ve size kanıtlamaya ihtiyacımız yok # # hayır, size kanıtlamaya ihtiyacımız yok #... teşekkürler doktor.
♪ This sketch is hilarious ♪ ♪ take it from me ♪ ♪ women are funny we can all agree ♪
Hayır, sen yapamazsın, ben yaparım.
No, you can't. I can.
Hayır, ben son derece mutluyum.
No, I'm happy as can be.
Hayır, hiç konuşmadım. Bu işi erteleyemeyiz Robert.
Robert, we can't postpone this.
Hayır, bunu sevgili arkadaşım ve meslektaşım Jenna Jameson'a yapamam.
I can't do that to my dear friend and co-worker Jenna Jameson.
- Yardım edebilirsem, hayır.
Not if I can help it.
Hayır, canım.
No, sweetie.
- Hayır, sen eve gelince konuşsak olmaz mı?
Uh, no, can we just talk when you get home? Okay.
Hayır, bulunmadım. Fakat eğer nasıl savaştığımı merak ediyorsan, burada hemen dövüşebiliriz. Sen ve ben.
But if you'd care to see what I'm made of, we can go to war right now, you and me, and probably get ourselves captured by a Separatist.
" Hayır, bu bizim arkadaşımıza olamaz.
You think, " No, it can't happen to our mate,
Hayır ama sanırım yerini söyleyebilirim.
No, but I think I can give you a location.
Hayır, yapamam.
No, I'm sorry, I just can't do it.
Hayır, çözemeyiz Dee. Onu mahkemeye vereceğim ve kazanacağım.
No, we can't, Dee, so I'm gonna take him to court, I'm gonna sue him, and I'm gonna win.
- Hayır, yardım edebilirim.
No, I can help.
Hayır, kanka. Bunu söyleyebiliyorum çünkü ben senim.
I can say that, because I'm you.
Hayır, avukat olamayacağımı düşünmüyorum avukat olmak istemiyorum.
No, it's not that I don't think I can be a lawyer, it's that I don't want to be.
Yani bize yardım edebileceksen hayır demene izin vermek gibi bir lüksüm yok.
So if you can help us, I don't have the luxury of letting you say no.
Hetty, açıklayabilirm aslında hayır bu benim suçum bana yardım edebilir mi diye eric'e sordum the Toys for Tots program'ı için deniz piyadeleri için yapıyorm ve şey... düşündüm ki eğer böyle giynirsek çocuklar için eğlenceli olur diye.
Hetty, I-I can explain. Uh... Actually, no, this is my fault.
Hayır, kendi tarzımı bulabilirim, diyorum.
No, I can find my own way.
Hayır, sanırım tek başıma halledebilirim.
Oh, no, no, I think I can handle it.
- Hayır bir göz atayım emin olmak için onları hissetmem gerekir
There, there. Let's take a look. I can't tell by just looking.
Hayır... orada olmadığımı düşünebilirsiniz.
No.. You can suppose that I wasn't there.
Hayır, yok canım.
No, no, no.
Hayır. Hatıralar mı?
No, they can't be called memories.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]