English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ I ] / Içeri giremezsiniz

Içeri giremezsiniz Çeviri İspanyolca

265 parallel translation
- Içeri giremezsiniz.
- No podéis pasar.
- Lütfen, içeri giremezsiniz.
No puede entrar. Por favor.
Hayır efendim, içeri giremezsiniz.
No, señor, no puede entrar.
İzinsiz içeri giremezsiniz!
No puede entrar sin ser anunciada.
Durun, içeri giremezsiniz.
Un momento, no puede entrar. ¿ Quién es Vd.?
Size içeri giremezsiniz dedim!
¡ Le dije que no entrase!
Affedersiniz, ama içeri giremezsiniz.
Perdóneme, borracho, pero no puede entrar aquí.
- Üzgünüm, içeri giremezsiniz.
Lo siento, no puede pasar. Soy un teniente.
Maalesef içeri giremezsiniz.
Lo siento, no puede entrar ahí.
Biliyorsunuz ki, öylece yürüyerek içeri giremezsiniz.
No pueden entrar aquí como si nada.
Böyle içeri giremezsiniz.
No puede entrar así.
Efendi, içeri giremezsiniz...
Maestro, no puede entrar...
Eğer orada olmazsanız, tekrar içeri giremezsiniz.
Y el que no esté, que no vuelva
Onunla... hayır, içeri giremezsiniz!
¡ No pueden entrar!
Maalesef şu anda içeri giremezsiniz.
Lo siento. No puede entrar.
Özür dilerim, içeri giremezsiniz...
No puede...
Efendim, lütfen, içeri giremezsiniz!
¡ Señor, no puede pasar!
Ama içeri giremezsiniz. Komada.
Usted no puede, él está en coma.
Yeşil dolarlarınız yoksa içeri giremezsiniz.
Imposible estar activo sin tener el efectivo.
Efendim, efendim, içeri giremezsiniz!
¡ Señor! No se puede entrar.
Üzülerek söylüyorum, bu... içeri giremezsiniz efendim.
Me atrevo a decir que lo hizo, señor, pero esto no lo hará.
Siz içeri giremezsiniz
Señor, señor...
Binbaşı, içeri giremezsiniz. Gövde yırtılması var...
- No puede entrar.
O halde içeri giremezsiniz.
No puede pasar.
İçeri giremezsiniz.
No puede entrar.
Yo! Bay Davidson, bekleyin! İçeri giremezsiniz!
No, Sr. Davidson, no puede entrar.
- İçeri giremezsiniz! Erken yatacağım.
No puede entrar, me voy a acostar pronto.
İçeri giremezsiniz!
¡ No podéis entrar!
- İçeri giremezsiniz!
- ¡ No puede entrar!
İçeri giremezsiniz, kimseyle görüşmek istemiyor. Ne yapabilirim?
No puede entrar, no quiere ver a nadie. ¿ Qué puedo hacer?
- İçeri bile giremezsiniz.
- Ni siquiera puede entrar.
İçeri giremezsiniz, dedim!
¡ Dije que no tienen permiso de entrar!
İçeri giremezsiniz.
No podeis pasar.
- İçeri giremezsiniz.
- No puede entrar.
- İçeri giremezsiniz.
- Mire de nuevo.
İçeri giremezsiniz, Bay Williamson!
¡ No puede entrar ahí! ¡ Sr. Williamson!
İçeri giremezsiniz.
No puede pasar.
İçeri giremezsiniz bayan.
No puede pasar, señora.
Ama içeri asla giremezsiniz çünkü her yerde nöbetçiler var.
Pero nunca entrarán, porque tienen guardias por todas partes.
İçeri giremezsiniz!
¡ No puede ir ahí!
İçeri giremezsiniz.
- No puede pasar por aquí.
- İçeri giremezsiniz efendim. - Davetiyem var.
Tengo un pase. ¿ Por qué no?
İçeri giremezsiniz.
¡ No puede entrar!
- İçeri giremezsiniz bayan!
¡ Señorita!
- İçeri giremezsiniz.
- No se puede pasar. - Soy su mejor amigo!
İçeri giremezsiniz.
No pueden pasar. Atrás.
İçeri giremezsiniz.
No podéis entrar.
- Giremezsiniz. - İçeri giremezsiniz.
No puede pasar.
Bakın, özür dilerim, içeri giremezsiniz.
- No puede entrar.
- İçeri giremezsiniz.
- No puede pasar.
- İçeri giremezsiniz.
¡ No puede entrar ahí!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]