English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ I ] / Içeri giriyor

Içeri giriyor Çeviri İspanyolca

534 parallel translation
Nehrin ötesinde. Dövüşçü, yaklaşan maçı için antrenman yapıyor, o sırada dükkanda kızı gözetleyen arkadaşı içeri giriyor.
Al otro lado del río, donde se entrena Burrows para su combate ante la fábrica de armas, llega el Espía.
Derken içeri giriyor, ben onu bekliyorum.
Entonces, él entra y yo lo estoy esperando.
Ve para içeri giriyor Büyük para - ama yoruluyorum.
mucho dinero... pero estoy cansándome.
Bunu kendin bul,... şu anda kapıdan içeri giriyor.
Júzgalo por tí mismo, está entrando por la puerta ahora.
O şimdi içeri giriyor, Tuck!
¡ Está entrando ya, Tuck!
Diğer ikisi içeri giriyor ve parayı alıyor.
Otros dos entran a la oficina para colectar el dinero.
Kapıdan içeri giriyor.
Mirad quién llega.
Kızları içeri giriyor, anne ve babasının gitmiş olduğunu görüyor, konukları ellerinde içkilerle bırakarak...
Cuando la hija llega y descubre que sus padres han desaparecido... y sólo quedan los invitados con sus copas en la mano y...
Bir süre sonra da, Engizisyon Mahkemesi Başkanı içeri giriyor.
Al poco tiempo, entra el Gran Inquisidor...
Bir doktor içeri giriyor.
Un doctor viene desde allí.
Sonra, içeri giriyor ve odada etrafına bakınıyor alışverişte aldıklarını yere koyuyor.
Y ella entra y mira a su alrededor... y guarda la compra.
Gizlice içeri giriyor, üst kata çıkıyor. Tek kelime etmeden, kayboluyor.. Ne diyeyim, Orada ne yapar...
Como siempre, típico se va a su habitación y y luego no dice nada, y nosotros no sabemos donde está, ahí con la puerta cerrada
Yavaş yavaş açılıyor ve gece usulca içeri giriyor.
Se abre lentamente, lentamente y la noche penetra con suavidad.
Şu herifler hala içeri giriyor!
Están entrando allá.
Sen fark etmeden perdeden içeri giriyor
Se escabulló a través de la delicada cortina.
Şu anda içeri giriyor...
Está entrando en este momento.
Ne var ki içeri giriyor ve bizi rahatsız ediyorsun. Ne zaman bu...
- Marty, es importante.
İşte, içeri giriyor.
Venga, ahora entra.
Allen sol taraftan içeri giriyor ve sayıyı kaydediyor.
Ahí está Allen con su regate de zurda. ¡ Anota!
Yani, o içeri giriyor bu eski kamerayı satın alarak bir kaç dolar tasarruf etmeğe çalışıyor, doğru mu? Bu arada, ön kapıda onu bir ticari taksi bekliyordu.
Dice que quiere un modelo antiguo para ahorrar y tiene un taxi esperándolo en la puerta.
Sen bir yerden ayrıldığının görüleceğini düşünüyorsun, bu nedenle hemen geri dönüyor ve içeri giriyor gibi yapıyorsun.
Si crees que te van a ver salir... das la vuelta y haces como si estuvieras entrando.
Bir kız içeri giriyor.
Entra una chica.
Kız içeri giriyor.
Entra una chica.
Yaklaşık saat 1'e kadar diğer pencerelerden güneş içeri giriyor. Ta ki, öğleden sonra 3'e kadar.
Vuelve a dar a la una, a través de esa otra ventana... hasta las tres de la tarde.
Alt kattaki kapıyı açıyor ve içeri giriyor.
Abre la puerta y entra. Duda.
Işık, kafamdaki yedi delikten içeri giriyor.
La luz entra por los siete agujeros de mi cabeza.
Sadece yabancılar içeri giriyor.
Pasan sólo los extranjeros.
İstediği zaman içeri giriyor.
Las cerraduras no serviran, se mete donde quiere.
Tanrım, içeri giriyor!
¡ Por Dios, se mete adentro!
Lizbon'daki Gestapo şefini görmek istiyorsan şu an içeri giriyor.
Si quieres ver la cabeza de la Gestapo en Lisboa, él está caminando ahora.
- İşte, binadan içeri giriyor!
- Ahí, entró en ese edificio.
- Yavru içeri giriyor.
- La nena entra.
İkinci araba geldi ve şimdi içeri giriyor.
Llegó el segundo auto y está entrando en este momento.
[Laughs] Oh Will içeri çok toz giriyor.
Will, está entrando mucho polvo.
Sonra birdenbire... kapı açılıyor ve içeri bıyıklı bir adam giriyor.
Como un rayo, en un cielo claro se abre la puerta y entra un hombre con bigote.
Kapıdan içeri gençliğin giriyor olsaydı, sen ne yapardın?
¿ Qué harías si tu juventud entrara por ahí?
Lin, dikkat et! İçeri giriyor.
Cuidado, te lleva a...
Herkes iceri giriyor.
Todos se van a casa.
Şimdi içeri bir kadın giriyor Saatini bırakıyor, herif saati alıp kasaya gidiyor.
Ahora una mujer con un reloj. Lo lleva a la caja fuerte.
- İçeri giriyor, çabuk ol.
¡ Rápido! - ¡ No podemos dormir!
Bir giriş Kaptan, ancak çıkışı yok. İçeri giriyor, bir daha çıkmıyorlar.
Es una entrada, capitán, pero no una salida.
İçeri Petrushka giriyor ve :
Tú estás en el guardarropa, y yo posado en una silla como un búho.
- İçeri giriyor, burada duruyor ve... - Dan, dan, öldürüyorsun.
- Y cuando está aquí...
İçeri giriyor.
Está entrando.
İçeri giriyor!
Va a entrar.
İçeri giriyor ve soyup soğana çeviriyoruz.
Entramos y limpiamos ese banco.
İçeri giriyor, atmaya çalışacak.
Avanza, intentará tirar.
El bombası, çabuk! İçeri giriyor!
Anselm, las granadas.
İçeri giriyor, 15 dakika sonra, hop! Dışarı çıkıyorlar.
Entra y quince minutos después, ¡ zás!
İçeri giriyor.
Aquí llega.
Ama o bayan içeri nasıl giriyor? Oyunda küçük bir çocuk var, işte ben onun annesiyim!
- No dudo de sus conocimientos,... pero para un niño que sólo ha vivido con mi tío y conmigo, hubiese sido preferible que le guiase alguien que...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]