Nasıl bir duygu Çeviri İspanyolca
1,378 parallel translation
- Zengin olmak nasıl bir duygu? - Şampanya?
Que se siente al ser independiente como las cosas salvajes?
Kahraman olmak nasıl bir duygu Sara?
- ¿ Qué se siente ser una heroína?
Onun hissettiğini anlamamak nasıl bir duygu?
¿ Cómo es que se le pasó eso?
Hey, ihtiyar, bebeği sahada seyretmek nasıl bir duygu? Mm-hmm.
¿ Qué se siente ver jugar a Babe?
Irkçı bir pislik olmak nasıl bir duygu?
- ¿ No odia a los nazis? ¿ Qué se siente ser un fascista desgraciado?
Evet. Kıyıda ısınmak nasıl bir duygu?
Entonces, Ben, ¿ cómo se siente ser suplente?
Peki, takımdaki tek Asyalı olmak nasıl bir duygu?
¿ Bueno, cómo te sientes... al ser el más insignificante asiático en un equipo?
Ünlü olmak nasıl bir duygu?
¿ Cómo se siente ser famoso?
Claire bana sevilmenin nasıl bir duygu olduğunu gösterdiğinde bıraktım artık.
Te dejé de esperar cuando Claire me enseñó lo que era ser amado.
Sadece bir erkeği taciz etmek nasıl bir duygu, onu soracaktım.
Solo quería preguntarte cómo... cómo seducir a un hombre...
Bir erkekle yatmak nasıl bir duygu?
¿ Cómo se siente dormir con un chico?
Ama her sabah uyanıp sakallarını tıraş etmenin... nasıl bir duygu olduğunu bilemezsin.
Pero no sabes lo que es despertar cada mañana y tener que afeitarte la barbilla.
Beraber oynamak nasıl bir duygu?
¿ Cómo es, para los dos, jugar juntos?
Hep haklı olmak nasıl bir duygu?
¿ Cómo se siente siempre tener razón?
Bunun nasıl bir duygu olduğunun farkında mısın?
¿ Sabes cómo se siente eso?
Böyle köşeye sıkışmanın nasıl bir duygu olduğunu bilirim.
Sé lo que es sentirse acorralada.
Sallanmak nasıl bir duygu?
¿ Cómo te sientes con tu vida pendiente de un hilo?
nasıl bir duygu rafael?
Cómo es la vida, ¿ eh, Rafael?
Kuşlar tarafından kurtarılmak nasıl bir duygu?
¿ Como te sientes, siendo salvado por los pájaros?
Nasıl bir duygu?
¿ Cómo te sientes?
Gerçeği bilmek nasıl bir duygu?
Bueno, ¿ qué tiene eso de verdad?
Bu nasıl bir duygu?
¿ Qué se siente?
Ee Bay Griffin, tekrar av üzerindeki bir bekar olmak nasıl bir duygu?
Entonces, Sr. Griffin, ¿ qué se siente ser otra vez soltero?
- Peki, diziye dönelim. - Çok büyük bir gay hayran topluluğun olması nasıl bir duygu?
Y volviendo al programa ¿ quieres decirme qué se siente tener un club de admiradores gay?
Bunun nasıl bir duygu olduğunu umarım hiç öğrenmezsin.
Espero que tú nunca tengas que saber cómo se siente. Ahora, si me disculpas.
Nasıl bir duygu?
¿ Cómo lo hace sentir eso?
Ağzı metal dolu bir adamı öpmek nasıl bir duygu?
¿ Cómo es besar a un hombre con una boca llena de metal?
Evet Claire, çocukluğu arkada bırakmak nasıl bir duygu?
Dinos, Claire, ¿ qué sientes al dejar atrás tu infancia?
Bir tonluk bir arabanın sana çarpması nasıl bir duygu, bilir misin?
¿ Sabe cómo es ser atropellado por un auto de 3000 kilos?
Dünyanın tepesinde olmak nasıl bir duygu?
¿ Qué te parece la cima del mundo?
Çünkü farklı olmanın nasıl bir duygu olduğunu biliyorum.
Sé lo que es ser diferente.
Bir yaşamı kurtarmak nasıl bir duygu, sormamın sakıncası var mı?
¿ Qué se siente salvar una vida si me permites preguntarte?
- Önemli değil. - Söylesene profesyonel tenis oyuncusu olmak nasıl bir duygu?
En el caso del estado contra Gabriel, lo que vamos a tratar de demostrar, es que las pruebas contra mi cliente, fueron obtenidas ilegalmente.
Özgür bir adam olmak nasıl bir duygu?
- ¿ Cómo se siente al ser un hombre libre?
Bir salyangozdan daha yavaş olmak nasıl bir duygu?
¿ Cómo se siente siendo más lento que un caracol?
Nasıl bir duygu?
Dime ¿ qué se siente?
Bunu bilmek nasıl bir duygu?
¿ Cómo te hace sentir saber eso?
Çıplak elle bir mumya öldürmek nasıl bir duygu?
¿ Cómo se siente matar una momia con sus propias manos?
Sadece nasıl bir duygu olduğunu öğrenmek istedim.
Solo quería saber lo que se sentía.
Nasıl bir duygu olduğunu unutmuşum neredeyse.
Ya no me acuerdo de lo que se siente.
Uyuşturucu dolu bir kutu prezervatif için beklemek nasıl bir duygu?
¿ Qué se siente esperar que una bestia cague un condón lleno de droga?
Kendini büyük hissetmeni sağlıyor değil mi? Bu nasıl bir duygu?
Hace que te sientas importante, ¿ no?
Ve bunun nasıl bir duygu olacağını hayal edin.
Y luego quiero que imaginen cómo van a sentirse.
Tanınmak nasıl bir duygu?
¿ Cómo se siente ser reconocido?
Hollywood rüyasını yaşamak nasıl bir duygu?
Solo tomaré un minuto de tu tiempo. ¿ Qué se siente vivir el sueño de hollywood? Dickie, aquí.
Cortona'da doğurmak nasıl bir duygu acaba?
¿ Cómo es tener uno en Cortona?
9.8'lik rekoru seçmelerde kırmak nasıl bir duygu?
¿ Cómo es marcar 9.8 en calificaciones eliminatorias?
- Nasıl bir duygu?
- ¿ Que se siente?
- Gerçekten mi? Nasıl bir duygu?
- ¿ Y cómo es?
... ve beni öpmelerinin nasıl bir duygu olduğunu bilemeyeceğim.
Nunca sabré lo que es volver a casa después de un día de trabajo y ser recibido por los abrazos y besos de mis hijos.
Nasıl bir duygu, tabi hissetme yetin varsa?
Si es que puedes sentir.
nasıl bir şey 94
nasıl biri 157
nasıl bir iş 21
nasıl bir adam 21
nasıl birisi 19
nasıl bir yer 19
nasıl biriydi 103
nasıl bir şeydi 29
nasıl bir his 21
duygusal 36
nasıl biri 157
nasıl bir iş 21
nasıl bir adam 21
nasıl birisi 19
nasıl bir yer 19
nasıl biriydi 103
nasıl bir şeydi 29
nasıl bir his 21
duygusal 36
duygular 32
duygusuz 19
duygularını anlıyorum 21
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
duygusuz 19
duygularını anlıyorum 21
nasılsın 5362
nasilsin 47
nasıl 3954
nasil 16
nasıl gidiyor 2080
nasil gidiyor 23
nasılsınız 3074
nasıl oldu 268
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16
nasıl öldü 77
nasıl yani 1497
nasıl olmuş 116
nasıl ölmüş 19
nasılsın tatlım 38
nasılsın canım 26
nasılsın bebeğim 20
nasıl oldun 41
nasılsınız hanımefendi 16