English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hadi dostum

Hadi dostum Çeviri Fransızca

2,734 parallel translation
Hadi dostum. Ortağıma diğer arabayı gördüğünü söylemişsin.
Allez mec, mon partenaire a entendu que vous aviez dit que vous aviez vu l'autre voiture.
- Hadi dostum!
Allez. Allez bonhomme.
Hadi dostum.
Allez, mec.
Hadi dostum, neden bir katil olmak isteyesin ki?
Allons mon pote, pourquoi voudrais-tu devenir un meurtrier?
Hadi dostum, gidelim!
Viens! On y va!
Hadi dostum, gidelim.
Plus vite! On y va!
Hadi dostum.
Viens.
Hadi dostum, söz verdin.
Allez, mec! T'as promis.
Hadi dostum, sadece biraz sakinleşmemiz lazım.
Allez, il faut juste qu'on se détende un peu.
Hadi dostum.
Allez, l'ami.
Hadi dostum, kendini kaptırmalısın.
Vas-y, mec. A fond.
Hadi dostum, gidelim.
- Allez, mon grand. Viens.
Hadi dostum, çok çılgın olacak!
Imagine un peu le plan de folie, ma couille!
Hadi dostum, yüzünü göster bana.
- Allez, mon vieux, montre-moi ta gueule.
Hadi dostum, gidip şu bankayı soyalım.
Allez, vieux, pourquoi pas?
Hadi dostum kabul et, eğlenceliydi, değil mi?
Allez, admets-le, c'était amusant, non?
- Hadi dostum, duyalım!
- Allez!
- Hadi dostum, bu iyi görünmüyor. Aç şunu.
C'est pas digne de toi, ouvre.
Hadi dostum!
Hé! Hé, vieux!
Hadi dostum, uyan.
Allez mon gars! Réveille-toi.
Hadi dostum gidelim buradan.
Allez, vieux. Il faut te sortir d'ici.
Juka, hadi dostum, tostum soğuyor.
Abrège, mon panini refroidit.
Hadi dostum, devam et!
Allez, mon vieux, continue!
- Hadi dostum.
- Je t'en prie.
- Hadi dostum.
Dans la salle de bains.
Hadi dostum, haksız mıyım?
T'en fais pas, mon vieux, hein?
"Julian, hadi dostum."
"Julian, allez, mon vieux."
- Hadi dostum, vakit nakittir.
Allez. Le temps, c'est de l'argent. Je fais de mon mieux.
Hadi dostum, elleri yağlayalım artık.
Allons, mangeons.
Hadi ama dostum, bu parti bir harika!
Viens, mec, cette fête est d'enfer!
Hadi, dostum!
Allez mon gars.
Hadi dostum!
Pete, laisse tomber!
Hadi ama dostum.
Allez, mec.
- Hadi ama, dostum. Dinlemek zorunda değiliz. Koyun gibi olmamalıyız.
On est pas obligé d'être comme des moutons.
Jurgen, hadi ama dostum.
Jurgen, allons-y, mec.
- Hadi ama, dostum.
- Allez, mec.
- Hadi dostum.
- Allez, mon vieux.
Telefonu aç, dostum, hadi.
Décroche mec...
- Hadi ama dostum!
Allez, mon pote!
Hadi, dostum.
Allez, l'ami.
Hadi ama dostum. Brunei bundan hiç hoşlanmayacak.
Oh, allez, mec, Brunel ne va pas aimer ça.
Hadi bakalım! Yapma ama dostum!
- Commençons!
Hadi dostum!
Allons.
Hadi ama dostum, kızın canını acıtıyorsun.
- Tu lui fais mal!
Kardeşlerimiz arasındaki bu olayı nasıl sonlandıracağız? Pes etmeyeceksin, değil mi? Hadi ama dostum. Bu Nick'in kardeşi.
- C'est le frère de Nick.
Hadi, dostum, bunu yapabilirim.
Je peux le faire.
- Hadi ama, dostum.Abartma.
- N'exagère pas, mec.
Ah, dostum, hadi.
Sors, ma grosse.
Hadi ama dostum.
Arrête.
- Hadi ama dostum.
Arrête.
Hadi ama dostum, 20 dakikalık oksijenim kaldı.
Allez, mec, J'ai J'ai 20 minutes d'oxygène.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]