English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ H ] / Hadi ya

Hadi ya Çeviri Fransızca

2,874 parallel translation
Hadi ya?
Comme ça?
Hadi ya, unutmuşum.
Oh, j'ai oublié.
- Hadi ya, öyle mi?
- Ouais, tu penses?
Hadi ya! Harika o zaman.
Oh, c'est génial.
- Hadi ya? - Marakeş'e falan gideceğim.
Marrakech à la dernière minute, tout ça.
Hadi ya?
Non, allez.
Hadi ya?
Aucune merde.
- Hadi ya?
- Vraiment?
Hadi ya?
Ah oui?
Hadi ya, cidden mi Sherlock? Ne kadar fazla?
Sans déconner Sherlock.
- Hadi ya.
Oula.
- Hadi ya
C'est certain?
Jillian, hey, hadi ya.
Jillian, hey, viens.
Bu da " Hadi ya?
Il m'a répondu, " ouais, coupe-toi les cheveux.
Hadi ya?
( bruits de flash et de projecteurs ) C'est vous qui le dites.
Hadi ya, ben sadece İtalyan yemeklerinin yanında içilen bir şey sanıyordum.
Mon Dieu, je pensais que c'était juste quelque chose à boire avec la nourriture italienne.
- Hadi ya?
Vraiment?
Hadi ya?
Vraiment?
Hadi ya, sahi mi?
Vraiment?
- Hadi ya?
Ah oui?
Hadi ya?
Tu trouves?
- Hadi ya gerçekten mi?
- Oh, vraiment?
Hadi ya.
[COUPS À LA PORTE] Oh.
- Hadi ya?
- Tu rigoles.
- Hadi ya?
Pas mal, hein?
- Hadi ya.
- Dommage.
Hadi ya.
Tu plaisantes.
- Hadi ya. - Krauthammer'ın rehine durumuyla ilgili "Post" taki köşe yazısını okudun mu?
Vous avez lu la chronique de Krauthammer dans le Washington Post sur la situation des otages?
Hadi ya.
Non?
Ve şuradaki kutlama yapanları sürekli izlediğini fark ettim. Hadi ya!
Et j'ai remarqué comment vous n'arrêtiez pas de regarder cette fête là-bas.
Hadi davetiye Willoughby'nin arbasında ya da çantasındaysa?
Si l'invitation était dans la voiture de Willoughby? Ou dans son sac?
Hadi ama ya. "Soru Zamanı" na gitmek benim kâbusumdur.
Oh, voyons. C'est mon cauchemar d'aller sur un plateau de question-réponse.
Sana söylemeye çalıştım ama olmadı. çünkü her şey alt üst olmuştu ve benim hatammış gibi geliyordu hadi... yumrukla beni ya da başk bir şey yap. Hak ediyorum...
Et j'ai essayé de te le dire, mais je ne pouvais pas, car je savais que ça ruinerait tout, et que tout est de ma faute, donc vas-y et frappe moi, ou n'importe quoi, car je le mèrite.
Hadi ama, köpek kimseyi ispiyonlayacak değil ya.
Pas de témoins... Attends, le chien va pas nous balancer.
Hadi ama ya. Defiance'a benimle birlikte dönebilirsin.
Viens, tu peux revenir à Défiance avec moi.
- Hadi Sammy ya!
Non. Justine : Allez, Sammy!
- Hadi oradan ya.
N'oublie jamais ça.
Hadi in aşağıya.
Allez, ok. C'est bon.
Yukarıya gel hadi.
Viens à l'étage.
Hadi ama, en iyi atıcıya karşı mı oynayacaksın?
Alors, tu veux parier contre le tireur?
- Hadi ya
Oh, pas toi?
Hadi kahvaltıya.
Toi, petit déj.
Hadi, inin aşağıya.
Descendez.
Pekâlâ, çıkın dışarıya keyfinize bakın ve hep birlikte bu şovun gerçekleşmesini sağlayalım! Hadi bakalım!
Sortez, amusez-vous et que le spectacle continue!
Hadi abi. Yok ya, sorun değil. S.. ktir et.
Non, laisse.
Hadi ama millet. Ben öyle söylerken çatıya falan vurmanız gerekiyordu.
Allez les gars, les mains en l'air quand je dis ça.
Hadi ya. Çok üzüldüm.
Mince.
Hadi kendimizi o gelene kadar evrensel zamanlamayla askıya alalım.
Mettons nous en pause jusqu'à son retour.
Hadi ya!
Oh, merde.
Aşağıya, hadi.
Descendez!
Hadi gidip biraz am sikelim ya da yüzümüze oturtalım.
Viens, allons tirer un coup, ou prendre une cuite.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]