English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ N ] / Nasıl olduğunu bilmiyorum

Nasıl olduğunu bilmiyorum Çeviri Fransızca

618 parallel translation
Nasıl olduğunu bilmiyorum.
Il est arrivé... J'en sais comment dans les jardins...
Nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas.
Nasıl olduğunu bilmiyorum. Görmek istiyorum.
Je veux voir comment il est.
Nasıl olduğunu bilmiyorum, ama o günün tüm gerçekliği, olayların gerçek akışıyla gözlerimin önünde kare kare oluşmaya başladı.
Je ne sais comment cela est arrivé, mais la claire réalité du jour a glissé vers les images plus claires encore du souvenir.
Nasıl olduğunu bilmiyorum, ama bir tanesi içeri girecek olsa... anında anlardım.
Je ne sais quoi mais... si un sorcier entrait ici, je le reconnaîtrais.
Ne olduğunu ve nasıl olduğunu bilmiyorum. Ama kemikleri bir araya gelmeyecekse işi bitti.
Mais c'est normal Kelton, les balles devaient se perdre entre les os, et puis il est tombé de fatigue, d'ennui, allez savoir ; coup de bol.
Ama nasıl? Nasıl olduğunu bilmiyorum. Ameliyat edemem.
Je sais pas opérer, j'ai pas d'instruments.
Nasıl olduğunu bilmiyorum. Ama şimdi anladığım bir şey var ki...
Je ne sais plus exactement... mais à présent, j'en suis sûr.
Ama nasıl olduğunu bilmiyorum.
Mais je ne sais pas comment elle est arrivée là.
Nasıl olduğunu bilmiyorum ama haber basına sızmış.
LES ÉTATS-UNIS ENVOIENT UN HOMME SUR LA LUNE
- Nasıl bildin? - Nasıl olduğunu bilmiyorum.
- Comment pouviez-vous le savoir?
Neresi ya da nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je ne saurais dire d'où ou comment vous êtes arrivé ici.
Bir şekilde,..... nasıl olduğunu bilmiyorum,..... Dünya'nın geleceğinden geçmişine yolculuk ettik.
Pour une raison ou une autre, que mes facultés ne me permettent pas de connaître, nous avons voyagé du futur de la Terre à son passé.
- Nasıl olduğunu bilmiyorum.
- Je ne sais pas.
- Tam olarak nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je ne connais pas les détails.
Nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je n'y comprends rien.
Cinsel ihtiyaçlarının nasıl olduğunu bilmiyorum ama o işle ilgili her türlü ihtiyacını kendin halledebileceksin.
J'ignore tes préférences sexuelles, mais pour ça, il faudra te débrouiller.
Ama nasıl olduğunu bilmiyorum.
Et je ne sais pas comment.
Diğer insanların nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas comment sont les autres.
Nasıl olduğunu bilmiyorum. Nasıl olabilir onu bile bilmiyorum.
Je ne sais pas comment ça a pu arriver.
Nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas d'où ça me vient.
Turne gerçekten sana yakışıyor. Sanki gençleşmiş gibi görünüyorsun. Nasıl olduğunu bilmiyorum.
On dirait que ça te rajeunit.
Nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas comment je suis arrivé ici.
Nasıl olduğunu bilmiyorum. Yanlarına kendilerini zehirledikleri siyanür ya da zehir benzeri bir şeyler almış olmalıydılar.
Je ne sais comment cela s'est passé, ils devaient avoir avec eux du cyanure ou un autre poison, et ils s'étaient empoisonnés.
- Nasıl olduğunu bilmiyorum.
- Je ne sais pas comment.
Ama... Buranın daha önce nasıl olduğunu bilmiyorum
Enfin... je ne sais pas si c'était ça.
Nasıl olduğunu bilmiyorum. Bazen oluyor.
J'ai déjà dit que ça ne marchait pas toujours.
- Nasıl olduğunu bilmiyorum.
- Je ne sais pas ce qui s'est passé.
nasıl biri olduğunu bilmiyorum.
Je ne m'en souviens plus.
Nasıl biri olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas qui elle est.
Nasıl ve niçin olduğunu bilmiyorum ama tahmin yürütüyorum.
Je ne sais comment ni pourquoi, mais je le devine.
Nasıl olduğunu inan hiç bilmiyorum.
Je n'étais pas au courant.
Buna nasıl müsaade ettim bilmiyorum ama onun çok küçük olduğunu biliyorum.
Je ne sais pas si j'aurais dis oui, en sachant qu'il était si jeune.
O'na bir maymun olduğunu söyle. Nasıl maymun olacağımı bilmiyorum.
"Quel animal es-tu?"... dis-lui que tu es un singe.
Gelemez misin? Bilmiyorum, Tom'un nasıl olduğunu bilirsin.
Je ne sais pas, tu connais Tom.
Calamity ve benim hakkımda nasıl bir fikrin olduğunu bilmiyorum, ama...
Je ne sais pas ce que vous imaginez sur Calamity et moi, mais...
Eileen, bunun nasıl olduğunu sana anlatabilmem için milyonlarca yıl yeter miydi bilmiyorum.
Il me faudrait des millions d'années pour t'expliquer ce qui m'est arrivé.
Nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas comment faire.
Demokrasiden anlamam ve geleceğin nasıl olacağını hiç bilmiyorum. Ama senin çenenin düşük olduğunu biliyorum.
Je ne suis pas sûr qu'il s'agisse de démocratie, mais je sais que tu as une grande gueule.
Nasıl ya da nende olduğunu bilmiyorum ama seni sevdim.
Je ne sais pas comment ni pourquoi, mais je t'aimais.
Nasıl veya neden başladığını bilmiyorum, ama olduğunu ve bunu inkar etmemizin çılgınlık olduğunu biliyorum.
Rien ne sert de le nier.
Nerede olduğunu ya da ona nasıl ulaşabilirim bilmiyorum.
Comment lui mettre la main dessus?
- Nasıl olduğunu bilmiyorum...
Je ne voulais pas des histoires aveS la poliSe.
Şey, bunun ne kadar ciddi olduğunu, ve size nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum, ama o karmaşada, ben... Söyle.
J'ignore si c'est grave, et je ne sais pas trop comment le dire, mais dans la confusion, j'ai...
Nasıl bir şey olduğunu bilmiyorum.
- Je ne sais pas.
Tutar mıyım bilmiyorum ama nasıl bir yer olduğunu görmek istiyorum.
J'ignore si je vais le prendre mais je voudrais le voir.
- Ve nasıl olduğunu da bilmiyorum.
Je ne sais rien d'autre.
Nasıl olduğunu bilmiyorum.
Je ne sais pas lire.
Nasıl olduğunu biliyorum... ama-ama nasıl tarif edeceğimi bilmiyorum.
Je sais ce que ça fait, mais je ne sais pas le décrire.
İçinde şeytan olduğunu biliyorum ama nasıl çıkaracağımı bilmiyorum.
- vous n'êtes pas assez calme pour cela. - Trop de prudence équivaut à de la lâcheté.
Nasıl bir belada olduğunu bilmiyorum ama benim için endişelenme.
Venez! J'ignore tout de vos problèmes, mais je ne crains rien.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]