English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Ondan sonra da

Ondan sonra da Çeviri Fransızca

994 parallel translation
Hatta ondan sonra da.
Et plus longtemps encore.
New Jersey'de bir kadın dördüz doğurmuş... ondan sonra da hep böyle oldu.
Une femme du New Jersey avec des quadruplés, et depuis c'est toujours pareil.
Bay Sousè'yi en başta dinleyerek büyük aptallık ettim, tabii ondan sonra da.
J'étais un idiot d'écouter M. Sousé pour commencer. Et par la suite, aussi.
Ondan sonra da sürekli şarkı söyledim.
Après, je n'ai plus fait que chanter.
Ondan sonra da, bir bodrumdan skandal yayınlarına devam etmişti.
Même après, ses libelles n'ont pas cessé d'être imprimés.
Kendimi toparlamam için bana beş dakika ver, ondan sonra da beni bir daha asla görmeyeceksin.
Laisse-moi retrouver mes esprits et je sors de ta vie.
Ondan sonra da kaybolduk.
Mais on était perdus.
Ondan sonra da...
Alors là...
Çoğu insan böyle söyler ve sonra evlenir ondan sonra da mutluluk içinde yaşarlar.
On dit ça... et puis on change d'avis.
Ondan sonra da mutlu mesut yaşadık.
Et nous vécûmes heureux...
Ondan sonra da başka bir kadını düşündüğünü hiç zannetmiyorum.
Aprês, je crois qu'il n'a jamais pensé à une autre femme.
Gözlerinizi kapayıp silindiri çevirirsiniz ondan sonra da silahı kafanıza dayayıp tetiği çekersiniz.
Les yeux fermés, on le fait tourner, on vise la tempe et on tire.
Ondan sonra da veda mektubu geldi.
J'ai alors eu les cartes postales.
Ondan sonra da bir sulh yargıcı aramaya koyulduk.
Puis nous avons cherché un juge de paix.
Ondan sonra da utanç duymamalısın.
Et quand on l'a fait, on n'a pas le droit d'en avoir honte.
Ondan sonra da hep buralarda oturmuş.
Et il logeait ici.
Ondan sonra da babamın odada olduğunu hatırlıyorum... başımda dikilmiş, bağırıp çağırıyordu... " Kimdi?
Après je me souviens juste de papa dans la pièce... au-dessus de moi, en train de crier...
Aslında Garibaldi, Palermo'ya girdikten kısa süre sonra Tancredi eve Toskana'lı bir general getirdi villadaki freskleri görmek istiyordu ondan sonra da bize Donnafugata için gerekli izinleri almamıza yardım etti.
"En effet, peu après l'entrée de Garibaldi à Palerme..." "Tancredi amena à la maison un général sympathique," "qui voulait admirer les fresques de la villa..."
- Ondan sonra da...
Voyons la suite. La suite!
Ondan sonra da burada yaşamaya başladım, hepinizin bildiği gibi.
Je me suis donc installé ici où j'ai vécu la vie que vous connaissez.
Onu ele geçirip sinyalleri bozarsak, kule tamir edilinceye kadar ana istasyon nerede olduğumuzu bilemez, ondan sonra da çok geç olur zaten.
Si on arrive à détruire la signalisation, la gare principale, ici, ne saura pas où on est avant de réparer, et alors il sera trop tard.
Öncelikle sinyal direğine yaklaşacak, sonra durduracaksın, ondan sonra da git işaretini vereceksin.
Quand il s'approche du signal, tu le ralentis, puis tu le laisses aller.
Ondan sonra da tavsiyenize uyup... Whitehall'daki çizim tahtama geri döneceğim.
Après ça, je vais suivre votre conseil et retourner à Whitehall, à ma planche à dessin.
Ondan sonra da, Yüzbaşı Heindorf onu nereye götürseniz çok mutlu olacaktır.
À ce moment, capitaine, il sera ravi de vous suivre où vous voudrez.
Ondan sonra da yeni bir şova hazırlanacağız.
Puis nous répétons un nouveau spectacle.
Hastanede tek bir gün, alıp şöyle yapacaklar, ve sonra da gıdıklanacak... ondan sonra da aynı bir havlu gibi, bu kadar.
On prend un petit..... Et ça chatouille, vous savez! Et après!
Ondan sonra da böyle bir adamla tanışıyorsun.
Puis on rencontre un homme comme celui-ci, qui semblait être un brave homme.
Ondan sonra da kanyona kadar çok uzun bir yol var.
Et après ça, le chemin sera long, pour le canyon.
Ondan sonra da elimdeki örnekleri ona gösterdim.
Je lui ai fait le coup de l'exemplaire de démo à 40 dollars.
Doğduğun gün seni çıplak gördüm, ondan sonra da çok kere.
Je vous ai vu nu à votre naissance et bien souvent après.
Ondan sonra da verip veriştirirler. Derler ki...
Ça suffit à détruire le reste.
- Ondan sonra da ben.
Et après elle, ce sera mon tour. Si Yente trouve...
Ondan sonra da evleneceğiz.
Oui! Et quand tu seras libre, tu deviendras ma femme.
Ondan sonra da beni yargılayabilirler!
Qu'on me juge après...
Ondan sonra ise bana da gülümser ve bir gül verirsin tıpkı, o zaman ölmüş olacak bir kişiye yapmış olduğun gibi.
"Par la suite j'espère que tu auras un sourire et une rose pour moi - comme pour cet autre qui sera alors... mort et enterré depuis longtemps."
Onu bulduktan sonra kardesiniz hala ondan ayrilmak istemezse... bunu da halletmenin yollari var.
Si ensuite elle refuse de le quitter, nous aviserons.
Ondan sonra ya tamam ya da devam!
Après, terminé!
10 yıl da, 20 yıl da ondan korkuyor olacağım. Hatta öldükten sonra bile!
Elle continuera à me faire dans 10 ans, 20 ans et même après sa mort.
Ondan hemen sonra da, salgın hastalık merkezi yaptıracaksınız.
Nous avons 48 h.
- Sonra da geri döndü. - Ya ondan sonra?
- Et il est revenu.
Sonra da ondan kurtuldu!
Il s'en est débarrassé.
Ondan sonra da burada kal.
Et rester ici.
Yani, sence George ve adamları... bu işi yapacaklar, George payını alacak... sonra da ben ondan alacağım.
Alors tu penses- - disons- - George et ses gars... font le coup, et George a sa part- - peut-être que je pourrais la lui prendre, hein?
Ondan sonra bir şeylerin Parkman'da kalmamı istediğini düşündüm.
Je me suis dit... qu'on voulait que je reste.
Ondan sonra da araba yokuş aşağı inmeye başladı.
( musique )
Haberler gazetelere sızdı, ondan sonra her şey düşüşe geçti. Rakamlar da doğal olarak çok arttı!
Mais après la descente de police, la presse s'est déchaînée et bien sûr les chiffres sont devenus exorbitants.
Masör, ondan sonra bana da masaj yap.
Masseur, tu me masseras après.
Ondan sonra, kimse benden kuşkulanmadı en az kuşkulanan da sevgili doktor oldu.
Ensuite, nul ne pouvait me soupçonner, surtout pas ce cher docteur.
Geçen geceden sonra karınla karşılaşmayacağımız tek yer burası da ondan.
C'est le seul endroit où ta femme ne viendra pas.
Doug Şubat 1929'da doğdu Dinsdale ise ondan iki hafta sonra. Ve tekrar bir hafta sonra.
Doug est né en février 1929, et Dinsdale deux semaines plus tard, et encore une semaine plus tard.
- Sabah saat 8 : 30'da serum verildiği için bir doktorun cesediyle karşılaşıyoruz ve ondan dört saat sonra da başka bir doktor Acil Servis'te kalp krizi geçirip ölüyor.
- À 8 h 30 ce matin, on se retrouve devant un médecin mort par perfusion, et nous voici, quatre heures plus tard, avec un autre médecin qui décède d'une crise cardiaque aux urgences.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]