English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ O ] / Oraya gitme

Oraya gitme Çeviri Fransızca

368 parallel translation
Lütfen. Oraya gitme.
Arrêtez, s'il vous plaît.
İçinde yanlış bir his varsa oraya gitme.
Si tu as un mauvais pressentiment, ne sors pas.
Bayan Gulch'un oraya gitme.
Ne passe pas devant chez Mlle Gulch.
- Oraya gitme.
- N'y va pas.
Oraya gitme.
Mais n'y va pas.
Sakın oraya gitme.
Ne va jamais là-bas.
Oraya gitme. Seni öldürecekler.
N'avancez pas, ils vous tueront.
- Oraya gitme Ray.
- N'entre pas!
- Lütfen baba, oraya gitme! Geri çekil! Eğer telefon hâlâ çalışıyorsa polisi arayın.
Regardez si le téléphone fonctionne et appelez la police.
Oraya gitme. Gitme oraya.
Pas á découvert!
- Lütfen oraya gitme.
S'il te plaît, n'y va pas.
Lütfen oraya gitme, Nicholas.
- N'y va pas.
Melville, oraya gitme.
N'y va pas.
- Hayır, sakın oraya gitme!
- Non, n'allez pas là-bas!
Sana söylemiştim. Oraya gitme dedim! Yerleri daha yeni temizledim.
" Ne marche pas là, je viens de laver par terre.
Oraya gitme cesaretini gösteren herkes o inişi yapardı. Bunda gizemli bir şey yok.
Toute personne ayant eu le courage de partir aurait aluni.
Sana yalvarıyorum, oraya gitme.
Je vous en supplie, n'y allez pas.
François, oraya gitme, sizi bekliyorlar!
- François, n'y allez pas, ils vous attendent!
Senin, oraya gitme yolunu bildiğin söylendi.
On nous a dit que vous sauriez y aller.
İnsanoğlu sizi, sadece Kuzey Kutbu üzerinde uçan ilk insan olarak değil aynı zamanda oraya gitme cesareti gösteren bir insan olarak da tanıyacak.
Le monde entier vous acclamera pour avoir survolé l'Arctique, mais surtout, pour avoir été le premier à affronter le Pôle Nord.
Tom, sakın oraya gitme!
Tom, reste avec moi.
Bu doğru, Bay Strang. Oraya gitme fikri AIan'ın değildi.
Ce n'était pas l'idée d'Alan.
Bir daha oraya gitme.
N'y retourne jamais.
Oraya gitme şansını kullandığını biliyor musun?
Vous prenez un risque en entrant là.
Skip, oraya gitme dostum.
Skip, n'y va pas, mec.
Oh, oraya gitme!
Ne t'approche pas!
Bana oraya gitme diyerek merakımı arttırmak istiyorsun ki.. ... tam tersini yapayım, değil mi?
En me disant de ne pas y aller, tu veux éveiller ma curiosité, pour que je fasse le contraire, pas vrai?
Charlie, lütfen, oraya gitme!
Charlie, n'y allez pas!
Charlie, dinle, oraya gitme!
Ecoutez, n'y allez pas.
Oraya gitme şansına sahip olunca bir an bile düşünmeden hemen atladım çünkü bu, eski saf çocukluk hayalimin gerçekleşmesi için bir fırsattı.
J'avais sauté sur l'occasion sans vraiment réfléchir, car le projet éveillait en moi un vieux et naïf rêve d'enfant.
Oraya gitme.
Ne va pas la-dedans.
Hayır, sana göstereyim! Oraya gitme!
N'y va pas.
- Oraya gitme Melissa.
- Ne va pas là-bas, Melissa.
- Bir daha oraya sakın gitme, duydun mu?
N'y retournez plus jamais!
Orient'e gitme nedenim, tamamen bilimsel konularla ilgili. Tabii oraya varabilirsem.
Mes raisons pour aller en Orient sont purement scientifiques, si jamais j'y arrive un jour.
Oraya tek başına gitme.
Tony, ne va pas à L'Age d'or, tout seul.
Gitme oraya!
N'y va pas.
Oraya gitme.
N'y allez pas.
Gitme oraya. Başka dinamit olabilir.
Il doit y avoir encore de la dynamite.
Fakat oraya iki kişi gitme fikrini seveceklerini sanmıyorum. Birimiz zarar görebiliriz.
Mais je ne crois pas qu'ils apprécieront qu'on soit 2 un de nous deux peut être blessé
Oraya gitme!
Lâchez-moi!
Miranda, oraya gitme!
Miranda, n'y va pas!
Gitme oraya! Çok kötü şeyler olacak!
Moi, j'y vais pas.
Oraya gitme!
Pas là-bas!
Stephen, gitme oraya!
N'y va pas.
Oraya onunla gitme.
N'y va pas avec lui.
Hayır, gitme oraya.
Non, n'y va pas!
Oraya bizzat gitme zamanı.
Il est temps d'y aller.
Gitme oraya mayın var!
Vas pas par là! C'EST UN CHAMP DE MINES!
Gitme. Sakın, oraya çıkma.
Non, pas sur la corniche!
Anlaştık. Sakın oraya tek başına gitme.
Mais ne va pas là-bas tout seul, tu es prévenu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]