English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ T ] / Tanrı şahidim

Tanrı şahidim Çeviri Fransızca

452 parallel translation
Trina, dün sabahtan beri tek bir lokma bile geçmedi boğazımdan tanrı şahidim olsun.
Trina, je n'ai rien eu à manger depuis hier matin. - -C'est la vérité de Dieu.- -
Tanrı şahidim olsun ki, siz cüretkar bir haydutsunuz.
Ma foi, tu es hardi, mon lascar.
Yalan söylemem, çalmam, ya da öldürmem gerekse de Tanrı şahidim olsun, bir daha asla aç kalmayacağım!
J'en prends Dieu à témoin... Plus jamais je ne connaîtrai la faim!
- Edie, Tanrı şahidim olsun...
- Devant Dieu...
Tanrı şahidim kimse bana burada olduğunuzu söylemedi.
Dieu m'est témoin que j'ignorais cette visite!
Tanrı şahidim olsun, ona açıkladım. İnan bana.
Dieu m'est témoin que je lui ai dit...
Sonuna kadar gitsinler... çünkü beni dövmekle yetinirlerse parçalarımı toparlarım... ve Tanrı şahidim olsun Bert... geri gelip seni gebertirim.
Ils ont intérêt à me tuer parce que s'ils se contentent de me mater, je me remettrai, et je te jure, je reviendrai te tuer.
Tanrı şahidim olsun, kardeşinize delicesine taptım. Hala onu taparcasına seviyorum.
Dieu m'est témoin, j'ai toujours adoré votre sœur.
Annene asla zarar vermedim, Tanrı şahidim.
Mes lunettes... - Oh, s'il vous plaît.
Beni buraya getirdiniz. Elinizden geleni ardınızı koymayın. Ama tanrı şahidim olsun biriniz de benimle gelecek.
Vous me tenez, torturez-moi mais je ne mourrai pas seul!
- Tanrı şahidim olsun, bilmiyorum. - Öyle olsun Matthew.
Pardon, monsieur, je ne sais pas.
Tanrı şahidim olsun, birini öldürdüysem... ebediyen cehennemde yanayım.
Devant Dieu qui me regarde, je veux bien brûler en enfer si j'ai tué quelqu'un.
Kutsal Guadalupe bakiresi adına, Tanrı şahidim ; seni yakalayacağım.
Par la Sainte Vierge de Guadalupe, même au Texas, je te rattraperai!
- Tanrı şahidim olsun, ikisi de olmayacak.
Tu n'auras ni l'un ni l'autre. Je dis non aux deux.
Tanrı şahidim olsun Bayan O'Connor, uzun bir süredir İncil satıyorum. Neden mi bu işin içindeyim? Çünkü insanların evine hiçbir zaman hayal kırıklığına uğramayacakları bir şey koyuyorum.
Très franchement, je place des bibles depuis des années et je sais que les gens ne le regrettent jamais.
Sevişmekten başka ki o... yatakta çok iyidir, Tanrı şahidim ki sizi daha çok seviyorum. Gerçekten öyle.
Sauf au lit, elle est fameuse, au lit, c'est vous que je préfère, les gars.
Yoksa ben seni öldürürüm! Tanrı şahidim olsun ki, yaparım!
Tue-moi, ou c'est moi qui te tuerai!
Hey, kes şunu! Beni dinleyin. Hemen durmazsanız, Tanrı şahidim olsun hepinizi dava edeceğim!
Cessez ou je vous poursuis en justice!
Tanrı şahidim olsun!
Dieu m'en est témoin!
Şey Tanrı şahidim, başka seçeneğim yok.
Aux yeux de Dieu, je n'ai pas Ie choix!
Bir yazar olarak kızıyorum, aşağılanmış hissediyorum. Ancak yine de ne ülkemi değiştiririm ne de atalarımın tarihinden başka bir tarihi seçerim. Tanrı şahidim olsun. "
En tant que littérateur, je m'irrite, je suis offensé, mais, parole d'honneur, pour rien au monde je ne voudrais changer de patrie ou avoir une autre histoire que celle de nos ancêtres, telle que le Seigneur nous l'a donnée ".
Tanrı şahidim olsun, Calhoun, Bu yaptıklarını sana ödeteceğim.
Je jure que vous vous retrouverez devant le peloton d'exécution, Calhoun.
Sadece doğruları söyleyeceğinize yemin edin. Yalnızca doğruları söyleyeceğime Tanrı şahidim olsun.
Veuillez jurer de dire la vérité, tout la vérité, et rien que la vérité.
Tanrı şahidim, sizi seviyorum. Ne hakkında dedikodu yapıyorsunuz?
Dieu m'en est témoin, je vous aime.
# Tanrı şahidim, onları suçlamıyorum.
Dieu sait que je ne leur en veux pas
# Tanrı şahidim, sen onlardan da güzelsin.
Dieu sait que tu es beaucoup plus douce
# Tanrı şahidim, şekerimsin benim.
Dieu sait que tu es une friandise,
# Tanrı şahidim, şekerimsin benim.
Dieu sait que tu es une friandise
Tanrı şahidim ki, muhteşemsin, Noelle!
Dieu sait que tu es fantastique, Noëlle.
Tanrı şahidim olsun ki!
C'est la vérité.
Köpeğime dokunayım deme. Tanrı şahidim olsun ki, bunu size ödeteceğim!
Si vous touchez à mon chien, que Dieu me garde, vous le regretterez!
Yıkıl git karşımdan, yoksa yemin ediyorum toplarını küpe diye takarsın! Tanrı şahidim eğer dokunursan bana...
Maintenant fous le camp ou je me fais des boucles d'oreilles avec tes couilles!
Tanrı şahidim olsun ki bir daha aç kalmayacağım!
Et je jure devant Dieu que je ne connaîtrai plus jamais la faim!
Oğlumla görüşmeyi kes, yoksa Tanrı şahidim olsun seni öldürürüm.
Si vous continuez à fréquenter mon fils, je jure devant Dieu que je vous tuerai.
Yoksa Tanrı şahidim, bunun hesabını vereceksin bayım!
Ou vous m'en répondrez!
Şimdi şu güverteyi temizleyin, su kanallarını halledin, yoksa Tanrı şahidim... size yalatarak temizletirim.
Nettoyez-moi ces ponts, ou je vous obligerai à les lécher si vous ne vous corrigez pas!
Tanrı şahidim olsun ki hepsini yine yapardım.
Je jure que je serais prêt á le refaire.
- Tanrı şahidim olsun.
- Devant Dieu.
" Tanrı şahidim olsun, o domuzu ben vurdum.
Il a dit : "Je te jure, j'ai buté ce putain de poulet."
Bakın, size yemin ediyorum, şurada, kendi mahallemizde bizimkilerden biri iş kursun,... Tanrı şahidim olsun, kuyruğa ilk ben girerim, olan bütün paramı harcarım.
Je vous jure. Je serai ravi quand on ouvrira un commerce à nous ici, dans notre quartier. Je le jure.
Tanrı şahidim olsun ki gerçekte ne olduğunu ve nerede yattığını öğreneceğim.
Dieu m'en est témoin, je découvrirai ce qui s'est vraiment passé - et l'endroit où il gît. - Je vous en prie.
Tanrı şahidim olsun.
Je le jure devant Dieu.
Tanrı şahidim, ekselansları bu hainlere güvenecek kadar cesur.
Par Dieu, sa grâce est téméraire de se fier à ces traîtres.
Kim olduğunu bilmiyordum, Tanrı şahidim olsun.
Je jure que j'ignorais qui c'était.
Tanrı şahidim olsun, yürümeyi öğrenecek ve bu evi terk edeceğim!
Dieux m'est témoin, je vais apprendre à marcher... et je partirai très loin d'ici!
Tanrı şahidim, New Mexico benim.
Eh bien, moi je suis le Nouveau-Mexique.
Tanrı şahidim olsun seni yere yıkacağım.
Je jure que je vais t'en coller une.
Peg, Tanrı şahidim olsun o yargıcın nefesi bedava naneli çikolata kokuyordu.
Peg, Dieu m'est témoin que l'haleine du juge sentait le chocolat à la menthe.
Tanrı, şahidim olsun Tanrı, şahidim olsun ki, beni mahvedemeyecekler.
J'en prends Dieu à témoin. Les Yankees ne m'auront pas!
Yemin ederim. Tanrı benim şahidim.
Dieu m'en est témoin.
Tanrı sahidim olsun ki... Yukarı.
Dieu soit mon témoin...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]