Bir dakika efendim Çeviri Portekizce
177 parallel translation
Sağ tarafta, İngiliz piyadeleri. Bir dakika efendim.
À direita, os britânicos.
Durun bir dakika efendim.
Espere um pouco, senhor.
Bir dakika efendim.
Um momento, meu senhor.
Bir dakika efendim.
Um minuto, senhor.
Bir dakika efendim.
Um momento, senhor.
Bir dakika efendim.
Antes de ir, senhor.
- Bir dakika efendim.
- Espere um minuto, senhor.
- Bir dakika efendim.
- Só um momento.
- Bir dakika efendim.
- Espere um momento.
Bir dakika efendim..
Um instante.
Bir dakika efendim.
Um momento.
Buyurun bakanım. Bir dakika efendim.
Um momento, Sr. Ministro.
Bir dakika efendim.
Dê-me licença.
Bir dakika efendim.
Um minuto, cavalheiro.
Bir dakika efendim.
Um momento, senhor. Estou a receber algo.
Bir dakika efendim. Nereye gidiyorsunuz?
Senhor, espere um momento.
Size sorunu açıklayabilir miyim, efendim? Bana sadece bir dakika verin.
Dê-me só um minuto.
- Bir dakika görüşebilir miyiz efendim?
Não há problema, Harry, é meu amigo.
Bir dakika bekler misiniz efendim?
Espere um momento por favor, senhor.
- Bir dakika beklerseniz efendim...
- Se esperar um momento, senhor...
- Bir saat 38 dakika efendim.
- Uma hora e 38 minutos, Edgar.
- Bir saat 27 dakika efendim.
- Uma hora e 27 minutos, Edgar.
Bir dakika, efendim.
Só um instante.
Sizinle bir dakika konuşabilir miyim, efendim?
Posso falar consigo um momento?
Bu evde bir dakika daha kalamam efendim.
Vou-me embora, Sir, mas não fico nem mais uma hora nesta casa.
Bir dakika, efendim.
Um dos meus homens, senhor!
- Efendim? - Bir dakika!
Um momento tenho de vos fazer uma pergunta de extrema importância.
Bir dakika lütfen, bağışlayın, efendim,
Nós reparámos...
Bir dakika, efendim.
Prendeu o homem errado.
Bir dakika bakar mısınız efendim?
Posso falar consigo?
Bir dakika lütfen efendim.
Um momento, por favor.
Bir dakika beklermisiniz efendim.
Não demorarei nem um minuto.
Sizinle bir dakika konuşabilir miyiz, efendim.
Queremos hablarcon você.
Sadece bir dakika sürer efendim.
Levará só um minuto, senhor.
Bir dakika bile sürmez efendim.
Não demoro, senhor.
Yaklaşık bir dakika içerisinde, efendim...
Bem, num instante...
- Bunu daha sonra halledebilirsiniz. - Bir dakika, lütfen, efendim.
- Depois apura as responsabilidades.
Tabi efendim, bir dakika.
Sim, um momento.
İzin verirseniz bir dakika konuşmak istiyorum efendim.
Gostava de falar com o senhor.
Bir dakika, Efendim. Bekle.
Espere um pouco, senhor.
Atlamaya bir dakika, efendim.
Um minuto para saltar, senhor.
Bir dakika, efendim.
Só um instante, senhor.
Bir dakika efendim.
- Um minuto, senhor.
- Yirmi bir dakika efendim.
- Quanto tempo nos resta?
Mantilles'e otuz bir dakika dört saniye efendim.
Vemos a nuvem chegando, Jim.
Bir dakika, efendim!
Só um momento, meu senhor.
Bir dakika, efendim.
Um momento, senhor.
- Bir dakika efendim.
Nao pode fazer isso.
Bir dakika, efendim, bayana bakıyorum.
Um momento, senhor, estou a servir a senhora.
Afedersiniz efendim, izninizle bir dakika.
Com licença, senhor, - Só um instante,
Bir dakika, efendim!
Um minuto, senhor.
bir dakika 5689
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir dakika bekler misiniz 17
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36
bir dakikaya geliyorum 18
bir dakika sonra 23
bir dakika bekleyin 225
bir dakika lütfen 248
bir dakika bekle 619
bir dakika bekler misiniz 17
bir dakika sürmez 36
bir dakika bekler misin 40
bir dakika daha 36