Telefonda Çeviri Portekizce
5,711 parallel translation
Evli olduğum 20 yılda öğrendiğim şeylerden biri de bir kadının telefonda nasıl konuştuğunu dinlemekti.
Uma coisa que aprendi em 20 anos de casamento, foi aprender a ouvir como é que uma mulher fala ao telefone.
Sizden biriyle telefonda görüşmüştük.
Acredito que falei com um de vocês ao telefone.
Telefonda bu turnuvanın bir promosyon turunun parçası olduğunu söylediniz.
Você mencionou ao telefone que este torneio é parte de uma digressão promocional?
Adamlar telefonda.
Estão ao telefone.
- Aslında Ray ve ben telefonda tanıştık.
Por acaso, conhecemo-nos por telefone.
- Kapalı, hatta görünüşe göre telefonda kapalı.
E parece que o telemóvel também está.
Telefonda sesi çocuk sesi gibi.
Parece um garoto ao telefone.
Senin o telefonda konuştuğun çocuk var ya, o benim oğlum, Karan.
O rapaz que lhe telefona, é meu filho. Karan.
Jude telefonda kimle konuşuyor?
Com quem é que o Jude está a falar ao telefone?
Beni hatırlayıp hatırlamadığınızı bilmiyorum Bayan Specter ama bir süre önce telefonda görüşmüştük.
Não sei se se lembra de mim, Srª. Spector. Falei consigo ao telefone uma vez.
Telefonda kurbanların listesini söyledin.
Listou as vítimas para mim ao telefone.
Telefonda söyleyemem.
Não te posso dizer isso pelo telefone.
- Az önce havayoluyla telefonda konuşurken, erkek olsaydı ne fark ederdi?
- Ao telefone á pouco. Da companhia aérea. E se tivesse sido um homem?
Hatta telefonda bile konuşturmuş.
Até a colocou ao telemóvel para falar com ele.
2011'de Sarah'la telefonda konuştum dediğimde.
Quando eu disse que falei com a Sarah ao telefone em 2011...
Telefonda bazı sorularınız olduğunu söylemiştiniz?
Disse ao telefone que tinha algumas perguntas? Temos.
Bak, beni aradı ve telefonda anlatmak istemedi.
Ela ligou e não quis dizer pelo telefone.
Telefonda konuşmuştuk?
Hildy Mulligan. Falámos ao telefone.
Tamam, telefonda seni...
E tudo graças a mim, também. Está bem.
Az önce telefonda biriyle konuştum, Tıbbi tetkik ofisinden bir arkadaşımla.
Acabei de falar ao telefone com um amigo do escritório do médico legista.
Şef, Frank telefonda.
Chefe, o Frank ao telefone.
Telefonda yapma bari.
Bem, não o faças pelo telefone.
Evet, ürkütücüydü çünkü telefonda annenle konuşuyordun ve, çıplaktın. Bu garip.
Estranhas porque estavas ao telefone com a tua mãe e estavas nu.
Telefonda söyleyebilirdin.
- Há uma coisa chamada telefone.
Telefonda olduğumu düşünüyorum.
- Acho que estou ao telefone.
Telefonda oynanan oyunların problemi çözmemize nasıl yardım edeceğini anlamıyorum.
Não consigo perceber como é que jogar no telemóvel irá ajudar a resolver o nosso problema.
Telefonda konuşmak istemedi.
Ele não queria falar por telemóvel.
Tüm molalarımı karım Nancy'yle telefonda konuşarak geçiriyorum.
- Hoje, não. Tenho passado as pausas ao telefone com a minha mulher, Nancy.
Görev gücü, Lily Gray'in kiralık katilinden aldığımız telefonda bir şeyler buldu.
A força de intervenção tem novidades quanto ao telemóvel que tirámos um criminoso da Lily Gray.
Pekâlâ, bu telefonda, seçtiğim üç tane potansiyel Kâhin'den birine sizi yönlendirecek bir grup koordinat bulacaksınız.
Então... neste telefone, encontrará as coordenadas que os levarão a um dos três potencias Videntes à minha escolha.
Telefonda söylediğim gibi Darius cevaplar olmayacaksa, daha fazla münazarının olacağını düşünmüyorum
Como disse ao telefone, se não tiver respostas para mim, Darius, não devemos ter muito o que discutir.
Bütün hayatım o telefonda.
O telemóvel é a minha vida!
Telefonda konuşmuştuk.
Falámo-nos ao telemóvel.
Telefonda tam konuşamamıştık. Şimdi ne gördüğünüzü daha detaylı konuşabiliriz.
A nossa conversa foi muito vaga, então, agora quero saber um pouco mais do que viu.
- Telefonda kiminle konuşuyordun?
Com quem falava ao telefone? Não é da sua conta.
Telefonda konuşmak ya da Pentagon'a gelmek istemedi. Halka açık alanda buluşmak da olmazdı.
Não queria falar ao telefone, ir ao Pentágono ou encontrar-me em público.
- Ben... Sizinle geçen hafta telefonda konuşmuştum.
Falei consigo por telefone na semana passada.
Bu konudan telefonda bahsetmek istemiyorum.
Não quero falar pelo telefone.
Sana telefonda söylemem gerekirdi ama kendin gelip gör istedim.
Devia ter-lhe dito pelo telefone, mas queria que o visse pessoalmente.
Telefonda bir sağa bir sola gitmelerimize rağmen geleceğinden emin değildim.
Apesar dos avanços e recuos ao telefone, não sabia se ele viria.
Söylesene bana, Ryan, bu biz aramayı takip ederken, sen onu telefonda tut olayları değil mi?
- Diz-me, Ryan, estás a manter-me em linha para localizares o telefonema?
- Joe'nun yanından ayrıldım, telefonda söylemiştim.
Eu abandonei o Joe. Contei-te isso ao telefone.
Son üç ayda Tommy ve Kelly telefonda defalarca konuşmuş.
Várias chamadas entre o Tommy e a Kelly, desde há 3 meses atrás.
Telefonda haberlerim var demiştim? Evet.
Disseste ao telefone que tinhas outras notícias?
Telefonda konuştuk.
Falamos pelo telefone.
Yalan söylediğinde hissedebiliyorum. Telefonda bile olsa.
Sinto quando estás a mentir, mesmo pelo telefone.
İnsanlarla muhatap olmaya alışkın değilsin. Telefonda başkanla bizzat konuşmak zorunda kaldın ve hayır demeye korktun.
Não estás acostumado a obedecer, agora é o próprio Presidente que te liga e estás com medo de dizer não...
İkimizin de telefonda görüşmeye hevesli olmadığını varsayıyorum.
Suponho que nenhum de nós quer fazer isso pelo telefone.
Bunu yapan avukatı. Telefonda biraz tartışmıştık, tamam mı?
O advogado dela convenceu-a fazer isso.
Benim telefonda takvim yok.
O telemóvel não tem agenda.
Paket hazır ama telefonda konuşamayız.
Não podemos falar pelo telemóvel.
telefonda olmaz 22
telefondayım 38
telefondaki kimdi 26
telefonda konuşmuştuk 27
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonu al 19
telefondayım 38
telefondaki kimdi 26
telefonda konuşmuştuk 27
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefon et 35
telefonu al 19