Telefon ettim Çeviri Portekizce
250 parallel translation
Beş saat önce telefon ettim, mesajı şimdi veriyor.
Telefonei há cinco horas e só dá o recado agora.
Tracy'ye telefon ettim, ama telefonu açan olmadı.
Telefonei à Tracy, mas não atendeu.
- O yüzden telefon ettim.
- Por isso telefonei.
Ama telefon ettim. Adamın biri dairesine çıkıp içeriyi kontrol etti, orada değilmiş.
Mas eu telefonei e ele não estava no andar.
Dün gece kocama anlatıyordum, ona telefon ettim, yani, ta Almanya'ya.
Até disse ao meu marido, ontem à noite, pelo telefone, sabe, ele foi para a Alemanha.
Oraya kendim telefon ettim.
Mas eu liguei para lá.
Ben de sana sormak için telefon ettim.
Isso é o que eu gostava de saber.
Paltomu bile çıkarmadan nişanlıma telefon ettim.
Ainda antes de tirar o casaco, telefonei ao meu noivo.
Öğrendiğimde düşüp bayılmadım. Ona telefon ettim...
- Não fiquei de rastos, liguei-lhe...
Öğle yemeği zamanı annene telefon ettim.
Telefonei a sua mãe ao meio dia. Me disseram que você não estava lá.
Bu sabah senin bilgisayar kursuna telefon ettim, çok sessiz ve nazik bir kıza benziyordu.
Eu telefonei para o seu segundo encontro por computador esta manhã, e ela pareceu uma garota muito legal e tranquila.
Çünkü öyle bir ses yok! Ben locamdan telefon ettim.
Eu fiz o telefonema deste camarote, daquele telefone.
Evet, Sydney Avustralya'ya ben telefon ettim.
Sim, fiz uma chamada para Sidney, Austrália.
Her yere telefon ettim cevap veren olmadı. Biraz daha sabredin.
Senhor prior.
Telefon ettim. Sadece telefonun sonucu hoşuna gitmedi.
Não gostas é do que me disseram na chamada.
Telefon ettim.
Eu fiz a chamada.
Doğru zamanda mı telefon ettim?
Acabo de telefonar ao "Bom Moment", Sr...
Ben kendim saraya telefon ettim.
Liguei para o palácio.
Koleji bitirme sınavına girdiğin gün sana Guam'dan telefon ettim.
Telefonei-te de Guam, no dia do teu exame final.
Fakat ben az önce telefon ettim ve karısını yakaladım.
Mas telefonei agora e falei com a mulher.
Triana'ya telefon ettim.
Telefonei para o Triana.
- Daha önce telefon ettim.
- Telefonei antes.
- Sana iş bulmak için birkaç yere telefon ettim.
- Fiz alguns telefonemas para te empregar.
Doğuda birkaç yere telefon ettim.
Fiz alguns contactos.
Dün gece burada olmadığını biliyorum, çünkü telefon ettim.
Sei que não estavas aqui ontem à noite, porque telefonei.
Rachel'a telefon ettim. Restoranı da aradım.
Apanhei-a a ligar para o restaurante :
Whitaker'a telefon ettim.
Telefonei ao Whitaker.
Tekrar telefon ettim ve yine unuttum.
Liguei de novo e voltei a esquecer.
Telefon ettim, fakat henüz gelmemiştin.
Telefonei, mas ainda não estavas.
ingilizce konuşulan her yere telefon ettim. işte senin hatan buydu.
Isso é óptimo, Peg, mas, sabes, acho que me magoei a sério.
Yani önce telefon ettim...
Quer dizer, telefonei primeiro...
İlan için telefon ettim. Çarşamba günü söylerim.
Já verifiquei os anúncios.
Yazdım, telefon ettim, faks çektim.
Escrevi. Telefonei. Mandei faxes.
Veterinere telefon ettim.
Então eu liguei para o Veterinário.
Hastings, on dört tane gece kulübüne telefon ettim.
Telefonei para 14 clubes nocturnos.
Ona telefon ettim.
Eu liguei-lhe.
Arada bir telefon ettim.
Telefonei-lhe umas vezes.
Telefon ettim. Mektuplar yazdım.
Tenho feito telefonemas e escrito cartas.
Matmazel Barrowby'in şehirdeki muhasebecisine telefon ettim. Matmazel Barrowby'in son aylarda riskli yatırımlarda bulunduğunu onayladı. Muhasebecisine gönderdiği bu mektuplar da bunun kanıtı.
Telefonei ao contabilista de Miss Barrowby na City, que me confirmou que ela, nos últimos meses, andava a fazer investimentos de risco, como provam estas cartas enviadas ao seu corretor.
Görüyorsunuz, Bay Jessup'u Bay Caldwell'e telefon etmeğe ikna ettim, Caldwell'in sizinle irtibat kuracağını biliyordum.
Pedi ao Sr. Jessup para telefonar ao Sr. Caldwell sabendo que o Caldwell iria falar consigo.
Acaba kocanız telefon filan etti mi diye merak ettim.
Queria saber se o seu marido ligou, por acaso.
Adamıma telefon ettim, o da herkesi arıyor.
Telefonei ao meu agente, e ele está a telefonar a todos.
Biliyorum, kontrol ettim. Fakat ona telefon edip, bunu sorarsan, budala gibi görünürsün.
Se telefonares para lhe perguntares isso, farás figura de tolo.
Telefon ettim ama kimse açmadı.
Telefonei, mas ninguém respondeu.
Zaten telefon ettim.
Eu já passei a notícia.
Telefon ettin, ha? Elbette ettim!
- Já ligaste?
Dum Dum'a telefon ettim, köpürdü.
Telefonei ao Dandan e está furioso.
Dönem sonu olmasına rağmen telefon ettim.
Fui telefonar.
4 gündür bekliyorum. Motoru tamir ettim, içerisine telefon ve video koydum.
Faz quatro dias que a espero, arrumei o motor, instalei o telefone e o vídeo,
Telefon ettim ama açan olmadı.
Liguei, mas ninguém atendeu.
Ama Kumandan Daniels'ın telefonunu kullanma numarası yaptığımda telefon numarasının, adres defterindeki numarayla aynı olduğunu fark ettim.
Mas quando fingi utilizar o telefone do Comandante Daniels, reparei que o número dele era o mesmo que constava na agenda.
ettim 71
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefonda 73
telefon et 35
telefonu al 19
telefon sana 113
telefona bak 34
telefon 495
telefonu kapat 45
telefonu aç 47
telefon numarası 27
telefonda 73
telefon et 35
telefonu al 19
telefon sana 113
telefona bak 34
telefon var 19
telefona cevap ver 23
telefon yok 49
telefonunu kullanabilir miyim 34
telefonum yok 16
telefon çalar 36
telefonun var 33
telefon mu 34
telefonu bana ver 24
telefon çalışmıyor 23
telefona cevap ver 23
telefon yok 49
telefonunu kullanabilir miyim 34
telefonum yok 16
telefon çalar 36
telefonun var 33
telefon mu 34
telefonu bana ver 24
telefon çalışmıyor 23