English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Portekizce / [ Ö ] / Öldürmek

Öldürmek Çeviri Portekizce

16,681 parallel translation
Artık birini öldürmek yok.
Sem mais matanças.
FBI, mutfağında TheScrubJay'i öldürmek için kullandığı zehirin izlerini buldu.
Na cozinha dele, o FBI encontrou vestígios de veneno que usara para matar o Scrub Jay.
İki günlük ciddi iş ilişkisinden sonra Mavi Sınır'ın, Lucy'nin muhbiri dahil olmak üzere kadınları öldürmek için para ödediği kişinin adresini bulduk ama bir sorunla karşılaştık.
Após dois dias de colaboração profissional, conseguimos o endereço da pessoa que recebia da Blue Limit para matar as mulheres, incluindo a fonte da Lucy, mas deparámo-nos com um problema.
Belki içlerinden birinin Gordon Roper'ı öldürmek için bir sebebi vardır.
Quem sabe um deles tenha um motivo para matar o Gordon Roper.
Sands onu öldürmek istemedi.
Ele não me queria matar.
Roman beni bekledi, öldürmek için.
Roman estava à minha espera, para me matar.
Birini öldürmek için buradaydılar.
Eles vieram cá para matar alguém.
Şu Rus, Roman Navikev ; buradaki diğer adamı öldürmek istedi.
O russo, o Roman Navikev, ele queria matar o outro homem que estava aqui.
Ayrıca benim ailemden birisini de öldürmek istiyor.
Mas ele, ele também... quer matar um membro da minha família.
OREA ajanlarını veya Senatörüde öldürmek kolay değildi.
Não foi fácil matar os agentes no bombardeamento ou o Senador.
Eğer konuşursan onlara seni öldürmek için bir şans vermiş olursun.
Se falares, pode ser que te matem.
Bu insanları öldürmek bir kenara dursun şimdiye kadar bir tek savaş suçuyla yargılanacak ilk Amerikalı yetkili olma onuruna ve ayrıcalığına sahip olacaksın.
Mas vais ter a notável honra de vires a ser o primeiro oficial americano a ser acusado de um crime de guerra. Sem contar com outros dos quais sem dúvida vais ser acusado
Yani bir Tanrıyı öldürmek için neden toplantı düzenlenir ki?
Porquê pedir uma reunião só para matar um Lorde?
6 kişiyi öldürmek bir oyun mu?
Em 2012, foi secretário de Estado.
Tek fark onu öldürmek için ateş etmeyeceğiz sadece onu kurtarmak için yaralayacağız.
O que nos garante que o Rudra lá está? Vai estar. Eu sei.
Bu eli kanlı bakanı öldürmek benim boynumun borcu.
O filho do Karan Pratap.
Seni öldürmek isteyen düşmanlar yakalamaya çalışan federaller var.
Os inimigos querem matá-lo, o FBI quer prendê-lo...
Öldürmek gibi birşey mi?
Que não inclua matá-la?
Kate'i öldürmek mi?
Acabar com a Kate?
Seni öldürmek zorunda olmasaydım... seni geri alabilirdim.
Por isso, agora, antes de morreres... Se não tivesse de te matar.
Yani öldürmek istemiyorum ama...
- Não quero matá-lo, mas...
Lobos'u öldürmek arkanda bıraktığın pisliği temizleyecek mi sanıyorsun?
Pensas que matar o Lobos faz os teu podres desaparecerem?
İşte bu yüzden onu öldürmemiz lazım. - Öldürmek mi?
É por isso que temos de matá-lo.
Milan'ı öldürmek mi istiyorsun?
- Sim. Queres matar o Milan?
Acil olmadığını sadece onu öldürmek istediğini söyledi.
Respondeu que não era urgente e que só o queria matar.
Sinirliydim ve Vikram'ı öldürmek istiyordum. Yine de güzelliğine iltifat ettim.
Estava zangado e queria matar o Vikram, mas elogiei a sua beleza.
Vikram'ı öldürmek istedim.
Queria matar o Vikram.
Ama onu öldürmek amacım değildi.
Mas não queria matá-lo.
- Bu adamı öldürmek istiyorum.
- Quero matar este homem.
Onu öldürmek isteseydi herhangi bir yere çağırıp orada öldürebilirdi.
Se o queria matar, podia tê-lo chamado algures e matado.
Pekala, elemanı öldürmek veya sınırdışı etmek dışında başka bir fikriniz var mı?
Está bem, alguém tem outra ideia que não seja matar um tipo ou fazer com que alguém seja deportado?
Kendimi öldürmek isteyeyim diye mi beni buraya çağırdın?
Então, chamaste-me aqui para eu ficar com vontade de me matar?
Ya onlara bu isimleri veren kişi istediği kişiyi öldürmek için Vehm'i bir aracı olarak kullanıyorsa?
E se a pessoa que leva estes casos for alguém com um plano próprio, apenas usando os Vehm?
Öldürmek için kandıran birkaç insanla iş yaptım.
Fiz negócios com algumas pessoas que eles mataram.
Neden Promnestria Christopher'i öldürmek istedi.
Porque é que o Promnestria mataria o Christopher?
- Ben asla... Oğlunu kandırıp hayatının aşkını öldürmek.
Matar o amor da vida do seu filho.
- Öldürmek için mi? - Hayır, kaçırmak için.
- Não, para a raptar.
Beni öldürmek için burada.
Veio para me matar.
- Liz'i öldürmek için kullanmışlar.
E usaram-na para matar a Liz.
Sana onu öldürmek için değil kaçırmak için tutulduğumu söylemiştim.
Já te disse que fui contratada para raptá-la e não para lhe tirar a vida.
Seni öldürmek için gelmedim.
Eu não vim para te matar.
Gerçi bazen birbirimizi öldürmek istediğimiz bir aile biraz işlevsiz olur.
E isto apesar de ser uma família ligeiramente disfuncional, do género em que se tentam matar todos uns aos outros, ocasionalmente.
Adamı öldürmek mi istiyorsun?
Queres matá-lo?
- Şu dünyada güvendiği tek insanı da öldürmek mi istiyorsun?
Queres matar a única pessoa no mundo em quem ela confia?
- çünkü kendisini öldürmek istedi.
- porque ele se tentou matar.
Anneme göre kendini öldürmek istemenin nedeni bu.
A mãe disse que te tentaste matar por isso.
Joan'a göre, kadını öldürmek için bir çok sebebi varmış.
Segundo a Joan, tem muitos motivos.
Onu öldürmek istediğim için beni suçlayamazsınız.
Não pode censurar-me por querê-lo morto.
Birisi Ellen'i öldürmek için onun gibi bir torba kullanmış.
Alguém usou um saco como esse para matar a Ellen.
Beni öldürmek seni kurtarmayacak.
Matar-me não te salva.
Cerberus'u öldürmek Herkül'ün kaderinde vardı.
O Hércules estava destinado a matar o Cérbero.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]