A little longer translate Turkish
2,700 parallel translation
It will just be a little longer, right?
Çok sürmeyecek, değil mi?
God, if I'd just kept her alive a little longer.
Tanrım, eğer onu birazcık daha hayatta tutsaydım.
- Just let him sit down a little longer.
- Bırak biraz daha otursun.
Stay a little longer please.
Biraz daha kal lütfen.
Amber might take a little longer.
Amber biraz daha zaman alabilir.
Wait a little longer.
Olacağız. Biraz daha bekle.
I need you to hang on a little longer, okay, honey?
Biraz daha dayanman gerek, tamam mı canım?
You're doing well Hang in there a little longer
İyi gidiyorsunuz azıcık daha sabredin.
Hold off just a little longer.
Biraz daha uzak tutun.
And since I don't have anything going on in L.A., I thought maybe I would stay a little longer.
Ve Los Angeles'da yapmam gereken bir şey olmadığını düşününce biraz daha kalabilirim dedim.
Just a little longer.
Biraz daha.
Please. A little longer.
Lütfen, biraz daha
Stay a little longer, please.
Lütfen, biraz daha kal.
Stay a little longer.
Biraz daha kal.
Maybe I could move things around, stay a little longer.
Belki kendime oyalanacak meşgale bulurum, biraz daha kalmak için.
Please, please, let me stay a little longer.
Lütfen, yalvarırım biraz daha yaşamama izin ver.
I will. I gotta go watch Betsey a little longer.
- Gideceğim, önce Betsey'le ilgilenmem gerek.
But-but can't we just slow down and enjoy the present a little longer?
Ama, biraz daha yavaş gitsek de anın tadını biraz daha uzun çıkarsak olmaz mı?
I just wanna relish this moment a little longer.
Bu anın tadının uzun süre kalmasını dilerdim.
Every year, they work a little longer, and their house is worth a little less, their retirement fund gets a little smaller.
Her sene, daha fazla çalışırlar fakat evlerinin pahası biraz daha azalır. Emeklilik fonları seneler geçtikçe azalmaya başlar.
Hold it together a little longer!
Biraz daha bir arada durmaya çalış!
He's taking a little longer to make his rounds.
Adımlarını yavaştan alıyor. Yine de fazla vaktimiz yok.
Can we please stay out a little longer?
Biraz daha kalamaz mıyız?
Can we please stay out a little longer?
Lütfen biraz daha kalalım.
Savannah's nap went a little longer than expected.
Savannah'ın uykusu beklediğimden fazla sürdü.
Actually, I was gonna ask you to keep him a little longer.
Biraz daha sen de kalabilir mi diyecektim aslında.
Uh, listen, I don't mind if you leave them here just a little longer, okay?
Biraz daha kalsalar benim için sorun olmaz.
Can you watch it for a little longer?
Ona biraz daha göz kulak olabilir misin?
Just a little longer may be.
Belki biraz daha uzun olabilir.
What if you stayed with dad a little longer next time?
Bir dahakine daha çok kalsan?
You said Saturday's your day off Let's sleep a little longer
Cumartesi günleri izinli değil miydin? Uyuyalım işte.
Looks like I'm gonna be staying in New York a little longer than I thought, plus I'd like to have a little more cash to play with while I'm here.
Biraz daha fazla kalacağım, Ayrıca buradayken oynamak için biraz daha fazla paraya ihtiyacım var.
Can I stay here a little bit longer?
Biraz daha kalabilir miyim?
Okay, um... that reservation May have to wait just a-a little bit longer.
Rezervasyonumuz birazcık daha beklemek zorunda.
It'll just be a little while longer, okay?
Çok sürmeyecek, anlaştık mı?
You know, I thought we could... take a little breakfast... stop. Yeah, any longer, it's going to harden.
Daha zor olacak.
"We've been waiting a long time. We don't mind waiting a little bit longer."
"Biz o kadar uzun zamandır bekliyoruz ki, biraz daha bekleyebiliriz."
You could've kept him distracted for a little longer.
Michael, adamın dikkatini birazcık daha dağıtabilirdin.
A little bit longer, and I'd have to shoot him.
Biraz daha dağıtsaydım onu vurmak zorunda kalırdım.
If we can just be patient a little while longer.
Biraz daha sabretmeni istiyorum.
You could stick around here a little bit longer... get your head straight, instead of going off, flying blind...
Biraz daha buralarda takıl. Gözlerin kapalı gitmek yerine aklının biraz toparlanmasını bekle.
I know this is hard, but I need you to deal with this a little while longer.
Zor olduğunu biliyorum ama bir süre daha dayanmalısınız.
They have to wait a little bit longer because right now my head is full of everybody else's problems and I don't want to say "I do" feeling like this.
Biraz daha bekleyebilirler çünkü kafam başkalarının problemleriyle dolu ve ben bu halde yemin edemem. Tamam mı?
I think we're gonna be a little bit longer than I thought we were gonna be, and I got another person coming by at 4 : 15, so, I'm not gonna have time and I don't want to feel pressure.
Sanırım biraz uzun sürecek 4.15 de biri gelecek, vaktim yok yani
You just hang on a little bit longer, and we'll both see each other real soon, okay?
Biraz daha dayanmalısın,... çok yakında birbirimizi yine göreceğiz, tamam mı?
Bear a little bit longer
Dayan.
Can I please just stay just a little bit longer?
Lütfen birazcık daha kalabilir miyim?
I know you're missed by your families and tired, too but I'm going to ask you to hang in there just a little bit longer.
Ailelerinizin sizi özlediğini ve yorulduğunuzu biliyorum ama birazcık daha dişinizi sıkmanızı isteyeceğim.
Let's sleep in a little longer
Biraz daha uyuyalım.
Or we could stay a little bit longer and be whatever.
Veya birazcık daha kalabiliriz.
Okay, we're just gonna keep you here a little bit longer.
Seni burada biraz daha uzun tutacağız.
a little bit more 67
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little while ago 61
a little 1985
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little to the left 38
a little late 32
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little while ago 61
a little 1985
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little to the left 38
a little late 32