A little over translate Turkish
3,012 parallel translation
In fact, he's a little over five, isn't he?
Sonuçta o neredeyse 5 oldu, değil mi?
A little over a day.
Bir günden biraz fazla.
A little over a year ago, he came and he hugged me just like he always did before he went to school.
Bir yılı biraz geçiyor. Yanıma geldi ve okula gitmeden önce her zaman yaptığı gibi bana sarıldı.
I've narrowed the list of possible suspects to a little over 300 or so.
Muhtemel şüpheli listesini üç yüz ya da daha fazlasına kadar daraltmayı başardım.
It has a radius of about a little over a light year.
Yaklaşık olarak, 1 ışık yılından biraz daha fazla yarıçapı var.
Our exploration of the Antarctic only began a little over 100 years ago.
Antarktika'yı keşfimiz yüz yıldan biraz daha uzun bir süre önce başladı.
A little over a month
Bir aydan biraz fazla.
I'm a little over 21.
21.
That didn't feel just a little bit over-the-top?
Bu biraz çılgınlık olmadı mı?
It's a little unusual for anyone to be here before me, that's why I walked over to the car.
Birinin buraya benden önce gelmesi alışıldık olduğum bir şey değildir, Bu yüzdende arabanın yanına gittim.
You need to take a little nap, and then it'll all be over.
Biraz uyuman gerek, sonra her şey bitecek.
You have a little time to mull that over now.
Uzun uzun düşünecek zamanın var, şimdilik
Only thing we could have done a little bit better is, we could have put powdered sugar all over our noses.
Keşke yapsaydık dediğim tek şey, suratlarımıza pudra şeker sürelim isterdim.
And just that little battle of fighting over lines and, like, trying to figure out what the best way to say certain things are, so I just hate it so much that a little bit...
Malum şeyi en iyi nasıl söyleyebilirim onu düşünüyorum. Çok nefret ediyorum bundan.
Okay. Why were we panicked over a little rain?
Ufacık bi yağmur yüzünden neden mi panikledik?
I can cut you down to size until you're a tiny shrunken little creature. And this will be the only roof over your damn head.
Cılız, küçücük bir yaratık kalana kadar tüm imkânlarını kısıtlarım ve başının üstündeki tek çatı bu kalır.
I'll walk you over, I got a little more time before my first patient. Great.
Seni oraya kadar geçirebilirim, ilk hastamdan önce biraz daha vaktim var.
I'll just grab a couple of those little sandwiches and hang out with Shemp over there.
Şuradan birkaç sandviç kapıp Shemp ile takılırım biraz.
He shot Charlie Niles to death and his little grandson over a beer.
O Charlie Niles'ı ve küçük torununu bir bira yüzünden vurarak öldürdü.
We're talking about a little gentlemen's wager over who can strike first with the ladies.
İlk kim kız tavlayabilir hakkında bahis konuşuyorduk.
Oh, wow, looks like the party's over a little early, huh?
Sanki parti biraz erken bitti gibi he?
He's gonna come over tomorrow and apologize for acting like a little bitch because the Black Hawks lost.
Yarın gelecek ve Black Hawks kaybbetiği için bu şekilde davrandığını söyleyecek ve özür dileyecektir.
Yeah, or it could have happened in the garage and that little guy could have taken a white water rapid ride all the way over here.
Ya da garajda olmuş ve bu küçük azıdişi buraya kadar hızlı bir su yolculuğu yapmıştır.
I'm in over my head, I'm yelling at customers'cause I'm getting a little agitated here.
Bu iş boyumu aşıyor, müşterilere bağırıyorum çünkü burada biraz huzursuz olmaya başladım.
We had a little, uh, falling out over past-due fees.
- Hayır. Gecikmiş ödemeler yüzünden aramız açıldı biraz.
You know, I'm getting a little tired of you walking all over me.
Böyle omzumda yürüyünce biraz yoruldum gibi sanki.
So, a lot of the films restructured the way they made their stories or added this little bit in the end, where you found the cops landing up after the whole thing is over.
Bu yüzden pek çok filmdeki öykü, bu şekilde kurgulanır veya sonlarda bir yerde polisler, düzeni sağlamak için geliverir.
Not getting, fucking vajazelled, getting a little chandelier hung over your uterus.
Vajinanıza küpe takmak değil,... rahminize asacağınız, bir avize almak değil.
So you think I might be over-thinking it a little?
Biraz fazla düşündüğümü mü söylüyorsun?
Get a little help over here!
Biraz yardım eder misiniz?
A little prince has awoken and is looking at us from over there.
Bir tanecik prens uyanmış da bakıyormuş oradan.
You mind following me over to the office, so we can have us a little chat?
Benimle ofisime gel de seninle biraz konuşalım.
Dear God, I just ask that you would watch over little Oskar and I pray, oh, God, for a miracle for him.
Tanrı'm, küçük Oskar'ı sana emanet ediyorum. Senden onun için bir mucize diliyorum.
Over 125 miles of track have been replaced in little over a month with still almost 200 miles more to go.
200km'ye yakın ray 1 ay içinde yenilendi ama tabi 320km daha var.
He's like a little monkey. He just wants to climb all over me.
Küçük bir maymun gibi, üzerime tırmanmak istiyor hep.
I think a safe room is a bit over-the-top. Ed thought with the little ones you can never be too cautious.
Bence güvenli bir oda biraz aşırı ama iki çocuk varken tedbirli olmalı diye düşündü.
Sorry It's taken us a little while to get back to you... as you can imagine we get pretty slammed over Thanksgiving.
Size yanıt vermemiz uzun sürdüğü için özür dilerim. Tahmin edeceğiniz gibi Şükran Günü olduğu için yoğunuz.
Let me take over for a little bit, I want to hang out with these nice people.
Biraz ben yapayım, bu güzel insanlarla takılmak istiyorum.
Having my mom look over me crying, over her little baby boy, in a hospital, at 2 : 00 in the morning, I just felt like shit.
Annem ağlayan gözlerle bakıyordu bana. Hastanede küçük bebeğine gece 2'lere kadar bakıyordu. kötü hissettim.
In any case, I just moseyed on over here... to invite you to a little bit of a gathering I'm having at my home.
Ben de burada öylesine dolanıp belki sana rastlar evimde vereceğim partiye çağırırım diye umuyordum.
A little time to think things over
Biraz zaman çok şeyi düşündürür
l think you could use a little more time to get over your divorce.
Bence boşanmanı unutman için biraz daha zamana ihtiyacın var.
I'm not gonna blow a friendship- - over a stupid little blowjob.
Arkadaşlığı bir kez emmek uğruna tehlikeye atmayacağım.
So that when their time comes they weep and pray For a little more time to live their lives over again in a different way
Onlarin ölme vakti geldiginde, zayif düsüp hayatlarini baska bir sekilde tekrardan yasamak için dua ederler.
You just seem a little creepy over here all by yourself.
Ama burada tek başına biraz tuhaf duruyorsun o kadar.
Oliver came over earlier and told me you guys were having a little party... but this is too much.
Oliver küçük bir parti vereceğinizi söylemişti ama bu kadarı çok fazla.
You don't think people are over-reacting a little bit.
Bence aşırı tepki gösteriyorsunuz
I was just thinking maybe you could come over and just lay with me for a little bit?
Belki evime gelip biraz benimle durabilirsin diye düşünüyordum.
I stroll on over there, drop Joyce's name. Eddie has his little boy go off to make a phone call, see if what I'm saying is true.
Adını bilmek önelmi Telefon açacaksın
You're a little late, stud. Party's over.
Geç kaldın
But I'm here over an hour my car was stolen, and I just want a little help.
Ama ne var ki, bir saat önce arabam çalındı ve açıkçası yardımınız gerekli.
a little bit more 67
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little 1985
a little while ago 61
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little late 32
a little respect 43
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little 1985
a little while ago 61
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little late 32
a little respect 43