A little louder translate Turkish
211 parallel translation
I'm sorry, sir, but there's a hurricane blowing down here and you'll have to talk a little louder.
Kusura bakmayin bayim, burada firtina esiyor... ... biraz daha yüksek sesle konuºun.
A little louder, please.
Biraz daha yüksek sesle lütfen.
Speak up a little louder.
Çekinmeden konuş. Biraz daha yüksek sesle.
- Speak a little louder, Senator.
- Biraz yüksek sesle senatör.
- Speak a little louder.
- Yüksek sesle konuş.
Just yell a little louder.
Biraz daha bağır yeter.
Please talk a little louder.
Lütfen biraz yüksek sesle konuşun.
Talk a little louder.
Biraz yüksek sesle konuş.
Just try and talk a little louder, lad.
Biraz yüksek sesle konuşmaya çalış ahbap.
Could you speak a little louder, Mrs. Gilvray?
Biraz daha yüksek sesle konuşabilir misiniz, Bayan Gilvray?
Talk a little louder, please. It's a bad connection.
- Sesli konuş biraz, lütfen Bağlantı kötü
Turn it up a little louder, will you please?
Sesini biraz açar mısın lütfen?
Read a little louder, please.
Daha yüksek sesle, lütfen.
Talk a little louder, will you, honey?
Daha yüksek sesle konuşur musun?
A little louder.
Daha yüksek.
Mr Petersen. Excuse me, I wonder if you could speak a little louder, please.
Bay Petersen, biraz daha yüksek sesle konuşunuz lütfen.
- Would you speak a little louder, please?
- Biraz daha sesli konuşabilir misiniz, lütfen.
- Will you turn up the radio a little louder?
- Radyonun sesini biraz açar mısın? - Tamam.
A little louder.
Sonra daha yüksek sesle.
Could you speak a little louder, sir?
Biraz yüksek sesle konuşabilir misiniz efendim?
Would you speak a little louder, please, Reverend?
Biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz lütfen Peder?
Can you speak a little louder, Mr. Maloney?
Biraz daha yüksek sesle konuşur musunuz Bay Maloney?
You will have to talk a little louder.
Biraz daha yüksek sesle konuşur musun?
I couldn't make it out at first in the dark bedroom and I said, "I'm sorry, you will have to talk a little louder."
Önce zifiri karanlıkta ne olduğunu anlayamadım ve dedim ki : "Pardon, biraz yüksek sesle konuşman lazım."
Speak a little louder.
Daha yüksek sesle konuş.
A little louder.
Biraz daha bağırsana!
You understand? - Speak a little louder!
Biraz daha yüksek sesle konuşmanız gerekiyor, sizi duyamıyorum.
Can't hear now, we yell a little louder.
Eğer duymazsan, daha fazla bağırırız.
- A little louder.
- Daha da sesli söyleyemedin herhalde.
A little louder, they can't hear you in the back.
Biraz daha yüksek sesle. Arka odadakiler seni duyamıyor.
Could you talk a little louder?
Sesinizi biraz daha yükseltir misiniz?
A little louder for the people in the Ukraine who didn't hear.
Ukrayna'dan duymayan birkaç kişi için biraz daha bağır.
Why don't you make ten louder, make ten the top number, and make that a little louder?
Neden 10 numarayı en yüksek rakam olarak ayarlayıp, gürültüsünü biraz artırmıyorsunuz?
A little louder.
Biraz daha sesli söyle.
Say it a little louder.
Neden biraz daha yüksek sesle bağırmıyorsun?
May, speak a little louder
May, biraz yüksek sesle konuş.
a little louder- - i don't think they heard you in iowa!
Biraz daha bağır- - Sanırım seni IOWA'dan duyamadılar!
- You must talk a little louder. I can't hear!
- Biraz daha yüksek sesle konuşmalısın.
Talk a little louder and them vaqueros probably bring us the horses...
Biraz daha sesli konuş. Sanırım kovboylar bize atları getirecekler.
Hey, a little louder! I don't think they heard you back on Earth.
Hey, istersen biraz daha bağır ki dünyadan bile duysunlar.
Think he could have said it a little louder?
Ama biraz daha bağırabilirdi.
Just a little louder. They might not have heard you.
Biraz daha bağır istersen, duymamış olabilirler.
Talk a little louder, they can't hear you down the block.
Daha yüksek sesle konuş, Aşağı bloktan seni duyamıyorlar.
Speak a little louder for the entire Miami to know.
Biraz daha bağır da tüm Miami işitsin.
Oh, say it a little louder.
Oh, biraz daha yüksek sesle söyle.
Murmur is a little louder, 3 over 6.
Hırıltı biraz yükselmiş, 36.
Some people like to have the alarm a little louder than the radio.
Bazı kişiler radyo alarmının sesinin radyo sesinden biraz yüksek olmasını istiyor.
- A little louder.
- Biraz daha sesli. - Evet
Now, a little bit louder.
Biraz daha sesli.
Just a little bit louder now.
Daha yüksek sesle.
I have to admit, there is a little voice inside of me that is terrified of dying and since I've been talking to you... that little voice has started to get... louder.
İtiraf etmeliyim ki, içimden gelen küçük bir ses yüzünden, seninle konuştuğumdan beri ödüm kopuyor... bu küçük sesin şiddeti giderek artıyor.
a little bit more 67
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little 1985
a little while ago 61
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little late 32
a little respect 43
a little bit 790
a little bit of everything 17
a little 1985
a little while ago 61
a little tired 30
a little later 32
a little further 29
a little late 32
a little respect 43