English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / A little while ago

A little while ago translate Turkish

504 parallel translation
A messenger brought this a little while ago.
Bir haberci az önce bu mesajı getirdi.
Now, Jane, a little while ago you said I was pixilated.
Jane, biraz önce cinvari olduğumu söyledin.
A little while ago, I could have put $ 2 on Sun-Up and avoided all this.
Biraz önce Sun-Up'a 2 $ yatirip bütün bunlardan kurtulabilirdim.
Well, no, my head started to ache a little while ago and I think I'll stop.
Aslında hayır, az önce başıma bir ağrı girdi ve sanırım bırakacağım.
A little while ago I was Florence Nightingale.
Kısa bir süre önce Florence Nightingale'dim
We just got in a little while ago.
Biraz önce geldik.
- I was warned over the phone... just a little while ago, a man's voice.
- Biri telefon edip uyardı. Az önce bir adam aradı.
And just now, a little while ago, I asked her to her face, "Do you love him?"
Buraya gelmeden bir süre önce, "O'nu seviyor musun?" diye sordum.
Just a little while ago.
Kısa bir süre önce.
Just left him back at your house a little while ago.
- Az önce yukarıda evdeydi.
I did a little while ago.
Biraz önce duydum.
Till a little while ago.
Az önce çiktim.
Believe me, Irena, I'd have been the happiest man in the world... if you told me that a little while ago.
Irena, inan bana, bunu bir süre önce söyleseydin, dünyadaki en mutlu adam olurdum.
- A little while ago I find out.
- Kısa süre önce öğrendim.
A little while ago.
Biraz önce gitti.
It's such a little while ago, really, but it seems an eternity... since that train went out of the station... taking him away into the darkness.
Gerçekten çok kısa bir süre önceydi, ama o trenin istasyondan çıkması ve onu karanlığa götürmesi sonsuzluk gibi geliyor.
Well, I met her in the high street a little while ago in a terrible state.
Az önce, ona High Street'te, berbat bir durumda rastladım.
I bumped into a man carrying some baskets a little while ago.
Az önce sırtında sepet olan bir adama çarptım.
He came in here a little while ago and demanded that I put him in a cell. To keep him from committing murder, he said.
Buraya biraz önce geldi ve cinayet işlemesini engellememiz için kendisini hücreye kapatmamızı talep etti.
She was in the bar a little while ago.
Biraz önce bardaydı.
They caught up with him at the Blue Dahlia a little while ago.
Biraz önce onu Blue Dahlia'da yakaladılar.
Did you get one from St. Louis a little while ago?
Kısa süre önce St. Louis'le bir görüşme yaptınız mı?
Only a little while ago, Dr. Kik said it'd take time.
Daha kısa süre önce Dr. Kik zaman alacağını söylemişti.
Yes, well there was a question put to the assemblage a little while ago, which I would like very much to answer.
Az önce bir soru sordular ve cevap vermek istiyorum.
And just a little while ago at the market too.
Kısa bir süre önce markette de rastladım.
- Yes, she came in a little while ago.
- Evet, bir süre önce geldi.
- A little while ago a bird flew over us.
Az önce üzerimizden bir kuş geçti.
When you came in here a little while ago, you were mad.
Bir süre önce buraya geldiğinde, çıIgındın.
Shoulda heard what I did with Perdido a little while ago.
Biraz önce Perdido'yla yaptıklarımı duymalıydın.
A little while ago, six men from your ship broke into the home of the French colonial governor and started throwing things through a plate-glass living-room window.
Bir süre önce, geminizden altı adam... Fransız Kolonyel Valisinin evine girip... ellerine geçeni pencereden atmaya başladı.
Just a little while ago, when they caught me, I was running American cigarettes in Italy.
Kısa bir süre önce, beni yakaladıklarında, İtalya'da Amerikan sigarası kaçakçılığı yapıyordum.
It's such a little while ago, and so much has happened.
Aradan biraz vakit geçti ama çok şey oldu.
She seemed to know where she was a little while ago when she took a turn.
Bayılmadan kısa süre önce nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu.
We just rested a little while ago.
Daha biraz önce dinlendik.
Well, you see, when I caught you peeking... I mean, when I saw you outside my kitchen a little while ago, well, I thought there might be something wrong with Mrs. Blanchard...
Şey, anlarsın, seni dikizlerken yakaladığımda... yani, seni bir süre önce mutfağımın dışında görünce, şey, Mrs. Blancharda'a bir şeyler olabileceğini düşündüm...
Came to me all of a sudden, just a little while ago.
Bir anda geldi, tam biraz önce.
A little while ago when you came into town.
Biraz önce, kasabaya gelirken.
A little while ago it was driving backwards, and now it's monsters.
Biraz önce geri geri araba kullanıyordun ve şimdi de bu...
You witnessed one a little while ago.
Bir tanesine az önce şahit oldunuz.
Just a little while ago, this was a quiet, peaceful town!
Burası kısa bir müddet önce sessiz, huzurlu bir şehirdi!
I gave you your chance a little while ago.
Biraz önce sana bir şans vermiştim.
No, a little while ago, in the park, I was - Picked up.
Her şey kısa bir süre önce parkta başladı.
You just came in a little while ago.
Daha yeni geldin, nereye gidiyorsun.
I saw him a little while ago.
Bir süre önce görmüştüm onu.
IT'S FU N NY, THOUGH. I SAW HIM A LITTLE WHILE AGO
Ne otostopçusu?
I just talked to her a little while ago back there.
Biraz önce onunla konuşmuştum.
Mother brought her home from Chicago a little while ago.
Annen, onu Chicago'dan aldı.
- She left a little while ago.
- Az önce ayrıldı.
Yes, just a little while ago.
Evet, biraz önce.
No, I tried a little while ago.
Hayır, az önce denedim.
I wanted to hear a little more about that business I overheard you discussing a while ago.
Şu kulak misafiri olduğum yapacağınız iş hakkında biraz daha fazla detay öğrenmek istiyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]