English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ A ] / And boy

And boy translate Turkish

14,303 parallel translation
Okay, well, go ahead and call your little boy toy and tell him that his party's off.
Tamam, hadi Küçük oğlan oyuncağın ve ona söyle Partisinin bittiğini.
And I'm only telling you that because you're my boy.
Bunu arkadaşım olduğun için söylüyorum.
Might as well go on and admit. You was scared, boy.
Benden korktuğunu itiraf etsen iyi olur oğlum.
He was just a local boy... from the wrong side of the tracks... and she was engaged to a war hero.
Çocuk, varoşlarda büyümüş mahalleli bir çocuktu kız da savaş kahramanıyla nişanlıydı.
There's this boy, Rudolph, who, it turns out, is a real Russian prince with a castle and peacocks and cheekbones!
Rudolph harika biri, Gerçek bir Rus prensi Bir kale ve tavus kuşu ve elmacık kemikleriyle!
And how old are you, my boy?
Kaç yaşındasın, evlat?
The boy and the girl, who are they?
Şu kız ve oğlan. Kimler ve adları ne?
My ex and I we tried to give it another shot for the boy's sake.
Yaşam alanları, üst sınıf restoranlar ve 5 yıldızlı otel lobileri tasarlamış. - Güleç ve mutlu birisi gibi görünüyor. Biz otelden çıkış yapmadan Miranda ile tanışmasını sağla.
And then Kenny G, he just showed up to the birthday party, started playing a flute and messed this boy up. I know Ghantt had help on the inside.
Sonra Kenny G de doğum günü partisine gelmiş ve flüt çalmaya başlayınca da bu çocuk kafayı sıyırmış.
And then her pussy-boy fiancé dumps her?
Ve sonra kedi-çocuğu nişanlısı onu döker mi?
Would you wake up and give me a kiss, boy?
Uyanır ve bana bir öpücük verir misin, evlat?
And frankly, you know, the fact that you saw the runaway boy also tracks.
Ve dürüst olmak gerekirse kaçan çocuğu gördüğün gerçeği de bu izlerden biri.
Again no photos have been provided of the eight-year-old boy, he is white 4 ft 8 inches tall, weigh roughly 60 pounds with brown hair and blue eyes said to be traveling with this man Roy Tomlin.
Tekrar ediyoruz, hiçbir resmi bulunmamakta. 8 yaşlarında, beyaz tenli 1 m 40 cm boyunda, yaklaşık 27 kilo cıvarında kahverengi saçlı, mavi gözlü ve bu adamla birlikte olduğu düşünülüyor Roy Tomlin.
They are connected somehow, she and that boy.
Bir şekilde birbirlerine bağlılar, kız ve o oğlan.
The boy escaped and stole it.
Oğlan kaçtı ve kılıcı çaldı.
I don't know why that boy don't go and get him a decent job and take care of that woman he got.
Şu çocuk neden gidip de kendine doğru düzgün bir iş bulmuyor ve kadınına bakmıyor, bilmiyorum.
Why don't you go ahead and let the boy play football, Troy?
Neden şu oğlanın futbol oynamasına izin vermiyorsun Troy?
And the boy knows why I did it.
Ve o da neden dediğimi biliyor.
Maybe you want to wish me and my boy away.
Belki oğlumla benim gitmemizi istiyorsun.
And, boy, let me tell ya, we got along right away.
Ve of, size şunu diyeyim, anında vurulduk birbirimize.
Elliot and his boy play while mom and dad set up a tent.
Anne ve baba çadır kurarken Elliot, küçük arkadaşıyla oynuyordu.
And maybe, if you're lucky, that same boy, the bravest boy I've ever met, he could tell you where to find them.
Ve eğer şanslıysanız aynı çocuk tanıdığım çocuklar içinde en cesuru onları nerede bulabileceğinizi size söyler.
Jig wit it'cuz ship crisp, split it all ho's ride, get your nut'till I can't get it up bad, bad, bad, bad boy you make me feel so good aloha, and welcome.
Aloha, hoş geldiniz.
L'm gonna call a parent-teacher conference... And tell them what a bad boy you are.
Veli toplantısı yapacağım ve anne babana... ne kadar yaramaz olduğunu anlatacağım.
And this head-to-head thing when you were a boy is damn strange, ok?
Ve çocukken aletlerinizin... uç uca dokunması çok garip, tamam mı?
And I'm telling you, boy, when I get serious, I stay fucking serious.
Sana söyleyeyim evlat ciddileştiğim zaman ciddi kalırım.
Right, one remorseful Asian down, and one innocent little boy to go.
Pekala, tövbekar bir Asyalıyı hallettim ; masum bir çocuk da yolcu.
What, Disco Boy now wearing a cowboy hat and boots and shit?
Disko çocuğu şimdi gidip kovboy şapkası, bot falan mı giyecek yani?
They got me on the shoulder with one, but, hey, they said a few years back, one ol'boy got hit in the head and nearly knocked his eyeball out of its socket.
Bitanesi benim omzuma geldi, ama, bak dediler ki, bir kç yıl önce, birinin kafasına gelmiş ve, gözü neredeyse yuvasından fırlayacakmış.
Hey, guys, guys, Plum and bitch boy think
Hey, beyler, beyler, Plum ve çiftçi çocuk,
If that boy is on that couch, eating chips and cheesecake again, I'll explode.
Kanepedeki şu çocuk çips ve kek yemeğe devam ederse patlayacağım.
You think it's such a good idea for a 12-year-old boy to sit on the couch all day, eating chips and cheesecake?
12 yaşındaki bir çocuk için bütün gün kanepede oturup çips ve kek yemenin iyi bir fikir olduğunu mu düşünüyorsun gerçekten?
We will go to the DMV, you'll sign it over to me and I'll sell it to a country boy up north.
... sen imzayı atacaksın, bende kuzeyli bir kasabalı gence satacağım.
No man in the sky intervened when I was a boy to deliver me from Daddy's fist and abominations. Mm mm.
Çocukken babamın yumruğuna ve nefretine maruz kalırken gök yüzündeki hiç kimse araya girmedi.
And I realized this was some kind of a test, so I thought of all the Boy Scout stuff I knew and I said, "Build a shelter?"
O an anladım ki bu bir sınavdı. Bildiğim bütün izcilik bilgilerini düşündüm. Ve "Barınak yapalım mı?" dedim.
- It's a shelter for mothers and children, boy.
O sığınak anneler ve çocuklar için oğlum.
Little Roger Wood, a propeller pin sheared off their boat motor. Boy went over the edge of Niagara Falls with nothing more than a life vest and his swim trunks. Nary a scratch.
Küçük Roger Wood, tekne motorlarından bir prevane ucu kopardı çocuk Niagara şelalesinin ucuna gittiğinde, üzerinde bir can yeleği ve yüzme takımından başka bir şeyi yoktu hiç çizik bile almadı tekne şoförü yıpranmış ve boğulmuştu harika hikaye aynı yolculuk, farklı sonuçlar
And I said to myself, "That's Lionel's boy."
Kendi kendime dedim ki... "Tam Lionel'ın oğlu."
Yeah, come and play for us, boy.
Evet, gel bizim için oyna.
Your boy is going to grow up and become an adult. "
Oğlan büyüyüp yetişkin olacak " dedi.
And that nice lady who care for the boy, she came back to her hasbund, and they lived happily ever after.
Çocuğa bakan o tatlı bayan kocasına geri dönmüş. Ondan sonra mutlu bir hayat sürmüşler.
A world I have scrutinized and loved since I was a boy.
Çocukluğumdan beri sevdiğim ve incelediğim bir dünya.
Someone chases my boy Nate out of the Tick Tock and puts one in his face!
Birileri adamın Nate'ortadan kaldırıyor ve sıkıyor kafasına!
She killed my wife... and my 11-year-old boy.
Karımı öldürdü ve 11 yaşındaki oğlumu.
If I get the boy out and I'm still down, you get that into my IV.
Çocuğu kurtarıp da ben içerde kalırsam, damar içine enjekte edersin.
Now, why don't you to be a good little soldier, John boy, and put the fucking gun do- -
Şimdi iyi bir asker ol John ve silahı yere bırak...
And how does a boy get close enough to the Emperor... to avenge his father?
Ve nasıl bir çocuk babasının öcünü almak için imparatora yeterince yakın geliyor?
And it all starts right here, right now, with one little boy.
Ve hepsi burada, tam şimdi başlayacak. Bir tane küçük çocukla.
And this is me with me finger up an African boy's ass.
Ve bu da Afrikalı bir çocuğu parmaklarken ben.
You behave yourself and be a good ol'boy, Joseph.
Kendine gel ve uslu bir çocuk ol, Joseph.
Be a good boy and make him stop, on account of Jesus!
İyi bir çocuk ol ve hemen onu durdur. İsa adına, ne olur!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]