English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ C ] / Count yourself lucky

Count yourself lucky translate Turkish

67 parallel translation
Clean your house, Joseph, and in time, count yourself lucky.
Evini temizle Joseph, Be kendini şanslı hisset.
Count yourself lucky.
Kendini şanslı say.
Still, you gotta count yourself lucky, considering those who didn't make it.
Yine de bunu yapamayanları düşününce kendini şanslı saymalısın.
You may count yourself lucky that she hasn't been rescued already.
Onu şu ana kadar kaçırmadıkları için kendinizi şanslı sayabilirsiniz.
- Count yourself lucky.
Kendini şanslı say.
Yeah, count yourself lucky!
- Siktiğimin piçleri!
Count yourself lucky.
Kendinizi şanslı sayın.
Count yourself lucky girl, he's a nice guy.
Kendini şanslı saymalısın, kızım. Hoş biri.
And count yourself lucky I favor men with blue eyes.
Ve kendini şanslı say Mavi gözlü erkekler favorimdir.
Count yourself lucky you're not a horse
Kendini şanslı hisset, bir at değilsin çünkü.
latre, you should count yourself lucky you don't have a son.
Iatre, bir oğlun olmadığı için kendini şanslı saymalısın.
Just count yourself lucky you didn't.
Kendini şanslı sayman lazım.
How? Count yourself lucky.
Bula bula seninkini mi buldum?
You count yourself lucky, Bren.
Kendini şanslı say.
You count yourself lucky you were here at all today, after your public display.
Halkın gözünün önünde, yanımda olduğun için, kendini şanslı saymalısın.
Count yourself lucky the only thing you lost were your pants.
Kendini şanslı say. Kaybettiğin tek şey pantolonun.
Count yourself lucky.
Şansın varmış.
Count yourself lucky.
Haydi yine yırttın.
Count yourself lucky.
- Kendini şanslı say. Şanslı mı?
Count yourself lucky that absolution is very much part of this religion's dogma.
Günahlarının bağışlanması bu dinin önemli bir parçası olduğu için kendini şanslı saymalısın.
Count yourself lucky that we don't have hopeless cases here.
Burada umutsuz vakalar olmadığı için kendini şanslı sayabilirsin.
Count yourself lucky you're getting one of these.
Bunlardan birisini olduğun için kendini şanslı say.
Count yourself lucky.
Kendini şanslı gör.
You should count yourself lucky that you didn't go home that night.
O gece eve gitmediğin için şanslısın.
Let me tell you- - count yourself lucky you don't have a heart.
Sana söyleyeyim, kalbin olmadığı için kendini şanslı say.
You can count yourself lucky, asshole. Fuck off.
Kendini şanslı sayabilirsin, göt kafalı.Siktir git.
If we delay - Hugh, count yourself lucky the Sword of Islam haven't already posted pictures of dead soldiers on their website.
- Hugh, şükret ki, ölü askerlerimizin fotoğraflarını hala internette yayınlamadılar.
Well, then you should count yourself lucky you were spared such a wife.
O halde, böyle bir karınız olmadığı için kendinizi şanslı saymalısınız.
Count yourself lucky, Emily.
Kendini şanslı say, Emily.
Count yourself lucky I have spared your life.
Kendinizi şanslı sayın, hayatınızı bağışIıyorum.
Herr Hoffmanstahl, you should count yourself lucky.
Ve Hoffmanstahl, kendini şanslı saymalısın.
Count yourself lucky.
Kendini şanslı saymalısın.
Count yourself lucky.
Kendini şanslı hissetmelisin.
Hey, count yourself lucky.
Hey, kendini şanslı say.
Let's go. You should count yourself lucky you got someone like me, cos no-one else will have you, mate.
Benim gibi birini bulduğun için kendini şanslı say çünkü başka kimse seninle olmaz.
In two days, I will be a princess, and you will bow down and count yourself lucky to pull the weeds at my feet.
İki gün sonra bir prenses olacağım. Sense önümde diz çökeceksin ve ayağımın altındaki çimleri biçebildiğin için kendini şanslı sayacaksın.
Well, count yourself lucky.
Kendini şanslı saymalısın.
You should count yourself lucky you're getting that much.
Bu kadarını elde ettiğine şükret.
Count yourself lucky you even got he out.
Onu dışarı çıkarabilirsen kendini şanslı say.
And count yourself lucky, boy!
Kendini şanslı say, çocuk!
Count yourself lucky, you don't want to be a patient who doesn't respond to Neurotriptyline.
Kendini şanslı say. Nörotrifilin'e cevap vermeyen bir hasta olmak istemezdin.
Count yourself lucky that you work in a hospital
Bir hastanede çalıştığınız için kendinizi şanslı sayın...
Well, count yourself lucky, Phyllis.
Kendini şanslı say Phyllis.
You should count yourself lucky you've got a job at all in this economic climate.
Bu ekonomik ortamda bir iş bulduğun için kendini şanslı sayman gerekir.
The way this goes down, you count yourself lucky for finding me at this time in your life because you have a chance right now, right this second to be so rich, it's sick.
Bu iş bittiğinde hayatının bu noktasında beni bulduğun için kendini şanslı sayabilirsin çünkü şu an, şu saniye elinde çok zengin olmak için bir fırsat bulunmakta.
Count yourself lucky that you're a woman.
Kadın olduğun için şanslısın.
In two days, I will be a princess, and you will bow down and count yourself lucky to pull the weeds at my feet.
iki gün sonra bir prenses olacagim. Sense önümde diz çökeceksin ve ayagimin altindaki çimleri biçebildigin için kendini sansli sayacaksin.
- Count yourself lucky it was bought so cheaply, Your Grace.
- Kendinizi şanslı sayın. Çok ucuza alındı, Majesteleri.
You should count yourself lucky, Mr. Thatcher.
Kendinizi şanslı saymalısınız Bay Thatcher.
Then you should count yourself lucky we're on the same side.
Aynı tarafta olduğumuz için kendini şanslı saymalısın o zaman.
You know, you should count yourself lucky.
Biliyorsun ki, kendini şanslı saymalısın.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]