English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ D ] / Don't we all

Don't we all translate Turkish

6,203 parallel translation
So why don't we all go out and have dinner a little later?
Madem öyle neden hep beraber akşam yemeğine gitmiyoruz?
You know, I put a lot of time and energy into my thing, but you just shut it all down to prove something to people that we barely know and don't even like!
Ben konseptime bunca zaman ve enerji harcamışken sen kalkıp az biraz tanıdığımız ve hoşlanmadığımız insanlara bir şey kanıtlamak için hepsini pat diye kaldırmışsın.
We all do, but I lost my wig, and I don't have any, so...
Hepimiz öyle ama peruğumu kaybettim ve saçım da olmadığından...
Well, what if we don't need Zoe Tate at all?
Peki, Zoe Tate'ihtiyacımız yoksa?
All this sounds like science fiction, but if they're possible in principle then you have to construct some kind of argument as to why we don't see them, and I can't construct one.
Tüm bunlar kulağa bilim kurgu gibi geliyor ama eğer prensipte mümkün ise neden onları göremediğimiz veya bizim bir tane yapamadığımıza dair bir fikir oluşturmanız gerek.
And you can blame me if in the short term we don't get there,'cause I'm the conductor, after all.
O seviyeye gelemediğimiz için beni suçlayabilirsiniz. En nihayetinde, şef benim.
Now, I know you like to act like you don't need any help, but we all do.
Hiç yardıma ihtiyacın yokmuş gibi davranmayı sevdiğini biliyorum ama hepimizin yardıma ihtiyacı vardır.
It's volume three, but we don't need all that stuff.
O ses üç, ama bu kadar şeye ihtiyacımız yok. Herşeyin mükemmel olmasını istiyorum, çünkü sen çok güzelsin
I don't know what we were or are or what we're supposed to be, but all I know is that today was pretty horrible, and I just...
Eskiden kimdik, şu an kimiz ya da yarın kim olacağız bilmiyorum. Tek bildiğim bugün korkunç bir gündü ve seni görmek istiyorum.
You guys, I don't care what we do for my birthday, as long as it lasts the whole week and is very expensive and inconvenient for all my friends.
Bütün hafta sürdüğü ve arkadaşlarım için pahalı ve rahatsız edici olduğu müddetçe doğum günüm için ne yapacağımız umurumda değil arkadaşlar.
I don't care that your dad's dying, we're all going to Montreal for the week.
Babanın ölüm döşeğinde olması umurumda değil! Bir haftalığına Montreal'e gidiyoruz!
If we don't do it and Mara gets in that void, she will destroy all of us.
Bunu yapmazsak ve Mara boşluğa girerse hepimizi yok edecek.
Why don't we all talk about what we're thankful for?
Neden minnettar olduğumuz şeyler hakkında konuşmuyoruz?
Jordan, why don't you show Ellen where we're putting all the sweet potatoes?
Jordan, neden Ellen'a bütün tatlı patatesleri koyduğumuz yeri göstermiyorsun?
All due respect, sarge, but we don't need "alone zones." No, we do not.
- Bütün saygımla Çavuşum, ama yalnızlık köşesine ihtiyacımız yok.
Don't we all?
Hepimiz konuşmaz mıyız?
I don't think we need to go all the way to the North Pole.
Kuzey kutbu için o kadar yol gitmemize gerek olduğunu sanmıyorum.
We sit in chairs and don't talk all day long.
Sandalyeye oturup bütün gün konuşmadan duruyoruz.
That's probably not like we see in leg at all. I don't imagine, most people's first impression of leg-losses, weightlessness..
Muhtemelen tüm gün bacağımızı düşünmüyoruzdur ama bacağını kaybeden, ağırlığı azalan insanların yerine kendimi koyamıyorum.
Is there any possibility... I don't know, some kind of a way we can maybe all jump in a black hole?
Herhangi bir şekilde hepimizin karadeliğe atlamasının bir yolu var mı?
We're monitoring all known sites... but if we don't find it soon- -
Bilinen alanları gözetliyoruz ama onu çabuk bulamazsak...
There are six basic fears that we all suffer from, and you're really lucky if you don't have all six of those fears.
Korkunun hepimizin yaşadığı 6 basamağı vardır ve eğer gerçekten şanslıysanız bu 6 basamağın hepsini birden yaşamazsınız.
Why don't we all sit down?
Neden hepimiz oturmuyoruz?
My wife said she might cancel one of the cards because we don't need them all.
Eşim çok kartımız var diye birini iptal ettireceğini söylemişti.
All right, we don't need to watch that.
- Tamam, bunu izlemeyelim. - Dur!
Dr. Clancy, before we go upstairs, with all due respect, I don't hold an ounce of confidence in the paranormal as a field.
Dr. Clancy, yukarıya çıkmadan, tüm saygımla belirtirim ki, yazar Held gibi normal ötesi şeylere inanmadığımı belirtmek isterim.
But we all die someday, don't we?
Hepimiz bir gün öleceğiz, değil mi?
All right? We don't want to spook everybody. Can you do that?
Herkesi ürkütmek istemeyiz.
I just want to make sure that five years from now, we don't have problems with people saying, "Oh, we fished out all the whale sharks."
Bundan 5 yıl sonra insanların "Oh, bütün balina köpek balıklarını avlamışız." demelerini dert etmeyeceğimizden emin olmak istedim.
It occured to me, I don't think we met all the way.
Düşündüm de tam olarak tanışmadık sanırım.
Yeah, we all will be if he don't quit wailing like that.
Böyle inlemeye devam ederse hepimiz ölürüz.
Look, all we're saying is we don't get why you have to fall in love with every girl you fuck.
Tek dediğimiz neden siktiğin her kıza âşık olduğunu anlamadığımız.
All right, we don't need him.
Ona ihtiyacımız yok.
Well, listen, normally, I wouldn't mind givin'y'all a ride on ol'Gus, but see, right now, we're huntin', and we don't need no damn distractions.
Peki, dinle, normalde, ben would not mind ödetecek'hepiniz ol bir yolculuk'Gus, ama , Şu anda, biz'avlamaktan vardır görmek ve hiçbir lanet dikkat dağıtıcı gerek yok.
I don't think we're gonna gain anything by stirring up all this.
Ben böyle birbirimizi tahrik ederek bir şey kazanacağımızı sanmıyorum.
Uh, if, uh, you can remember anything, anything at all, like we said, sir, don't hesitate to give us a call.
Aklınıza bir şey gelirse, her ne olursa, dediğimiz gibi, efendim... -... aramaktan çekinmeyin.
so if you don't mind, we'll just all good boyt.
Görmezden gelirseniz iyi çocuklar oluruz.
We don't have all day.
Bütün gün bekleyemeyiz.
Umm, actually... all of us back here kinda just... borrow the candy that we want, for free, so we don't have to pay for it.
Himmm, aslinda... hepimiz burada calisiyoruz, sadece.. istedigimiz sekeri bedava ya da odunc alabiliriz, boylece odeme yapmaya gerek kalmaz.
I mean, we don't even really look, or act very much alike at all.
Yani birbirimize benzemiyoruz bile, benzer bir hareketimiz yok.
We don't need all these.
Her birine ihtiyacımız yok.
All right, we don't need you to coach.
Pekala, bizim sana ihtiyacımız yok koç.
- Don't you think we should let the sheriff do all this?
Tüm bu işleri şerife bıraksak daha iyi olmaz mı?
So don't act like we don't all have problems.
Herkesin sorunu yokmuş gibi davranma.
Don't worry, SpongeBob, we'll find the secret formula and everything will go back to the way it was, you know, all happy and junk.
Merak etme SüngerBob, gizli formülü bulacağız ve her şey eski haline dönecek, herkes mutlu mesut falan olacak.
So you don't think we're cooped up all the time.
Bütün zamanımızı burada kafeste geçirdiğimizi düşünmedin ya!
Don't we all?
Hepimizin yok mu?
Don't be shy, Gerry, we're all friends.
Utanmana gerek yok Gerry, hepimiz arkadaşız.
Yeah, but I don't understand how to... all right, well, here's what I think we should do.
evet, fakat anlamadım nasıl.. doğru, güzel, burada ne düşündüysem yapmalıyız - Ben!
We... So first of all I should say that we don't like Irish people.
Her şeyden önce İrlandalıları sevmediğimizi söylemeliyim.
You know, we've all been through horrible things, but those things don't have to define us.
Hepimiz kötü şeyler gördük geçirdik ancak o şeylerin bizi tanımlaması gerekmez.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]