We all die translate Turkish
1,941 parallel translation
If you do, we all die.
Açarsan hepimiz ölürüz.
Then we all die.
O zaman, hepimiz ölürüz.
We loved each other so that we all die together.
Birbirimizi çok seviyoruz bu yüzden beraber ölmek istiyoruz.
Man, we all die tomorrow.
adamım, hepimiz yarın öleceğiz.
We all die.
Hepimiz öleceğiz.
I need to know that he can do it again, or we all die.
Bunu tekrar yapabilecek mi öğrenmeliyim. Yoksa hepimiz öleceğiz.
We must destroy the relic before... Before the beast returns else... We all die this night.
Emaneti yok etmeliyiz, yaratık yaratık geri dönmeden önce, yoksa hepimiz bu gece ölürüz.
But we all die.
Sonuçta, hepimiz öleceğiz.
I mean, it's a damn biblical apocalypse and if I don't stop it and save everyone, then no one will and we all die.
Yani İncil'deki gibi bir kıyamet. Eğer bunu durdurup herkesi kurtaramazsam kimse yapamaz ve herkes ölür.
I press this remote and we all die.
Bu düğmeye bastığımda hepimiz ölürüz.
And if I don't stop it and save everyone, then no one will, and we all die.
Eğer durdurup herkesi kurtarmazsam kimse yapamaz ve hepimiz ölürüz.
Suppose we all die of the plague.
Farz edelim hepimiz vebadan öldük.
We will all die!
Hepiniz öleceksiniz!
We are gonna die just like all the others.
Geri kalan herkes gibi biz de öleceğiz.
Let us go. We're all going to die.
Hey, çıkar kelepçelerimizi yoksa hepimiz öleceğiz!
- My God, we're all gonna die.
- Tanrım, hepimiz öleceğiz.
We're all going to die!
Hepimiz öleceğiz!
If we're up here all week we're gonna die.
Tüm hafta burada kalırsak, ölürüz.
And if you can't... control yourselves... we're all going to die.
Kendinizi kontrol edemezseniz hepimiz öleceğiz.
We're all going to die, yeah.
Hepimiz öleceğiz, evet.
After all, what was the use in celebrating Christmas if we let it die?
Bir ağacı öldürüyorsak Noel'i kutlamanın ne anlamı olur.
We are all ever born and we all die.
- Biz öleceğiz..
But we all have to die.
Ama hepimiz ölmek zorundayız.
This would be so sweet if we weren't all about to die.
Ölmek üzere olmasaydık bu çok hoş bir laf olurdu.
You were supposed to be a gift for Edgington. Now we're all gonna die because of one freaky little human.
Edgington'a bir hediye olman gerekirken sıyırmış küçük bir insan yüzünden öleceğiz.
My God, we all are gonna die.
Tanrım hepimiz öleceğiz.
We're all going to die here because this moron "isn't afraid of anything".
Hepimiz burada bu salak hiçbir şeyden korkmadığı için öleceğiz.
You do understand that if you don't help us save this ship, we will all die.
Bu gemiyi kurtarmamıza izin vermezseniz hepimizin öleceğini anlıyorsun değil mi?
Rachel and Jesse refuse to accept that all of us would rather die... before we allow them to become the next Beyoncé and Jay-Z... and Finn's mother's romance with my father... is sending him into a wholly unnecessary tailspin of despair.
Rachel ve Jessie, onların Beyonce ve Jay-Z gibi olmalarına izin vereceğimize, önce ölmeyi tercih edeceğimize inanmayı reddediyor. Ve Finn'in annesi ile babam arasındaki romantizm ise Finn'i gereksiz bir çaresizlik paniğine soktu.
Yeah, well, we're all going to die if they find us in here.
Evet ama bizi burada bulduklarında hepimiz ölürüz.
From the day we're born to the day we die, this is all we actually perceive of reality.
Doğumumuzdan öldüğümüz güne kadar algıladığımız tek gerçeklik bu.
We all must die, Ma.
- Hepimiz öleceğiz anne.
Jeffrey, if you double-dip, we all may die.
Jeffrey, kaşığını iki kere daldırırsan hepimiz ölürüz.
If we don't stop him, we are all gonna die!
Onu durduramazsak, hepimiz öleceğiz!
That we must all wither and die?
Hepimiz solmak ve ölmek zorundayız.
Now we're all gonna die because of you.
Şimdi hepimiz senin yüzünden öleceğiz.
You know that we all have to die, but at least his death had meaning.
Biliyorsun, hepimiz öleceğiz, ama en azından ölümün bir anlamı olsun.
So what, we all think it's just a coincidence that he went on to die with warfarin in his system?
Ne yani, hepimiz sisteminde varfarin varken ölmeye gittiğini mi düşünüyoruz?
Without Squire Oishi, he had no reason to live. And we had all pledged to die.
Efendi Oishi haricinde yaşamak için nedeni yoktu ve hepimiz ölmeye ant içmiştik.
At that point, I thought we were all gonna die.
O an hepimizin öleceğini zannettim.
! We're all gonna die!
Reaktör de bir sorun mu var?
We're all going to die.
Hepimiz öleceğiz.
Otherwise, we'll all die!
Aksi halde hepimiz öleceğiz!
Okay, nobody move. We can all die here today.
Kimse kıpırdamasın yoksa hep birlikte ölürüz.
We're all gonna die, Sam.
Hepimiz öleceğiz, Sam.
We are all going to die!
Hepimiz ölüceğiz!
Sooner or later we're all going to die.
Er ya da geç hepimiz öleceğiz.
If we don't do this, we're all gonna die.
Bunu yapmazsak, hepimiz öleceğiz.
If we stick a pin in it, we're all going to die.
Eğer birşey yapmazsak hepimiz öleceğiz.
We're all gonna die!
Hepimiz öleceğiz!
[Blows thud, beasts snarl] If you don't do it, we all die!
Yapmazsan, hepimiz öleceğiz!
we all fall down 16
we all make mistakes 158
we all good 23
we all do 427
we all love you 31
we all have secrets 32
we all 59
we all have problems 17
we all are 398
we all go 23
we all make mistakes 158
we all good 23
we all do 427
we all love you 31
we all have secrets 32
we all 59
we all have problems 17
we all are 398
we all go 23
we all know it 33
we all set 21
we all would 18
we all did 260
we all have our secrets 25
we all saw it 27
we all have 105
we all know that 100
we all were 82
we all have them 20
we all set 21
we all would 18
we all did 260
we all have our secrets 25
we all saw it 27
we all have 105
we all know that 100
we all were 82
we all have them 20
we all know 42
we all will 42
we all agree 23
we all did it 30
we all want the same thing 40
we all do it 32
died 275
diego 372
diesel 55
diet 45
we all will 42
we all agree 23
we all did it 30
we all want the same thing 40
we all do it 32
died 275
diego 372
diesel 55
diet 45