English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ O ] / Open your mind

Open your mind translate Turkish

289 parallel translation
Your hand is remembering. Open your mind and the pain will leave.
- Elin hatırlıyor zihnini aç ve acı yok olsun.
MAYBE REALIZATION WILL PRY OPEN YOUR MIND
Yürümeye devam etmek.
Open your mind.
Zihnini aç.
Open your mind, your memory.
Zihnini aç, belleğini aç.
Sleep now. Open your mind to me.
Şimdi uykuya dalıp zihnini bana aç.
I want to open your mind to the virtues of nutrition, proper exercise, meditation, and, hopefully, spiritual enlightenment.
Zihninizi, düzenli beslenme ve egzersizin, meditasyonun, ve ruhani aydınlanmanın erdemine açmanızı istiyorum.
Open your mind to the past.
Zihnini geçmişe açmalısın.
Now open your mind to me.
Şimdi beynini bana aç.
Open your mind.
Bana beynini aç.
Open your mind.
beynini aç.
- When you open your mind...
- Aklınızı açtığınız anda...
You have to experience it. You have to open your mind to it.
Deneyimlemeniz, zihninizi buna açmanız gerekir.
Wait, open your mind, that you may share my thoughts.
Bekle, zihninizi açın,... zihnimi okuyun.
You have to open your mind to the artist's inner feelings.
Zihninizi sanatçının iç duygularına açmalısınız.
I hoped that you would open your mind, and you did.
Aklını açmanı umuyordum ve yaptın.
Ross, could you just open your mind, like, this much?
Ross, şu kadarcık da olsa açık fikirli olur musun?
Open your mind.
Aklını aç.
If you don't open your mind to her, your Eva will not move.
Aklını ona açmazsan, Eva hareket etmeyecektir.
Open your mind to our thoughts, and concentrate on getting well
Düşüncelerimize aklını aç ve iyileşmeye konsantre ol!
Open your mind to our thoughts
Düşüncelerimize aklını aç!
You can't even open your mind to see you might be wrong.
Yanılmış olabileceğini görecek kadar açık fikirli değilsin.
In your civilization, open mind means that one must agree with what you yourself say.
Uygarlığınızda açık fikirlilik, biri sizin dediğinizi kabul etmeli demek yani.
Withal I did infer your lineaments, being the right idea of your father... both in your form... and nobleness of mind - laid open all your victories in Scotland... your discipline in war, wisdom in peace... your bounty, virtues, fair humility -
Daha sonra sözü size getirdim. Sizin nasıl hem çehreniz, hem de asil karakterinizle babanızın tıpatıp bir kopyası olduğunuzu belirttim. İskoçya'da kazandığınız zaferleri anlattım.
If you want help or to open your heart to someone, not now, but when your mind is clearer, think of me.
Yardım istiyorsan veya birine kalbini açmak, şimdi değil ama düşüncelerin daha belirginleşince beni düşün.
In case you make up your mind, I left my door open.
Karar verecek olursan, kapımı açık bırakacağım.
Never mind leaving your door open.
Kapını açık bırakman gerekmez.
Your open mind has a global view of the world.
Açık zihninizle evreni bütünlük içinde algılıyorsunuz.
Well, keep your mind and your heart open. And if you ever meet one of those men you almost never meet... you can keep each other company and it won't be so lonely for you.
AkıIını ve kalbini açık tut ve hiçbir zaman karşılaşamayacağın bir adamla karşılaşırsan onun ortağı ol ve ona tek olmadığını hissettir.
Open your mind.
Rahat ol.
Your mind is open.
Zihnin açık.
I have just the thing to open up your pores and unclog your weary mind.
Yorgun zihnini açıp toparlanmana yardımcı olmaya çalışıyordum.
Open your mind.
" Aklını açık tut.
I don't want you to look until your mind is open.
Moralin bozuk. Aklın başına gelene kadar bakmanı istemiyorum.
For God's sake, why don't you open up your mind and your eyes?
Tanrı aşkına, neden aklını ve gözünü açmıyorsun?
Open your heart and your mind... to what I'm saying. Please!
Lütfen!
As jurors you will be asked to keep an open mind, to put aside your assumptions and to look for and find that truth.
Jüri üyeliği sırasında sizden gözünüzü dört açıp... varsayımlarınızı bir kenara bırakıp gerçeği bulmanız istenmektedir.
When you change your mind, open your window.
Fikrini değiştirince, pencereni aç.
Don't forget Helltown's still open, in case you change your mind.
Gel, otur.
Over here. Told you to mind the store, Leo, not open your own franchise.
Sana depoyu idare etmeni söylemiştim, malları satmanı değil.
Now, Mr. Kessler, I ask you to prove your open mind, and show a little kindness to me.
Şimdi, Bay Kessler, sizden bu açık görüşlülüğünüzü kanıtlamanızı istiyorum, ve bana ufacıkta olsa bir şefkat göstermenizi istiyorum.
But your mind's open?
Ama olumlu bakıyorsun, değil mi?
How open is your mind?
Bakalım sen ne kadar olumlu bakacaksın?
It's actually, it was a fairly creative act, if you keep your mind open.
Aslında, güzel ve yaratıcı bir eylemdi, eğer objektif bakarsanız.
It's a little different, so keep your mind open.
Biraz dinleyin, beğeneceksiniz.
- Your mind is an open book to me.
- Düşüncelerin kitap gibi meydanda.
- Clark, where's your open mind?
- Clark, biraz açık görüşlü olur musun?
Maybe your mind has become too open.
Belki sizin bakış açınız fazlaca değişmiştir.
Only at night, alone would I open that small door in my mind where I kept the memory of you and listened to your voice.
Sadece geceleri yalnızken zihnimdeki küçük geçidi açıp senin anılarının olduğu yere girdim ve sesini dinledim.
I'm trying to open up their minds, Horace, but what good is that if your mind is already closed?
Zihinlerini açmaya çalışıyorum, Horace ama senin zihnin kapalıyken bu ne işe yarayacak ki?
That's an open-ended ticket if you ever change your mind.
Eğer fikrini değiştirirsen, o tarihi açık bilettir.
But I promise you, I will keep an open mind and honor and respect your beliefs for as long as I'm here.
Ama sana söz veriyorum, burada olduğum sürece açık görüşlü, dürüst ve senin inançlarına karşı saygılı olacağım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]