Open them translate Turkish
1,852 parallel translation
They open them.
Perdeniz hiç kapanmaz.
- Can we open them?
- Açabilir miyiz?
Come on, open them. I want one.
- Açsana, ben de bir tane istiyorum.
Now, given the canisters are radioactive, don't open them, eh?
Şimdi, kutular radyoaktif olduğuna göre, sakın onları açmayın?
I want you to close these shutters behind us and I don't want you to open them again, until I tell you it's safe.
Bu kepenkleri arkamızdan kapatmanı ve tekrar açmamanı istiyorum, ta ki ben güvenli olduğunu söyleyene kadar.
You're not even gonna open them.
Bunu açmayacaksın bile.
I can't bear to open them.
Onları açmaya tahammül edemem.
And you kept all his suitcases, but you could never bring yourself to open them.
Tüm bavullarına göz kulak oldun. Ama açmak için kendini yenemedin.
Now, open them.
Şimdi gözlerini açabilirsin.
When you open them, you have a much better idea of the pitch, of the goal, of your opponent.
Gözünü açtığında, saha, kale ve rakibin hakkında çok daha net fikirlerin olur.
I'm afraid to open them. Afraid I'll go blind in my sleep.
Açmaya korkuyorum, uyurken kör olmaktan korkuyorum.
If we give the meth back to them, they'd still rip our asses open.
Malı onlara geri versek de bir tarafımızı deşerler.
Just let them cut you open?
Seni kesip biçmelerine izin mi verseydim?
No. Let them open the kimono.
- Hayir, onlar göstersinler.
When they open them, they're gonna find hers empty, Dwight in the other...
Norveçliler, ölü kızın ve onun babasının mezarını gün yüzüne çıkartacaklar.
In order to open the five locks on the door out of this room, the five electrical circuits powering them must be closed.
Bu kapının dışındaki 5 kilidi açmak için o kilitlere güç veren 5 elektrik devresini kapatmalısınız.
We have to stick our arm in to keep them open but then they get stuck.
Açık tutmak için kolumuzu arasına koymamız gerek ama o zaman da kapı sıkışır.
Like I'm keeping them safe till they open up again.
Tekrar açılıncaya kadar, onları güvende tutmak gibi.
If you look at them with an open mind, which, of course, you can't.
Eğer önyargısız bakabilirsen, ki tabii ki yapamazsın.
Still, even if we are right about the cold, unless we can drive them into the open, I don't see how that by itself will do the trick.
Yine de, soğuk hakkında haklı olsak bile, onları dışarı çıkaramadığımız sürece, bunun nasıl işe yarayacağını bilemiyorum.
Tortoises are able to sunbathe out in the open because their strong bony shell gives them almost complete protection from predators.
Kaplumbağalar açık alanda güneşlenebilirler çünkü güçlü ve kemiksi kabukları yırtıcı hayvanlara karşı neredeyse tam bir koruma sağlar.
She likes befriending them- - getting them to open up, seducing them, keeping them close to her, and then watching... their surprise when she betrays them.
Onlarla arkadaş olmayı seviyor. Ona açılmalarını... Onları kandırmayı..
I was wondering how your morning looks. Uh, I'm just... I'm making my girls lunch, dropping them off at school, and then I'm wide open.
Ben sadece.. kızlara yemek hazırlıyorum, okula bırakacağım, sonra boşum.
Open a martial art school in Fuoshan and let them know how good we are.
Fuoshan'da bir dövüş sanatları okulu açacağız ve onlara nasıl bu kadar iyi olduğumuzu göstereceğiz.
- Open the gate and tell them to step aside. - Okay.
Kapıyı aç ve adamlarına çekilmelerini söyle.
Well, I just used all my pull and influence to persuade them to keep the chemo suite open one hour, so get up there or I'm gonna sell your vincristine on the black market.
- Kemoterapi odasını bir saat açık tutmaları için tüm nüfuzumu kullandım. Hemen yukarı çık yoksa Vincristine'ini karaborsada satarım.
And subjecting them to open-ended interrogations by FBI agents is hardly prudent therapy.
Onları ucu açık FBI soruşturmalarına maruz bırakmak tedbirden oldukça uzak bir hareket.
- To launch them, they'll open the bay.
- Dartları gönderebilmek için hangar kapılarını açmalılar.
About a third of them are open boxcars.
Üçte biri de yük vagonu.
You know, we can eliminate a lot of these open missing persons Cases if we could just figure out how he met them.
Eğer kurbanları nasıl seçtiğini bulabilirsek, kapanmamış kayıp vakalarının bir çoğunu eleyebiliriz.
Yeah, well, the feds open up them oil barrels, we all got a new charter :
Eğer federal memurlar o petrol varillerini açarlarsa yeni bir kulübe gidiyoruz :
Tell them you open beers and suck dick.
Onlara bira açtığını ve alet yaladığını söyle.
Okay, listen, man, since you're here and you've got all this beer, let's crack a couple of them open.
Tamam, dinle ahbap, şimdi bütün o biralarla geldiğine göre, birkaç tanesini açıp takılalım.
I didn't open half of them.
Yarısını açmıyordum bile.
While we being so open... I do let them know what the boundaries are. Yes.
Onlara sınırları öğreteceğim tabii.
I went all the way to the Flower Passage thinking there wouldn't be any florists open at this time. I got them from you know, the kids there.
Bu saatte açık çiçekçi olmaz diye ordan, şeyden aldım, çocuklardan.
We shall grab them by the hair, wrench their eyes open and force them to remember us!
Onları saçlarından yakalayacağız, gözlerini zorla açtıracağız ve bizi hatırlamaları için zorlayacağız!
I only had a few hours with these children, but I hope it'll help them begin to open their eyes to the wonderful reality of life and, at the very least, ask questions about what they've been brought up to believe.
Bu çocuklarla sadece birkaç saat geçirmiştim, fakat umarım bu onların gözlerini yaşamın muhteşem gerçekliğine açmalarına, en azından, inanmaları için yetiştirildikleri şeyi sorgulamalarına yardım edecek.
Then tell them that our army is open to anyone who wants to fight. They should be here with us.
O zaman onlara söyleyin ordumuz savaşmak isteyen herkese açık bizimle birlikte olmalılar.
- It can open wormholes and keep them open.
- Delik açıp onu açık tutabilir.
She was not as open-minded as she had always imagined herself and the thought of the two of them in bed, and inevitably full of intensity, caused her some conflict.
Artık eskiden olduğu kadar açık görüşlü değildi. ... ikisinin yatakta olduğu düşüncesi ve kaçınılmaz olarak öfkelenmesi onu çelişkiye düşürdü.
Open up one of them!
Birini açın!
Open up all of them.
Hepsini açın.
Our files on you are open to the public M. Gast, it is up to them whether to deserve this treatment or not.
Dosyalarımız halka açık, Bay Gast. Bu muameleyi hakedip haketmediğiniz onlara bağlı.
- Open the gate and let them in.
- Öyleyse kapıyı aç ve içeri girmelerine izin ver!
Okay, open your wings, honey, and flap them up and down.
Tamam, kanatlarını aç tatlım ve onları aşağı yukarı çırp.
There had to be a better way to keep someone alive other than cutting them open like some free-range chicken.
Birini hayatta tutmanın, onu serbest gezinen tavuklar gibi kesip yarmadan başka daha iyi bir yöntemi olmalıydı.
can barely keep them open.
Onları zorlukla açık tutabiliyorsunuz.
It was like a wave. When we arrived in the towns, people received us with open arms, and many of them even joined us.
Girdiğimiz her kasabada insanlar bizi bağırlarına basıyordu.
You close them, and they spring back open. But can he see?
- Peki, görme durumu?
He'd open the kitchen window and hand them out to all the kids.
Sonra mutfak penceresini açar, sokaktaki bütün çocuklara dağıtırdı.
open them up 18
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme 39
them 588
themselves 24
theme song 16
themed 19
theme music playing 79
theme music 17
them's the rules 20
them too 26
theme song playing 16
open your mind 30
open the window 84
open the door 2669
open the gate 269
open it 1442
open your mouth 357
open up 2215
open the gates 106
open the damn door 76
open your mind 30
open the window 84
open the door 2669
open the gate 269
open it 1442
open your mouth 357
open up 2215
open the gates 106
open the damn door 76
open your eyes 699
open it up 264
open the trunk 45
open the box 45
open your heart 22
open bar 41
open your legs 21
open the safe 26
open the fucking door 115
open up the door 41
open it up 264
open the trunk 45
open the box 45
open your heart 22
open bar 41
open your legs 21
open the safe 26
open the fucking door 115
open up the door 41