Especially this one translate Turkish
189 parallel translation
And especially this one, because my son's home.
Özellikle de buna. Çünkü oğlum döndü.
War is expensive, my friend. Especially this one.
Savaş pahalı bir şeydir, dostum Özellikle de böyle bir savaş.
Especially this one.
Özellikle şuna. Tut biraz.
Especially this one?
Özellikle bunu mu?
Especially this one.
Özellikle bunu.
Especially this one. - Right, listen very carefully.
Masa mı ayırtmak istiyorsunuz?
ESPECIALLY THIS ONE OVER HERE.
özellikle buradakine.
My eyes are my best feature! Especially this one!
En sağlam yerlerim gözlerimdir özelliklede bu.
I love stations. Especially this one. Watching, imagining.
Özellikle de burasını seyretmeyi, hayal etmeyi.
I never talk about other women with her especially this one tonight.
Onunla asla diğer kadınlar hakkında konuşmam.. .. özellikle bu geceki.
Especially this one.
Özellikle de bunu.
You think you're doing good, but there's a lot to life especially this one.
Memnun olabilirsin, ama hayatta başka çok şey var, özellikle bu.
You're a good man, Benjamin Sisko but you've got a lot to learn about women- - especially this one.
İyi bir adamsın Benjamin Sisko ama kadınlar hakkında öğrenmen gereken çok şey var özellikle de bunun.
I apologize for every time I failed you. Especially this one.
Seni hayal kırıklığına uğrattığım herşey için özür dilerim... özellikle de bunun için.
- Especially this one.
Özellikle de bu.
Especially this one.
- Evet. Özellikle de şunu.
Especially this one made by some guy in Albuquerque of all places.
Özellikle de Albuquerque'de birkaç adamın çıkarttığı.
Especially this one.
Özellikle de bu seferkini.
Especially this one, he drove.
Özellikle bunun. Şoför oymuş.
Especially this one three-legged dog.
Özellikle de o üç bacaklı köpeği.
Especially this one.
Özellikle de bu.
And to present you, with the company's compliments, one of our 1940 calendars... made especially for this bank, entitled "Spring in Lompoc."
Şirketin övgüsü olarak size özellikle bu banka için yapılan "Baharda Lompoc" adlı 1940 yılı takvimini hediye ediyorum.
You know, Mr. Emery that box and the robbery might well be cause and effect, especially since you say that the stolen box outwardly resembles this one a great deal and Scotland Yard was not particularly interested, eh?
Biliyor musunuz, Bay Emery o kutu ile soygun arasında pekala neden sonuç ilişkisi olabilir, özellikle sizin söylediklerinize bakılırsa çalınan kutu dış görünüşü bakımından buna çok benzemektedir ve Scotland Yard da pek ilgilenmemiş, eh?
A letter, especially of this character, is something one doesn't often come across, you know.
Böyle durumlarda bir mektup... kolay kolay elde edilen bir şey değildir.
And I am especially conscious at this moment that beauty is not confined to any one race.
Ve ben özellikle şu anda dünyadaki hiçbir güzelliğe değişilmeyecek bir kadınla birlikteyim.
One doesn't usually burst in on people without warning... especially at this hour.
İnsanların evlerine izinsiz girilmez. Özellikle bu saatte!
I have been treated with nothing but kindness in this camp, and you owe every one of these men, especially Mr Tabor, an apology.
Bu kampta bana karşı her zaman nazik davranıldı... ve tüm bu adamlara, özellikle de Bay Tabor'a özür borçlusun.
But more especially when he was real old, like this one was.
Ama özellikle de bu seferki gibi gerçekten yaşlıysa hiç.
And this one is especially for Evelyn.
Bunu özellikle Evelyn için çalıyoruz.
We do get a few oddballs before this tribunal Especially that one that wouldn't kill a fly
Bu mahkemeye bir çok tuhaf kişi çıkıyor özellikle bir tanesi sineği bile incitemezdi.
I can't tell you how much I despise this sort of place, especially in winter, when there's no one.
Size burasının özellikle kışın ve kimse yokken ne kadar sıkıcı olduğunu anlatamam.
Especially one this old. I'm sure I don't have to remind you of my right to relieve your command.
Eminim emrinizi düzeltmeniz için haklarımı size hatırlatmak zorunda değilim.
Ladies and gentlemen, it is always a nostalgic moment when we come to the end of a season, especially one that has been as successful as this one.
Bayanlar baylar bir sezonun sona ermesi, Hep nostaljik olmuştur, Hele de böyle başarılı bir sezondan sonra.
This set of Kung fu maneuvers... is especially useful... when one encounters a master like Dao.
Bu kung fu tekniği... özellikle Dao gibi Ustalar karşısında... oldukça etkili bir dövüş akımı yaratır!
This one is especially for you.
Bu da özellikle senin için.
This one's especially cute.
- Bu özellikle çekici.
Look, it's raining and cabs are really tough, especially going uptown but I will be out of this car in one second if you open your mouth.
Yağmur yağıyor. Taksi bulmak da çok zor. Ama böyle konuşmaya devam edersen, kendimi anında dışarı atarım.
Especially a fine French champagne as unprepossessing as this one -
Böyle güzel bir şampanyayı özellikle de bunun gibi sınıflandırılamaz bir Fransız şampanyasını açmanın özel bir sırrı vardır.
Number one, the court understands that especially in this day and age of aids sexual education must be mandatory to insure the public safety.
Birincisi, şunu mahkeme de takdir eder ki özellikle AIDS'in yaygın olduğu bu devirde... cinsel eğitim, kamu güvenliğini sağlamak için mecburi olmak zorunda.
This is the green one that my brother has made especially for you. This is Al pesto.
Bu yeşil olanı ağabeyim özel olarak senin için yaptı.
Especially since I have the feeling that this is the last time we will see one another.
Bunun son görüşmemiz olduğunu hissediyorum.
I do want another one of you in this world... especially if it's got a little bit of me mixed in it.
Bu dünyada senden bir tane daha istiyorum özellikle birazı da bendense.
A member of the fairer sex especially as one as cultured as you to have survived so long in this primitive environment is absolutely amazing.
Karşı cinsten birinin, özellikle sizin kadar kültürlü birinin bu ilkel çevrede bu kadar uzun süre hayatta kalabilmiş olması hayret verici.
This is a story about a lovely couple, Rob and Elaine who rented a house one especially hot and sticky summer in the Hamptons.
Bu çok tatlı bir çift olan Rob ve Elaine'in hikayesi. Özellikle çok sıcak ve yapış yapış olan bir yaz Hamptons'ta bir ev tuttular.
Especially buildings like this one behind you... cleaned by a non-Union company that don't give workers rights.
Özellikle de arkamdaki bu bina gibi yerler için! Sendikalarla işbirliği yapmıyor ve çalışanlara doğru davranmıyorlar!
This one especially.
Özellikle de bunu.
'Especially one as beautiful as this, made for the hand of a nobleman.
Özellikle, bir asilzade için yapılmış böylesine güzel bir silaHla.
But we are not magicians who can pull killers out of hats like they're rabbits... especially one who is trained like this.
Fakat sihirbaz değiliz. Tavşan gibi başların tutup bu katil diyemeyiz. Özellikle de bu konuda eğitim almış biri için.
I never imagined we'd be talking like this one day Especially after what happened
Kimin aklına gelirdi ikimiz burada arkadaş gibi oturacağız özellikle bütün olanlardan sonra?
Especially for this one.
Özellikle bunun için.
And it seemed like they really enjoyed doing this one thing especially.
Ayrıca bunu yaparken gerçekten eğleniyor gibilerdi.
this one 1756
this one's on me 62
this one's for you 107
this one's on the house 18
this one's nice 16
this one here 92
this one right here 36
this one is for you 16
this one's my favorite 23
this one too 30
this one's on me 62
this one's for you 107
this one's on the house 18
this one's nice 16
this one here 92
this one right here 36
this one is for you 16
this one's my favorite 23
this one too 30
this one's different 27
this one's special 17
this one's called 26
this one's mine 73
this one's yours 39
this one time 84
this one's 37
this one's good 21
this one says 29
this one is 58
this one's special 17
this one's called 26
this one's mine 73
this one's yours 39
this one time 84
this one's 37
this one's good 21
this one says 29
this one is 58
this one does 25
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
ones 44
one day at a time 90
one moment please 57
one more time 797
one day 2293
one month later 23
one thing at a time 106
one more 931
one more shot 23
one year ago 42
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more day 57
one more hour 17
one more chance 34
one hundred 76
one step at a time 173
one more minute 37
one more thing 865
one moment 967
one more round 22
one more drink 18
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33
one and two 35
one second 1230
one sec 340
one night 558
one at a time 318
one time 516
one week 142
one game 29
one point 33