English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ E ] / Exactly what

Exactly what translate Turkish

25,229 parallel translation
- Yeah, it is, Grant. It's exactly what you meant.
- Tam olarak bunu demek istedin.
Exactly what I was thinking.
Aynen böyle düşünüyordum.
I was terrified of the thought of you two teaming up against me, which is exactly what you did.
Bana karşı birlik olmanız düşüncesinden korktum. Ve tam da bunu yaptınız.
Oh, my God, that's exactly what you didn't want him to do.
Tanrım, bu onu niye istemediğini özetliyor.
Trust me, he knew exactly what he was doing.
İnan bana, ne yaptığının tamamen farkındaydı.
Yeah, I know exactly what it means.
Evet, bunun tam olarak ne anlama geldiğini biliyorum.
He'll show you exactly what to do.
Ne yapacağını sana detaylıca gösterecek.
I want them to know exactly what he's like!
Tam olarak nasıl biri olduğunu bilmelerini istiyorum!
Do you remember exactly what this bandit moved?
Bu haydutun tam olarak neyin yerini değiştirdiğini biliyor musun?
And we're giving them exactly what they want.
Biz de onlara tam istediklerini veriyoruz.
That is exactly what I would say if I were the government.
Devlettten olsam benim de söyleyeceğim tam olarakta bu olurdu.
Which is exactly what will happen if you start saying this shit!
Bu saçmalıkları anlatmaya devam edersen olacak şey tam da bu!
That's exactly what they do.
Tam olarak ne yaptıklarını.
That's exactly what I'm gonna do.
Yapacağım tam da o.
That's exactly what I'm saying right now, you know?
Şu an söylediğim tam olarak bu biliyor musunuz?
I know exactly what you're capable of.
Neler yapabileceğini tam olarak biliyorum.
- That's exactly what happened.
- Tamamen o şekilde oldu.
You listen carefully and you do exactly what I say.
Dikkatlice dinleyip ben ne söylersem sadece onu yap. Çeviri : ParkPera
Excuse me, but exactly what contract did my client allegedly breach?
Affedersiniz, ama müvekkilim tam olarak hangi sözleşme ihlalini yaptı?
I have neither the time nor the patience, so let me be perfectly clear about exactly what I think of your blackmailing, sleazeball client!
Ki ne zamanım var ne de sabrım... Bu yüzden hakkında ne düşündüğümü açıkca belirteyim şantajcı, aşağılık müvekkiline.
You know, that's exactly what I like about Ross.
Ross'un ben de tam bu yönünü beğeniyorum.
That's exactly what I said.
- Ben de aynen böyle dedim.
I know exactly what to say to turn him off of you.
Onu senden soğutmak için ne diyeceğimi çok iyi biliyorum.
Frankly we don't have very much data about exactly what twelve months is gonna do to Scott's body.
Açıkçası 12 ayın Scott'un vücuduna tam olarak ne yapacağı konusunda pek fazla verimiz yok.
As we continue to monitor him through time, and as we continue to see how the remainder of his aging process works out. We may not know for a long time exactly what he sacrificed.
Onu zamanla izlemeye devam ederken ve yaşlanma sürecinin geri kalanının nasıl çalıştığını görmeye devam ederken ne fedakârlık yaptığını tam olarak bilemeyiz.
Tell me exactly what happened with Thomas.
Bana ne olduğunu söyle Thomas'la oldu.
I need to know exactly what they said.
- Onların tam olarak ne dediğini öğrenmem gerek.
But you need to tell me exactly what Cahill said to you when he told you to turn on Sutter.
Sutter'ı ele vermen için Cahill'in ne dediğini söylemen gerek.
- And that's exactly what you're gonna tell them. - What do you mean me?
- Onlara aynen böyle söyleyeceksin.
- No, I know exactly what I'm saying.
Hayır bal gibi de farkındayım.
The chaos we've been experiencing is exactly what would happen if a resident behaved unpredictably.
Mahallede yaşanan kaos tam da bir mahalle sakininin öngörülemez şekilde davranması sonucu oluşabilecek bir şey.
See exactly what we're working with.
Bizi nelerin beklediğini görelim.
Yeah, that's exactly what I said.
Evet, ben de aynısını söyledim.
No matter what anybody says or what anybody does, they know exactly what button they were trying to hit with that ad.
Kim ne diyor veya yapıyor olursa olsun, o ilanla neyi amaçladıklarını gayet iyi biliyorlardı.
I'm sure that's exactly what Frank Gallo thought.
Eminim Frank Gallo da böyle düşünmüştür.
What exactly does a librarian need with a social worker?
Bir kütüphanecinin neden sosyal bir yardımcıya ihtiyacı olur ki?
Sorry, but what is our mission exactly?
Üzgünüm ancak görevimiz tam olarak ne?
What exactly are we waiting for?
Tam olarak neyi bekliyoruz?
What exactly are we waiting for?
Tam olarak ne için bekliyoruz?
You are quite right that the Arn weren't exactly wild creatures, but parts of them were and they dream like us of what comes after.
Arn'ların tam olarak vahşi canlılar olmadığı konusunda haklısın ama bir kısmı öyleydi ve sonra ne olacağını bizim gibi hayal ettiler.
Exactly... What he was told.
Ona ne söylenmişse.
Then tell me, what is that, exactly?
O zaman söyle bana, bu tam olarak ne?
For what, exactly?
Tam olarak ne için?
- What was the message exactly?
- Mesaj tam olarak neydi?
What is "retirement" for you exactly?
Emeklilik senin için tam olarak nasıl bir şey oluyor peki?
At what age exactly did you turn into the font of wisdom?
Tam olarak kaç yaşında bilgeliğin sembolü hâline geldin?
[Walti] We want to know what it was that Ruben did, exactly.
Ruben'in tam olarak ne iş yaptığını bilmek istiyoruz.
What exactly did you do to Jesus?
- Bunun geçerli olacağını sanmıyorum.
And it isn't... exactly... what I thought.
Beklediğimi tam olarak bulduğumu söyleyemem.
What exactly are you saying?
Tam olarak ne demeye çalışıyorsunuz?
What exactly do you want me to tell him that you haven't already?
Benden senin henüz söylemediğin ne söylememi bekliyorsun?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]