English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / English → Turkish / [ F ] / For five minutes

For five minutes translate Turkish

1,729 parallel translation
Cut me a little slack on trying to do it for five minutes.
Sadece beş dakikalık konuşmayla halledemediğim için kusuruma bakma.
But for five minutes there I really did consider "lawyer" as one of a dozen careers that I could go into before I joined the service.
Ama orada beş dakikalığına ciddi olarak "avukat" lığı seçebileceğim on iki farklı kariyerden biri olarak düşündüm askere yazılmadan önce.
Or is it because as long as everyone hates the Sagittarons... they'll forget you're a Cylon for five minutes?
Yoksa herkes Sagittaronlulardan nefret ederse, beş dakikalığına senin Saylon olduğunu unutacaklar diye mi?
Could we meet for five minutes?
Görüşebilir miyiz?
Are you prepared to balance a spoon on your nose for five minutes?
Beş dakika boyunca bir kaşığı burnunda dengede tutabilecek misin?
Look, I was there for five minutes.
Orada sadece 5 dakika kaldım.
- Just for five minutes.
Sadece beş dakika.
Let's sit somewhere. Just for five minutes.
Şurada bir yerde oturalım beş dakika sadece.
Aw, Snarf, could you maybe like shut up for five minutes?
Snarf, beş dakika çeneni tutamaz mısın?
I only met the man for five minutes.
Hiçbir şey.Adamı sadece beş dakika görebildim.
Please, just for five minutes.
- Lütfen, sadece beş dakikalığına.
It's about that girlwho's having a horrible day, and she hears your song, and for five minutes, there's hope, you know?
Mesele, bir kızın berbat bir gün geçirmesi, ve şarkını dinlediğinde... beş dakikalığına da olsa umutlanması, anlıyor musun?
It's like, for five minutes, the world's not such a scaryplace for her anymore.
Sanki o beş dakika süresince, dünya ona korkunç bir yermiş gibi gelmeyecek.
Surely I can have a chat with Grandma for five minutes.
Bırak büyük annenle beş dakika sohbet edeyim.
They won't even stand for five minutes.
Beş dakika bile ayakta durmazlar.
- Was, for five minutes.
- Öyleydim. Beş dakika sürdü.
" just in case you might be thinking about something else for five minutes,
" ablamın düğünü falan gibi şeylere gitmiş olmasın.
You know what, Rach? You try living under Dad's constant monitoring for five minutes,
Bak Rach, babamın sürekli bakışlarına beş dakika sen tahammül etmeye
If she's not here, do not wait even for five minutes, do you understand?
Eğer yoksa, beş dakika bile beklemeyin, anladınız mı?
He told us not to move for five minutes, and then he left out the back.
Bize beş dakika kıpırdamamamızı söyledi ve çıktı,
It will only last for five minutes.
Etkisi 5 dakikadir.
Then you stop for five minutes, you picture the situation again, and compare the feelings.
Sonra 5 dakika için duruyorsun, durumu tekrar betimliyorsun ve duyguları mukayese ediyorsun.
- I bet you you won't shut the hell up for five minutes.
Eminim 5 dakikalığına o lanet çeneni kapalı tutamayacaksın. 5 dakika mı?
I promised Lisa we'd stay for five minutes, and then go on to the hospital.
Burada beş dakika durup, sonra hastaneye gideceğimize dair Lisa'ya söz verdim.
Can you not try and be positive for five minutes?
Neden beş dakikalığına biraz olumlu düşünmeye çalışmıyorsun?
Are you here for five minutes?
Beş dakikalığına mı geldin?
Think I can get you for five minutes in private?
Beş dakika baş başa konuşabilir miyiz Doktor Brenner?
I know we were there for, like, five minutes, but does your sister ever get, like, freaked out?
Biliyorum, orada sadece beş dakika kadar kaldık. Ama kardeşin hiç acayip bir şey yaşamış mı?
We leave for the airport in five minutes.
Beş dakika içinde havaalanına gideceğiz.
The DA said I'll only be on the stand for, like, five or ten minutes.
Savcının dediğine göre kürsüde 5-10 dakika kalacakmışım.
You gonna look at it for five more minutes before concluding it's also definitely a leg?
Oranın bacak olduğundan emin olmak için beş dakika daha mı bakmak istiyorsun?
Kyle, could I just talk to you for like five minutes?
Kyle, beş dakika konuşabilir miyiz?
And the lady there, she is your doctor's mother and the smoke its the cigarette smoke all the thousands of cigarettes you must have smoked up until now all that smoke in this little room for your brother to breathe in for all of five minutes.
Ve oradaki bayan, doktorunun annesi.. .. ve duman.. .. sigara dumanı..
- For, like, five minutes.
- 5 dakikalığına.
Mike and I dated for... five minutes.
Mike'la biz sadece... beş dakika takılmıştık.
Calm down, I can only stay for, like, five minutes.
Sakin ol, sadece beş dakika kalabilirim.
Now if you don't clear me for take off in five minutes, i am going whether you like it or not.
Beş dakika içinde kalkış iznimi vermezseniz ben kalkar giderim.
For anywhere between five minutes to an hour, you forget your own fucked-up life.
Sonrasında beş dakikayla bir saat arasında bir süre hayatındaki tüm boktan şeyleri unutursun.
Mind I escort you behind that bush for the next five minutes-ey?
Şu çalıların arkasında sana beş dakika eşlik etsem nasıl olur?
For about five minutes!
Sadece beş dakikalığına!
If you had contemplated somebody other than yourself for five stinking minutes, face the idea that...
Eğer kendinden başka birisini, beş dakika boyunca gözlemlediysen yüzleşmen gereken fikir...
And I'm telling you this because it hurt me for about five minutes and then it passed.
Bunu sana anlatıyorum ; çünki beş dakika kadar canımı yaktı, sonra geçiverdi.
And before they switch over, everyone goes around back for about five minutes,
ve değişmeden önce, herkez arka tarafa gidiyor, yaklaşık 5 dakika kadar.
Navy seals are trained to hold their breath for three to five minutes underwater.
Deniz komandoları, nefeslerini 3 ile 5 dakika arası tutmak üzere eğitilirler..
I'll install it for you and you'll have your wheels in five minutes.
Senin için monte ederim ve beş dakika içinde arabana kavuşursun.
I just need to talk to you, okay, for, like, five minutes.
Seninle konuşmam lazım, sadece beş dakika.
He was behind there for about five minutes.
Beş dakika orada kaldı.
the French-versus-English translations of Section 32 of the Extradition Act, and decided to adjourn for a specific translation until June 11th, a hearing which lasted five minutes, at which Judge Derek Green said he wasn't in a position to rule on the translation
O duruşmadaysa iade duruşması için 27 Mayıs'ta bir tarih ayarlamaya karar verdiler, o tarihte de Suçluların İadesi Yasası'nın 32'nci bölümünün Fransızcadan İngilizceye çevirisini tartışmaya ve ayrıntılı bir çeviri için duruşmayı 11 Haziran'a ertelemeye karar verdiler. Beş dakika süren o duruşmada Yargıç Derek Green çeviri için karar verecek bir durumda olmadığını söyledi ve duruşmaya 30 Temmuz'a kadar ara verdiler.
It's Cycle 5, specially formulated for dogs with five minutes to live.
Bu "Beş Tur" beş dakika ömrü kalan köpekler için özel formül.
God, for you, like, what, five minutes has passed?
Tanrım, senin için, sanki, ne, sadece 5 dakika mı geçti?
You might at least pretend to stay sacked for more than five minutes.
En azından, beş dakikalığına işten atılmış gibi davranabilirdin.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]